CRAFT312 STUDIO
CRAFT312 STUDIO

CRAFT312 STUDIO

KONUK YAZAR   8.03.2017

Mimar / iç mimar olmaya ne zaman karar verdiniz?

Deniz Ertek Karlıdağ: Ailemin neredeyse tüm bireylerinin mimar ya da resimle ilgili meslekleri olması nedeniyle çocukluğum rapido, T cetvel, maket ve eskizler arasında geçti. Mimar olmaya karar vermekten ziyade o ortamın içine doğmak diyebiliriz. Bir aile geleneğinin devamı belki de.

Onur Karlıdağ: Karar verdim denilemez aslında... Babam mimar olduğu için çocukluğum mimarlık ortamı ve onun ofisinde geçti. Sanata da yatkınlığım olması nedeniyle bana göre mimarlık ile sanat arasında duran bu mesleğe doğal yollar ile yönlenmiş oldum. Tabi ki, üniversite zamanı geldiğinde Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi sınavına girerek bu mesleği tercih etmiş oldum. Aslında doğal seleksiyon ve bir tercih...

Mimar / iç mimar olmasaydınız, şu an ne yapıyor olurdunuz?

D.E.K: Sanırım başka bir şey yapamazdım. Çok sevdiğim bitkilerimle ilgilenirdim, ki yine bu da mesleğimin bir parçası aslında.

O.K: İç mimar olmasaydım yine sanatın başka bir dalında olurdum, özellikle heykel. Eğer bunların hiçbiri olmasaydı hiçbir şey yapıyor olmazdım :) Belki hala yapmaya çalıştığım müzik... Aslında bunların hepsini bir arada yapıyor gibiyim; mimarlık içinde müzik, müzik içinde mimarlık, mimarlık içinde heykel.

Bir erkek ile ortak olmak iş hayatınızı nasıl etkiliyor?

D.E.K: Kadın - erkek şeklinde ayırmaktan ziyade aynı frekansta olduğunuz insanlar var diye düşünüyorum. Aynı tasarım lisanını konuştuğunuz insanlarla hayat bir anda kolaylaşıyor, yaşama zevki ve yaratıcılığınız artıyor. Beni yaratıcılık anlamında besleyen bir erkek ile ortak olmak tabi ki çok büyük şans. Ortağımın tasarım gücüne güvenmek, beni iş stresinden uzaklaştıran ve rahatlatan bir diğer unsur. Güvenmek çok önemli.

Peki bir kadın ile ortak olmak?

O.K: Zor ve karmaşık bir soru :) O kadının aynı zamanda hayat arkadaşım olması başka bir yön katıyor tabi ki. Bu noktada biz, aşk ile işi iyi ayırabilmiş partnerleriz. Nedense iş hayatında bizi tanımayanlar, soyadımız aynı olmasa evli olduğumuzu anlamazlar genellikle. Biz bu tip geri dönüşler alınca fark ettik işe profesyonel yaklaştığımızı. Aslında bu bir etki ise bizi olumlu yönde etkileyen, işimizi düzgün yapmamızı sağlayan bir etki. Bunun dışında tasarım anlamında zevklerimiz ve algılayışlarımız birbirimizi destekler ve geliştirir yönde. Kadınların dünyayı, her şeyi algılayış biçimleri erkeklerden çok farklı. Aslında özünde, gerçekten birbirinden farklı iki canlı; her ne kadar anne karnında başlangıçta bir olsa da... Kadınların algısı farklı derken bunu öne almamın ve vurgulamamın sebebi, erkeklerin algılayışlarının çok tek düze belli komutlar ve doktrinler üzerinden yürüdüğünü düşünmem. Oysa ki kadınlar daha organik ve canlı varlıklar gibi. Evrimleri daha ileride ve düşünce, hissiyat olarak daha üstünler. Daha şeffaf ve yoğunlar. Buna saygı duyuyorum ve bir kadınla çalışmanın dayanılmaz hafifliğine ulaşıyorum.

Peki meslek hayatınızda kadın olarak karşılaştığınız en çarpıcı şey neydi?

D.E.K: Olumlu olarak genelde toplantıların dilinin değiştiğini fark ediyorum; daha uzlaşmacı ve mesafeli oluyor insanlar. Bence erkekler, bir toplantıda kadın olunca kendi davranışlarına dikkat ediyor.

Yerel ya da global anlamda, proje ve/ya tasarımlarıyla sizi etkileyen bir kadın mimar / tasarımcı vb. var mı?

D.E.K: Etkilenmiyorum ama duruşuna ve tasarım bilincine saygı duyduğum Zaha Hadid vardı diyebilirim.

O.K: Keşke tüm dünya kadınlar tarafından yönetilse, harika bir yer olurdu. Ancak tarihten bu yana erkeğin,  kadının daha üstün olduğunu anlayıp bastırması sebebiyle bugün elle tutulur kayda geçmiş çok az kadın mimar var. Bu konu tüm alanlarda böyle. Beni öğrencilik yıllarımdan beri etkileyen tek bir isim vardı, o da Zaha Hadid. Beni onun gibi etkileyen başka sanatçı ve mimarlar da vardır ama muhtemelen hepsi malesef erkektir.

 

#Craft312 Studio #Deniz Ertek Karlıdağ #Onur Karlıdağ #8 Mart Dünya Kadınlar Günü


Sayfanın Başına Dön