ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG
ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG

ALMAN DERESİ TOPLULUK VE HAREKET ALANI PROJESİ: KENT, DOĞA VE TOPLUM ARASINDA İYİ BİR DİYALOG

MİMARİ   16.11.2022

Alman Deresi Topluluk ve Hareket Alanı Projesi kapsamında, yürüyüş parkurundaki basketbol sahasını ve çevresini ‘’iyi bir dünya için iyi bir diyalog’’ önermesi ile dönüştüren Onaranlar Kulübü ekibinden Ufuk Emin Akengin ve Cansu Gaytancıoğlu ile Alman Deresi Yürüyüş Parkuru Projesi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Onaranlar Kulübü ve Akkök Holding işbirliğinde, Beşiktaş Belediyesi desteğiyle gerçekleşen proje; basketbol sahasındaki zemin uygulaması ve kent mobilyası tasarımlarıyla kent, doğa ve toplum arasında bir diyalog yaratıyor.

Alman Deresi’ndeki dönüşüm projeniz üzerine konuşmaya geçmeden önce kent belleği, toplumun kentle kurduğu ilişki ve Onaranlar Kulübü’nün bu ilişkiye nasıl katkılar sağladığı üzerine konuşarak başlayabiliriz.

Ufuk Emin Akengin: Onaranlar Kulübü olarak temelinde kamusal alanlar, kentler ve toplum arasında diyalog kurmaya çalışan projeler üretiyoruz. Bu diyaloğu da kent aidiyeti kavramı yaratabilmek, insanların daha sürdürülebilir topluluklarda yaşayabilmesi ve yaşam alanlarının toplum için tasarlanması gibi hikayelerle oluşturuyoruz. Toplumun katılımcı olacakları alanlar ve farklı içeriklerde ve konseptlerde uygulamalar yapıyoruz.

Yaptığımız farklı ölçeklerdeki müdahalelerle hedeflediklerimizden biri de sokakları biraz daha renkli hale getirmek; İnsanların o gün oradan geçerken yaptığımız işlerden birini görüp yüzü gülümsesin istiyoruz, böylece toplumun kent ile arasındaki motivasyonunu arttırarak bir kent aidiyeti oluşturuyoruz.

Alman Deresi Topluluk ve Hareket Alanı’ndaki projemiz de bu bağlamda gelişerek ‘’diyalog’’ ana kavramı etrafında şekillendi. Kent ile insan arasında diyalog kurabileceğimiz bir alan yaratmayı hedefledik. İnsanların hem kendileriyle hem etrafındaki insanlarla hem de çevreyle diyalog kurabilecekleri bu alanda farklı fonksiyonlar var.

İnsanların kentle kurduğu çeşitli diyalog biçimleri var, parklar da bu ortak alanların en büyük örneklerinden. Sizin özellikle dönüşüm projeleriniz için parkları önceliklendirmenizin bir sebebi var mı?

Cansu Gaytancıoğlu: Parklar, bizim de sıklıkla vakit geçirdiğimiz alanlar. Toplumun farklı kesimlerini buluşturabilen ve duraklar vs. gibi kamusal alanlara göre insanların daha çeşitli ve daha uzun süreli vakit geçirdiği alanlar. Haliyle burada gözlem yapmak, insan davranışlarını gözlemlemek daha verimli oluyor. Bu şekilde daha fazla veriye ve aktiviteye erişim sağlayabiliyoruz. Bunlar üzerinden tasarım çözümleri üretmek de bizim kulüp hedeflerimizi gerçekleştirmemiz için uygun bir zemin yaratıyor.

Ufuk Emin Akengin: İnsanların günlük şehir yaşantısında rahatlamak için geldikleri belli başlı alanlar var. Bunlar bazen parklar oluyor, bazen sahil kesimlerindeki yeşil alanlar veya insanların hoş vakit geçirebileceği farklı alanlar oluyor. Bu sebeple biz biraz Türkiye’deki kamusal alan kültürünün de gelişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Parklara, yaşam alanlarına, insanların vakit geçirdiği park benzeri yerlere baktığımız zaman, insanların bir şekilde buralarda bir araya geldiğini, hareket ettiğini, buluştuğunu ve dinlendiğini gözlemliyoruz. Bu alanlar, özellikle parklar birçok fonksiyonu bir arada bulunduruyor.

Akkök Holding ile işbirliğinde geliştirdiğiniz dönüşüm projesinin sürecinden bahseder misiniz?

