HOUSEMOTION

Fuorisalone 2018 kapsamında, Università degli Studi di Milano'da, Interni dergisinin düzenlediği "House In Motion" sergisi 16 - 28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşiyor. Yaklaşık 65 yıllık geçmişe sahip "iç mekan ve çağdaş tasarım" dergisi INTERNI'nin Gilda Bojardi rehberliğinde Milano'daki Fuorisalone sırasında düzenlediği etkinliklerin bu yıl 20.si kutlanıyor. 

Milano'yu benzersiz ve sıra dışı yapan global bir buluşma noktası olan Fuorisalone, şehrin her yerine yayılmış yüzlerce etkinlik ile sadece bir tasarım zemini olmaktan çok daha fazlası, sosyo-kültürel bir deneyim sunuyor. Fuorisalone içinde önemli bir yeri olan INTERNI ise uluslararası başarılı mimarlar, tasarımcılar ile onlara destek sağlayan kurum ve girişimleri buluşturarak bu deneysel ve etkileşimli iş birliğinin sonuçlarını sergiye taşımalarını öngörüyor.

INTERNI "House In Motion" kapsamındaki sergi ve etkinlikler 3 ayrı tarihi mekanda; Università degli Studi di Milano (eski Ca' Granda - 15. yüzyıl), Orto Botanico di Brera (17. yüzyıl) ve Corso Venezia 11'deki Audi City Lab'de (eski Seminario Arcivescovile - 16. yüzyıl) gerçekleşiyor. Bu noktada INTERNI'nin 2018 teması "House In Motion" ise yaşam tarzlarının değişiminden etkilenen iki meseleye odaklanıyor. Günümüz dinamiklerini bir araya getiren, tek bir kimlik oluşturan çelişkili iki kavram; ev ve hareketlilik.

Bu yıl INTERNI "House In Motion" sergisinde, Tabanlıoğlu Mimarlık da Nurus iş birliğinde "housEmotion" yerleştirmesi ile yer alıyor. 

housEmotion

"Nerelisiniz?" sorusuna verilen cevap, "hemen hemen herkesin geldiği yerden farklı bir fiziksel noktada olduğunu, kalıcı veya misafir olarak artık farklı bir yeri mesken tuttuğunu" gösterir. Evin gerçekten ne olduğuna dair çeşitli algılamalara rağmen psikanalist D.W. Winnicott'un deyimi ile "Ev, başladığımız yerdir". Enstalasyonun merkezi, "kucaklayan, besleyici ve yumuşak anneye bağlı olmanın konforunu, rahatlığını temsil edecek şekilde" biçimlenir. Öte yandan, 'EV'in yarı şeffaf duvarları bir kontrol hissi yaratarak -bireyin aile ve toplumla etkileşimin gelişiminde olduğu gibi- dış ortama kademeli olarak açılan sınırları tespit eder. Bir platform çevresine yerleştirilen alüminyum çubuklar, en basit imgesiyle soyut bir 'EV'in sınırlarını oluşturuyor. 5 metreye 5 metre küp biçimindeki form, çevresi de dikey olarak sıralanan çubukların ve aralarındaki boşlukların sağladığı derinlik, açıklıkla birlikte dışarıdan ve içeriden bakıldığında optik yanılsamalara imkan tanıyor. Bu basit form ve minimalist tasarım, 'EV' ve dış dünya arasındaki geçişken duruma işaret ediyor. Üretim ve kurulumu Nurus tarafından gerçekleştirilen, Tabanlıoğlu Mimarlık'ın tasarladığı enstalasyon, 'EV'in koruyucu ve kucak açan konforunu, 'EV'in sınırları ile belirlenen kontrol duygusunu ve yarı saydam duvarlardan çıkarak daha geniş toplumla öz etkileşimin gerçekleştiği "dışarısı" ile teması temsil ediyor.

Tabanlıoğlu Mimarlık / Nurus "housEmotion" yerleştirmesi 28 Nisan'a kadar ziyaret edilebilir.