KENTTEKİ FARKLI YAŞ GRUPLARINI GÖRMEK
KENTTEKİ FARKLI YAŞ GRUPLARINI GÖRMEK
KENTTEKİ FARKLI YAŞ GRUPLARINI GÖRMEK
KENTTEKİ FARKLI YAŞ GRUPLARINI GÖRMEK
KENTTEKİ FARKLI YAŞ GRUPLARINI GÖRMEK
KENTTEKİ FARKLI YAŞ GRUPLARINI GÖRMEK

KENTTEKİ FARKLI YAŞ GRUPLARINI GÖRMEK

DOSYA KONUSU   21.03.2021

65 yaş üstü, 75 yaş ve üstü gibi yaş kategorileri son 1 yılda günlük yaşam alanları, kısıtlamalar-serbestlikler, özel uygulamalar, sokağa çıkma ve seyahat etme izinleri gibi bağlamlarda konuşulmaya başlandı. Bunların birçoğu, bu yaş grubundaki bireyler için de, bu kapsamda bir çerçeve çizmeye çalışanlar için de yeni. Belli bir yaşın üzerindeki insanların özellikle kent yaşamındaki ihtiyaçları ve yaşam alanlarındaki gereksinimler, şehirlerin demografik değişiminin bir yansıması olarak, ‘yaşlanan nüfus’ başlığı altında ve daha ziyade sağlık uygulamaları odağında sıkça tartışılan konular olsa da pandemi bu kapsamı başka bir boyuta taşıdı gibi görünüyor. 

Kentsel tasarımın yaşlı nüfusa nasıl uyum sağladığı sorusunun karşısında, bu nüfusun kent içinde ihtiyaç duydukları hizmetleri bütünsel olarak düşünmek önemli. Ulaşım, dağıtım, eve servis gibi hizmetler düşünüldüğünde ‘mobilite’ ihtiyacı ve pek çok hizmetin ‘mobil’ hale gelmesi önemli bir başlık olarak ortaya çıkıyor. Bunun yaygınlaşması, çevresel hassasiyetler ve kaynak kullanımı konusundaki bilinçli yaklaşım ise bu hizmetlerin kurgusu için öncelikli meseleler. 

Yapılan araştırmalar, 2050’ye kadar, insanlık tarihinde ilk kez, dünya üzerinde 15 yaş altı çocuk nüfusundan daha fazla 65 yaş üstü insan olacağını ortaya koyuyor. Bu tarihe kadar dünya nüfusunun yaklaşık %70’inin kentlerde yaşayacağı öngörüsü ile birleştiğinde, bu veri kentsel tasarım için bir adaptasyon gerekliliği veya hareket planı anlamına geliyor. Elbette yaşlı nüfus, artan sağlık ve yaşamsal beklentileri nedeniyle kentler için bir ‘sorun’u işaret etmiyor. Daha ziyade, barınma, ulaşım ve sosyal ihtiyaçlar için daha geniş perspektifte alternatifler geliştirme potansiyeli anlamına geliyor. 

The Guardian gazetesinde, 2016 yılında yayınlanan bir makalede belirtildiği üzere, -dönemin verilerine göre- nüfusun %33’ünün 60 yaş üzeri, %25’inin 65 yaş üzeri ve %12,5’unun 75 yaş üzeri olduğu Japonya dünyanın en yaşlı nüfusuna sahip ülke. Tam da bu nedenle kentleri farklı yaş gruplarının aynı konfor seviyesinde yaşayabileceği şekilde tasarlamak ulusal politikalarının başında geliyor. Bunun için Japonların üzerine çalıştıkları yapı ‘kompakt şehir’ modeli olmuş. Bu modele göre amaç kentte yüksek oranda bir yoğunlaşma sağlayabilmek ve kenti toplu taşımayı, yürümeyi destekleyecek şekilde uyarlamak. Yani kent içindeki yayılmanın sınırlı hareket kabiliyeti olan yaş gruplarının izole olacağı bir yapıda olmasına engel olmak, daha fazla düz ve geniş alanlar yaramak, insanların ihtiyaçları olan hizmetlere kolay erişebilecekleri şekilde konut bölgelerinde düzenleme yapmak veya toplu taşım imkanlarını buna göre organize etmek bu sistemin önemli unsurları arasında yer alıyor. Ve bütün bunlara büyük çerçeveden bakıldığında aslında kentsel tasarımdaki bu uyarlamaların, yalnızca belli bir yaş gruplarının değil, kentte birlikte yaşayan tüm canlıların yaşamını iyileştireceği ortada. 

#kent #kentsel tasarım #65 yaş #yaşlı nüfus #Japonya #nüfus #Yaş


Sayfanın Başına Dön