Ufuk Emin Akengin: Proje hikayelerimiz genelde şu şekilde ilerliyor; yerel yönetim ve marka arasında köprü kurup bu ekiplerle bir araya geliyoruz ve birlikte yaratmak istediğimiz faydayı ve değeri kararlaştırarak başlıyoruz. Birlikte yaratmak istediğimiz değeri ve ana kavramı çıkardıktan sonra bunun üzerine tasarım ve konsept çalışmaları yapıyoruz. Yaptığımız çalışmalar üzerinden de ortak olarak ilerleyeceğimiz konsepti seçip onunla süreci ilerletiyoruz.

Alman Deresi Projesi’nde de sürecimiz bu şekilde oldu. Öncelikle paydaşlarımızla bir araya geldik. Beşiktaş’ta bir kamusal alan dönüşüm projesi istiyorduk ve Beşiktaş Belediyesi ile uzun süredir görüşüyorduk, birlikte gezdiğimiz ve üzerinde ne yapabiliriz diye düşündüğümüz çeşitli alanlar vardı. Alman Deresi Yürüyüş Parkı da bizim özellikle müdahale etmek istediğimiz alanlardan birisiydi.

Akkök Holding’in bizim bu hayalimize destek olması, bizim için çok keyif vericiydi. İlk olarak alan keşfi ve gözlemlerle başladık; insanların burada nasıl hareket ettiği, neler yaptığı üzerine birkaç ziyaret gerçekleştirdik. Daha sonra ana kavram çerçevesinde belli konseptler oluşturduk. Oluşturduğumuz konseptler üzerinden de ilerlemek istediğimiz konsepti belirleyerek çalışmaya başladık.

Zemin için ayrı bir yaklaşım izlerken etrafına konumlandırdığımız mobilya ve topluluk alanlarına da farklı fonksiyonlar belirledik. Belirlenen fonksiyonlar sonrasında, zemin grafik tasarımı ve mobilyaların tasarımını paydaşlarımızla birlikte sürdürdük. Zemin tasarımı ortaya çıktıkça, oluşan grafik mobilya tasarımlarının da formunu belirledi.

Buradaki mobilyalarda neler var; ilk olarak basketbol sahasını kullanan ve spor yapan insanların oturup dinlenebileceği, vakit geçirebileceği ve maça hazırlanabileceği alanlar.

İkinci olarak, kamusal alanlar üzerine çalışan bir ekibiz ve bu alanlarda bilgisayarımızı açıp çalışmayı seviyoruz. O yüzden yaptığımız mobilya tasarımlarında oturup çalışmaya referans veren detaylar da mevcut. Oturup bilgisayarınızı veya defterinizi koyabileceğiniz sehpa fonksiyonu sağlayan birimler var. Aynı zamanda buradaki mobilya fonksiyonlarından birisi için sahne alanı olabilir mi sorusu üzerine düşündük ve bir tasarım gerçekleştirdik. Örneğin; bir grup gelse ve burada gitarıyla konser verse. Sahne biriminin hikayesi de buradan çıktı. Oluşturduğumuz tasarım sehpa, sahne ve oturma birimi olarak davranıyor.

Mobilyalar arasında ağaçların altında konumlandırdığımız, insanların yatıp kitap okuyabileceği, farklı aktiviteler gerçekleştirebileceği hamak birimleri de var. Keşif ziyaretlerimizde bu alanın yanında yer alan anaokulundan gelen çocukların ağaçların üzerine çıkıp oynadığını gördük. Bundan yola çıkarak mobilya birimlerimizle ağaçları güçlendirebilir miyiz ya da taşıyıcı birim olarak kullanabilir miyiz diye düşündük ve ağaçları da referans alarak doğa ile mobilyalar arasında bir diyalog kurduk.

Alman Deresi, Sanatçılar Parkı gibi çeşitli parkların bulunduğu, toplumun kentle dinamik ilişkiler kurduğu bir alanda konumlanıyor. Sizin Onaranlar Kulübü olarak kent ile diyalogunuzu besleyebilecek bir alan. Bu çevreye böyle bir zemin oluşturma hakkındaki fikirlerinizi alabilir miyiz?

Cansu Gaytancıoğlu: Buraya ilk gelip gözlem yaptığımızda, yürüyüş parkurunun sıklıkla kullanıldığını fakat alanda basketbol dahi oynanmadığını ve insanların buraya gelip piknik yapmayı tercih ettikleri zaman ağacın altında kendi imkanlarıyla örtü serip oturduğunu gözlemledik. Burası insanların vakit geçirmek istediği bir alan ve kentin güzel bir noktası, şehir karmaşasının içerisinde yemyeşil, keyifli bir alan. O yüzden çeşitli kent mobilyaları yerleştirerek, insanların topluluk halinde veya bireysel olarak gelip vakit geçirecekleri bir alan yaratmak, buradaki diyaloğu başlatmak için güzel bir yöntem oldu.

