ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR
ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR

ECO-PACKAGE SERGİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM ÜZERİNE FARKINDALIK YARATIYOR

TASARIM   16.06.2022

Samsung’un sürdürülebilirlik yaklaşımı kapsamında geri dönüştürülebilir televizyon kutularını kullanarak, In-Between Tasarım Platformu küratörlüğünde gerçekleşen  “Eco-Package” isimli sergi, altı farklı tasarım stüdyosunun geliştirdiği tasarımlarla 30 Haziran’a kadar Akaretler Sıra Evler No:37-39 numaralı binada sergileniyor.   

 

Ayşe Yılmaz, Ottan Studio

1. Bugün dünyanın içinde bulunduğu tüketim döngüsünde tasarımın rolünü nasıl görüyorsunuz? Geri dönüşümden ileri dönüşüme geçildiği bu dönemde kendi tasarım fikrinizi oluştururken nasıl yola çıktınız?

Günümüzde her gün açığa çıkan milyonlarca atığın ileri dönüşüm süreciyle beraber yepyeni bir malzeme veya ürün tasarımına olanak tanıyabileceğine inanıyorum. Ottan Studio ile yolculuğumuz bir soruyla başladı: "Ürün tasarımında ahşap ve taş türevlerinden daha sürdürülebilir olan hangi malzemeleri kullanılabiliriz?”. Bu soruya bir cevap bulmaya çalışırken, tüketilemeyen yapraklarda, çimenlerde ve gıda atıklarında inanılmaz bir potansiyel gördük. İleri dönüşüm teknolojisiyle Ottan Studio, insanlığın ve çevrenin iyiliği için gıda ve tarım atıklarından döngüsel biyo-kompozit malzemeler tasarlayan ve üreten bir sosyal girişim haline geldi. Doğadan aldığımız ilhamla, üretmek için yaşadığımıza inanırken doğayı tüketmemenin mümkün olduğunu gördük.

2. Üretim süreciniz nasıl gelişti ve ilerledi? Atık malzemeyle tasarlama sizin üretim sürecinizi nasıl etkiledi?

Ottan Studio meyve posaları, kuruyemiş kabukları ve yapraklar gibi çeşitli gıda ve tarım atıklarından döngüsel biyo-kompozit malzemeler tasarlayan ve üreten bir etki girişim olduğu için atık malzemelerle yakın bir ilişki içindeyim.

Tasarım sürecime malzeme ve yüzey tasarımcısı olarak iki soru ile başladım; kartonları ileri dönüşüm (up-cycling) yöntemi ile nasıl yeni bir malzemeye dönüştürebilirim ve sürdürülebilir bir şekilde nasıl etkileyici yüzey tasarımı elde edebilirim. Bu sorular üzerine  farklı konseptler oluşturup düşündükten sonra etki odaklı bir tasarım anlayışını benimsediğim için daha fazla kişiye erişeceğini düşünerek ikinci soru ile devam ettim.

3. Tasarımlarınızın toplum üzerinde pozitif etki oluşturacağını düşündüğünüz mesajlarınız neler?

Günümümüzde her gün açığa çıkan milyonlarca atık var. İleri dönüşüm süreciyle beraber bu atıkların yepyeni malzemelere ve ürün tasarımlarına dönüşebileceğini insanlara göstermek istedim.

 

Beril Ateş

1. Bugün dünyanın içinde bulunduğu tüketim döngüsünde tasarımın rolünü nasıl görüyorsunuz? Geri dönüşümden ileri dönüşüme geçildiği bu dönemde kendi tasarım fikrinizi oluştururken nasıl yola çıktınız?

Tasarımın en temel amacı fonksiyonellik. Bugün yaşadığımız tüketim kaosunda, bu kavram içerisine sürdürülebilirlik de eklendi. Artık kullandığımız ürünler, içinde birkaç pozitif amaç barındırmalı. Bir yandan da, tüketicinin bilinçlenmesi kadar üreticinin de aynı bilinçte olması gerekiyor. Hatta bir çok sektörde sınırlı sayıda üretimin yapılması, tüketiciyi de satın alma alışkanlıkları konusunda eğitebilir diye düşünüyorum. Tasarımın buradaki rolü ise su / enerji / plastik / kağıt vb. kaynakların minimumda kullanılması için yeni ufuklar geliştirmek olmalı.

