Dinamik Kütleler

Selçuk Ecza Deposu yeni ofis binası, Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından, işverenin 'kendini evinde gibi hissetmek istediği' briefi ile tasarlandı.

Proje, tasarım safhasında,  içinde bulunduğu Çamlıca ve çevresindeki yapılaşmaya atıfta bulunarak, özellikle geleneksel İstanbul konaklarına ve yalılarına bir göndermeyle, yok olmaya yüz tutan konut dokusuna saygı ile programlandı.

Kampüs, birbirlerine bağlanan dik çatılı yedi birimden oluşuyor. Hacimler arasında yaratılan avlular sayesinde, iç mekânlar gün ışığından daha çok faydalanıyor ve çalışanlara sosyalleşme mekânları sağlanıyor. Gün ışığını yapı içi ve dışında kontrol edebilmek için, kütlelerin cepheleri metal bir korucu meşle örtüldü. Yapıyı çevreleyen bu kahverengi örtü  yumuşak ahşap efekti getirdi ve strüktürü birleştirerek bütünlük ve estetik anlamda dilbirliği sağladı. Beş katlı yapının üç katlı ofis kullanımına ve iki yeraltı katı otopark için ayrıldı. Otopark katının üzeri, birinci bodrum kat alt bahçe olarak düzenlendi. Ofislerin yanı sıra, bahçeye direkt erişim sağlanarak ve bahçe mazarasına açık  çok amaçlı salonlar , personel yemekhanesi, spor salonu ve dinlenme bölümleri zemin katta yer alıyor.

Yapı, 2015 MIPIM’de “En İyi Ofis Yapısı’ ödülüne ve World Architecture Festival WAF 2013 jürisi tarafından da "daha sıcak, insani ve keyifli bir ofis atmosferi mefhumuna katkısı vurgusuyla ve sosyalleşme ve yaratıcılık öngörüsü"nü değerlendirerek birincilik ödülüne layık görüldü. 

Fotoğraflar: Thomas Mayer