Ufuk Emin Akengin: Bu alanın çok güzel bir doğası var ve buraya çok yakın olan Sanatçılar Parkı var. Sanatçılar Parkı çok fazla bilinen bir alan fakat burası daha çok mahalleli ve etrafındaki insanlar tarafından kullanılıyor. Yaptığımız bu gibi müdahalelerin, insanların şehirde böyle alanların olduğunu bilmesi ve görmesi için kritik olduğunu düşünüyorum. Burası gerçekten yemyeşil bir alan, inanılmaz bir parkuru var, girdiğiniz an kuş sesleri sizi karşılıyor; herkesin gittiği, alışılmış, kalabalık olan park akışından biraz daha farklı bir konum. Bu alanı seçerken ilgimizi çeken noktalardan biri buydu.

Çeşitli fonksiyonlarda kullanılmayan ama bu çeşitliliğe izin veren bir park. Parkurda çok az oturma birimi var, insanların bir şekilde buluşabileceği, bekleyebileceği, vakit geçirebileceği yerler yok. O sebeple orayı dönüştürmek ve belki daha kalabalık yerlerden, örneğin Sanatçılar Parkı’ndan buraya akışı çekebilmek keyifli olabilir diye düşündük. Bu alanın güzel bir kitlesi var.

Daha önce kamusal alan dönüştürme fikriyle Kalamış Parkı Dönüşüm projesini gerçekleştirmiştiniz. Kalamış bulunduğu bölge itibariyle çok daha aktif bir sirkülasyona sahip olduğu için kentteki insanlarla bir diyalog halindeydi ve siz o diyaloğu güçlendirdiniz. Kalamış’ın sahil kenarında olması bu bağlamda bir avantajdı. Alman Deresi’ndeki projenizle daha kent içinde kalmış sakin bir alanı yeniden tanımlayarak alana canlılık ve hareket getiriyorsunuz. Bulunduğu konumun sakinliğini projeniz kapsamında nasıl bir avantaja dönüştürdünüz?

Ufuk Emin Akengin: Kalamış Parkı örneği, çeşitli spor dalları özelinde farklı sahaların ve alanların olduğu bir yer, insanların hem buluşmaya geldiği, hem vakit geçirdiği, hem beraber hareket ettiği bir alan. Burası da aynı şekilde bir basketbol sahasının zeminini içeriyor. Etrafında insanların hareket ettiği, sahada basketbol oynadığı, spor yaptığı, dinlendiği, kitap okuduğu ve vakit geçirdiği bir alan. Birçok fonksiyonu bir arada barındırdığından dolayı müdahale etmesi bizim için daha keyifli oldu.

Basketbol sahasındaki grafik tasarımı ve kent mobilyalarınının kullanıcıyla kurduğu oyunsal etkileşimlerle birlikte doğayla kurulan ilişkisi de dikkatimizi çekti. Basketbol sahasındaki grafik çalışmasının ve mobilyaların tasarım ve üretim süreçleri nasıl gelişti?

Cansu Gaytancıoğlu: Bir diyalog teması üzerinden ilerlemeyi seçtik. Burada bir diyalog başlatmak ve onun güçlü ilerlemesini hedeflemiştik. O yüzden diyaloğa hizmet edecek şekilde mobilyaları birbirine yakın ve ilişkilendirerek konumlandırmaya çalıştık. Aynı zamanda arazinin eğimi de gözetildi. Mobilyaların oyunsal bir etkileşimi var. Aynı anda kalabalık bir kitle tarafından kullanılmasına hizmet edecek şekilde oluşturuldu. Grafik çalışması da kent ve insan, kentli ve şehir arasındaki diyaloğa atıfta bulunacak şekilde renkler ve formlar seçilerek uygulandı.

Ufuk Emin Akengin: Bizim Onarak Kulübü olarak yaptığımız sadece fiziksel onarma değil; zihinleri, yaşam alanlarını ve birlikte hareket ettiğimiz topluluğu onarmak aynı zamanda birlikte onarmak. Temelde yaptığımız şey; kamusal alan, kent ve insanlar arasında diyalog kurmak. O yüzden burada da ‘’diyalog’’ ana kavramımız oldu. O diyalog kavramı altında saha zemininden tasarım hikayesi oluştu. Saha zemininde kenti ve doğayı simgeleyen belli grafikler, kent, doğa ve insan arasındaki diyaloğu temsil ediyor. Sahanın ortasındaki play tuşu’nun ‘hareketin ve diyaloğun başladığı nokta burası’ anlamı var. Tasarladığımız mobilyaların formları da saha zemini grafiklerinde bulunan detaylardan ve hikayelerden çıkıyor diyebiliriz.

