Yaklaşık iki yüz elli yıllık bir geçmişe sahip olan Rami Kışlası, bugün bir kütüphane ve 24 saat yaşayan bir kamusal alan olarak kent hayatına yeniden kazandırıldı. Han Tümertekin ile koruma altındaki tarihi bir yapıyı günümüze adapte etmek kapsamında, Rami Kütüp-hanesi dönüşüm projesinin tasarım ve üretim sürecini konuştuk.
Hollanda’nın Roosendaal şehrinde konumlanan Roosendaal Pavyonu, René van Zuuk Architekten imzası taşıyor. Kıvrımlı formuyla dikkat çeken pavyon, bölgede bir kamusal alan yaratmayı hedefliyor. Meydan ile yapı arasındaki sınırlar muğlaklaştırılarak, meydandaki etkinlikler ve sirkülasyon pavyonun teras alanlarına taşınıyor.
Meksika’nın dağlık bir bölgesinde bulunan, m arquitecturA imzalı TOMM House’un mimarisi, eğimli bir araziye göre kurgulandı. Beton, seramik ve ahşap malzemeler, yalın formlarla bir araya gelerek, yapıya heykelsi bir görünüm kazandırıyor.
Kengo Kuma’nın restorasyonunu gerçekleştirdiği ve yeni bina tasarımıyla genişlettiği Albert Kahn Sanat Müzesi, farklı coğrafyalara ait bitki örtülerinden oluşan bahçelerle kültürlerarası bir diyalog yaratıyor. Müze; Albert Kahn’ın dünya çapında yaptığı seyahatlerden oluşturduğu fotoğraf arşivini ziyaretçilerle buluşturuyor.
Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu açıldı. Türkiye Pavyonu’nda, küratörlüğünü Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’ın üstlendiği Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi adlı proje sergileniyor.
Bruno Dias Arquitectura tarafından Portekiz’de bir köyde geliştirilen Casa Chouso Evi, ilhamını bulunduğu bölgenin doğasından ve yerel geleneklerinden alıyor. Minimal ve çağdaş tasarımıyla dikkat çeken yapı, ev sahiplerine dingin bir yaşam alanı sunuyor.
Melike Altınışık Mimarlık-MAA tarafından tasarlanan ve Sapanca, Balkaya Köyü’nde uygulamasına başlanan COA Hills projesi, ziyaretçilere doğayla ve kendileriyle yeniden bağ kurabilecekleri bir keşif destinasyonu sunuyor. Sürdürülebilir yaşam üzerine geliştirilen farklı mekanları ve doğal malzemeleriyle öne çıkan proje, günlük yaşamın kaosundan uzak, doğa içerisinde bir deneyim sunuyor.
Bab-ı Kebir Canlandırması, KOOP Mimarlık tarafından, 2017’de açılan davetli bir yarışma sonucu geliştirildi. 18 Mart’ta ziyarete açılan Çanakkale Seddülbahir Kalesi Açık Hava Müzesi kapsamında restore edilen Bab-ı Kebir, kalenin tarihi ve günümüz arasında bir köprü kuruyor.
Pritzker ödüllü mimar Renzo Piano, global mimarlık tartışmasına yön veren kültür-sanat yapılarının yanında yarattığı çevresel ve toplumsal değerle pek çok mimar için ilham kaynağı oluyor. Kurucusu olduğu RPBW Mimarlık Ofisi tarafından tasarlanan İstanbul Modern yeni müze binası, Piano’nun Türkiye’deki ilk projesi. Sizler için Renzo Piano’nun, İstanbul Modern binasının da bulunduğu kültür-sanat alanındaki ikonik yapılarından bir seçki derledik.
PLAYstudio mimarlık ofisi tarafından tasarlanan MQBlanca 1 yazlık evi, monokrom renk paleti ve malzeme kontrastlarını farklı örüntülerden oluşan dış cephesine yansıtıyor.
Bugün, doğanın iyileştirici gücünü referans alan, doğanın kent yaşamına entegre edildiği mimari yapılar giderek daha çok karşımıza çıkıyor. Mimaristudio’nun tasarımını ve proje yönetimini üstlendiği Piyalepaşa İstanbul’daki proje, biyofilik tasarım adımlarını göz önünde bulundurarak bir dış mekan yaşam alanı sunuyor.
Zaha Hadid Architects’in BEEAH Group için geliştirdiği genel merkez binası, Şarika şehrinin Al Sajaa çölünde topografyaya gömülen kum tepeleri olarak tasarlandı. Sürdürülebilir bir geleceğe işaret eden yapı, kurgulanan sistemlerle güneş ışığından optimum seviyede faydalanırken, akıllı yönetim sistemleriyle enerji tasarrufu sağlıyor.
Kopenhag’daki Carlsberg Bira Fabrikası’nın depoları, Arkitema mimarlık ofisi tarafından yeniden işlevlendirilerek Ottilia Otel olarak hayata kazandırıldı. Yapının tarihi dokusunun korunarak günümüze entegre edildiği dönüşümde, gizlenmeyen malzemeler, yapı elemanları, eski silolar ve cephede bulunan diskler, otelin tarihi hikayesine dikkat çekiyor.
MAA Architects’in kurucusu Melike Altınışık ile global ölçekte yer edinen mimari projeleri, tasarım yaklaşımları, MAA’daki işleyişleri ve gelecek projeleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Uygur Mimarlık tarafından, İSMEP (İstanbul’un Sismik Riskten Arındırılması Projesi) kapsamında yeniden tasarlanan Merkezefendi İlkokulu, eğitimin, derslik alanlarından çok, derslik dışı mekanlarda olduğu düşüncesine odaklanıyor. Okul yapılarının çocukların ilk kamusal mekan deneyimi olduğu bilinciyle tasarlanan okullar; yalın formlar, çıplak malzeme kullanımı, titiz detay çözümleri, kullanıcıların özgürlük ve etkileşim alanları gibi parametreler doğrultusunda kurgulanıyor.
Sanat ve doğanın tasarımın merkezinde olduğu Bodrum Z Evi, Habif Mimarlık tarafından yeniden tasarlandı. İç ve dış mekan arasındaki sınırların kaybolduğu yapı, ev sakinlerine dinamik ve rafine bir yaşam alanı sunmayı hedefliyor.
Mimar Andrés Jaque tarafından tasarlanan Reggio School, mimari ve pedagojiyi iç içe geçirerek; öğrencilerin kendi kendini yönlendirdiği kolektif deneylerle eğitim sürecini destekliyor. Okul yapısı, bir çocuğun hayal gücü kadar renkli ve neşeli olmayı hedefliyor.
Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu’nda sergilenecek ‘’Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi’’ projesinin ayrıntıları, IPA Florya Havuz alanında, Türkiye Pavyonu küratörleri Oral Göktaş ve Sevince Bayrak tarafından açıklandı.
2023 Pritzker Mimarlık Ödülü’nün sahibi, global ölçekteki projeleriyle bilinen David Alan Chipperfield oldu. Chipperfield, mimari yaklaşımıyla daha adil ve sürdürülebilir bir dünya yaratmaya katkıda bulunmayı hedefliyor.
Yalın Mimarlık kurucu ortaklarından Ömer Selçuk Baz ve Yalın Mimarlık ekibinden Atakan Koca ve Ece Özdür ile mimari projeleri, tasarım yaklaşımları ve Yalın Mimarlık’taki işleyişleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
e-bültenine üye olarak İstanbul Modern Sanal Mağaza ve İstanbul Modern Üyelik Programı’nda kullanılmak üzere %10 indirim kazanabilirsiniz.