Cansu Gaytancıoğlu: Grafik üretimi aşamasında brief etrafında birkaç alternatif oluşturuldu. Bu alternatifleri markayla paylaştıktan sonra projeyi en iyi yansıttığını düşündüğümüz alternatife odaklanarak finalize ettik. Uygulama aşamasında önce sahayı buna hazırladık; teller değişti, sahada birtakım teknik işlemler uygulandı. Sonrasında bir haritalama süreci gelişti ve boyamalar onun üzerinden gerçekleşti.

Mobilyalar için; tasarım finalize edildikten sonra bir metal ve marangoz ustasıyla çalıştık. Beşiktaş Belediyesi desteğiyle birimleri alana konumlandırdık.

Ufuk Emin Akengin: Bu gibi projelerde paydaşların desteğiyle birlikte ilerlemek bizim için çok değerli. Onaranlar Kulübü olarak marka ve yerel yönetim arasında bir köprü oluşturan işbirlikleri yaratıyoruz. O yüzden Cansu’nun da dediği gibi Beşiktaş Belediyesi’nin de bize destek olması bizim için çok kıymetliydi. Bu projede tüm paydaşların ve ekibin sahip olduğu değerleri ortaya koyduğu bir hikaye oluştu.

Önümüzdeki zaman diliminde bu gibi heyecan verici başka kamusal alan projeleriniz var mı?

Ufuk Emin Akengin: Enerjisa ile kent ve diyalog üzerine trafolardan ilerlediğimiz bir projemiz var; trafoları, ortak olarak vermek istediğimiz belli ekolojik sürdürülebilirlik başlığı altındaki mesajları içeren tuvallere dönüştürebileceğimiz bir proje konsepti.

Selsil ile işbirliğimiz devam ediyor, kamusal alanda yaptığımız sokak yerleştirmelerinde paydaşımız oluyorlar. Aynı zamanda birlikte ileri ve geri dönüşüm kavramları üzerine deneyim ve uygulama atölyeleri de yapıyoruz. Nike ile Hope Alkazar’da geri dönüşüm ve ileri dönüşüm kavramları üzerine yaptığımız atölyelerimiz de devam ediyor.

Akkök Holding ile burada yaptığımız projenin devamı ve farklı ölçekleri de olacak. Onun üzerine de planlamalarımız devam ediyor.

Aynı zamanda Algida Max ile devam eden bir işbirliğimiz var; Algida Max’ın sürdürülebilirlik ile ilgili sahiplenmek istediği kavramları, ileri dönüşüm hareketi altında insanlara anlatabileceğimiz bir içerik oluşturuyoruz. ‘’maxileileridonusum’’ adında bir websitemiz var. Burada farklı sanatçıların Max dondurma çubuklarıyla ileri dönüştürdüğü sanat eserleri, kuş evi gibi çeşitli uygulamaların yapılabileceğini gösterdiğimiz içerikler oluşturuyoruz.

Daha büyük işlere gittiğimiz projelerin de süreçleri devam ediyor.  

 

Proje İsmi: Alman Deresi Topluluk ve Hareket Alanı
Tarih: Eylül 2022
İş birliği: Akkök Holding (@akkokholding)
Proje Desteği: Beşiktaş Belediyesi (@besiktasbelediyesi)
Proje Yeri: Beşiktaş – Alman Deresi Yürüyüş Parkuru
Kategori: Kamusal Alan Müdahalesi
Proje Yürütücüsü: Onaranlar Kulübü (@onaranlarkulubu)
Proje Yöneticisi: Ufuk Emin Akengin (@akenginufukemin), Aytekin Gezici (@aytekin.gezici)
Üretim ve Şantiye Yöneticisi: Cansu Gaytancıoğlu (@cagaytancigolu)
Proje Asistanları: Hera Akçay (@herakcay), Mervan Önen (@mervanonen)
Kurumsal İletişim: Doğukan Güngör (@dogugungor), Mervenaz Çiçekdiken (@mervenazcicekdiken)
Mobilya Tasarımları: Kemal Atlıoğlu (@kemalatl)
Zemin Grafik Tasarımı ve Görsel İletişim: Uğur Acil (@ugur.acil)
Mobilya Üretimleri: Karakalem Design
Saha Zemin Boyama: Bilgili İnşaat
Fotoğraflar: Flashbang Productions (@flashbangprod)

#Onaranlar Kulübü #kamusal alan projesi #diyalog #kent #doğa #toplum #Ufuk Emin Akengin #Cansu Gaytancıoğlu #Akkök Holding #Beşiktaş Belediyesi #Alman Deresi Topluluk ve Hareket Alanı #Alman Deresi Yürüyüş Parkuru


Sayfanın Başına Dön