Benim için de, çöpe gidecek kağıt ve kartonları ileri dönüştürerek çizimlerimde kullanmak zaman içerisinde disiplinimin bir parçası haline geldi. Bu malzemelerin hepsi benim için yeni bir yüzey, yeni bir dünya demek. O yüzden ayırt etmeden, çöpe atmadan hepsini kullanmaya çalışıyorum. Eco-Package projesi kapsamında da, TV kartonlarını ileri dönüştürerek su kirliliği ve nesli tükenmekte olan balıklara dikkat çekiyorum.

2. Üretim süreciniz nasıl gelişti ve ilerledi? Atık malzemeyle tasarlama sizin üretim sürecinizi nasıl etkiledi?

Resimlerimde balık figürü ve sualtı dünyası üzerine yoğunlaşıyorum. İleri dönüşüm amacıyla yaptığımız Eco-Package projesi için de çıkış noktam; dünyadaki çöp miktarının artmasıyla beraber yol açtığımız deniz kirliliğine, sulardaki canlı popülasyonunun giderek azalmasına, nesli tükenen balıklara bir vurgu yapmak.

Bu aşamada Samsung TV kutularının sağlam / kütlesel yapısıyla bu figürleri heykelleştirmek istedim. Zeminden çıkan balıklar sanki bir nefes alma ve farkedilme ihtiyacındalar. Onlar adına bizim bu sorunları dile getirmemiz gerekiyor gibi hissediyorum. O yüzden kutulardan çıkardığım balık figürlerini boyadıktan sonra açtığım deliklerden ağızlarını dikerek hem bir mesaj vermek istedim hem de bu ipin birleştirici gücüyle balıklara iki yüzüyle bakabileceğimiz hacimsel bir etki sağladım.  

3. Tasarımlarınızın toplum üzerinde pozitif etki oluşturacağını düşündüğünüz mesajlarınız neler?

Bence bütün olay bakış açısıyla alakalı. Herhangi bir malzemeyi fonksiyonel veya estetik kaygıyla bir objeye dönüştürebilirsiniz. Yalnızca o malzemeyi çöpe atarken durup bir kez daha düşünmeniz yeterli. Her konuda hayatımıza yeni bir bakış açısı dahil edersek, sorunlara daha verimli yaklaşabiliriz.

 

Herkes İçin Mimarlık adına Kubilay Ercelep ve Serap Kaçmaz

1. Bugün dünyanın içinde bulunduğu tüketim döngüsünde tasarımın rolünü nasıl görüyorsunuz? Geri dönüşümden ileri dönüşüme geçildiği bu dönemde kendi tasarım fikrinizi oluştururken nasıl yola çıktınız?

Tasarım pratiğini de tüketilen bir olgu olarak görüyoruz. Reklam ve pazarlama politikaları içinde önemli bir rol alıyor ve bu yüzden gittikçe tasarım amacı değişiyor. Ancak tasarım sadece bir ürün veya mekân oluşturmak değil, insanları yönlendiren, farklı açılardan bakmalarını sağlayan bir araçtır. İleri dönüşüm sayesinde de malzemelerin yeniden kullanılması ev ölçeğine kadar inebiliyor. Biz de kendi tasarımımızda insanların kendi tasarımlarını üretebilmesi ve ileri dönüşüm yapabilmesi için çabaladık. Geri dönüştürülen bir ürünü almaktansa kullanıcı, elindeki atık malzemeyle kendine özgü tasarımlar oluşturuyor.

2. Üretim süreciniz nasıl gelişti ve ilerledi? Atık malzemeyle tasarlama sizin üretim sürecinizi nasıl etkiledi?

Tasarımımıza başlarken onu fonksiyonel kılmanın yanı sıra onunla bir mesaj vermeyi hedefledik. Bu yüzden zaman içerisinde değişen, yığılma, birikme ve yayılma gibi konseptler belirledik. Böylece yeniden kullanıma kazandırılan fonksiyonel atıklar her ne kadar yeni işlevlere sahip olsalar da birikip yan yana geldikleri zaman bir hatırlatıcı olarak, tüketim miktarımızı, hızımızı mekânsal olarak bizlere gösteriyor. Dönüştürdükçe yığına eklenen her yeni birim ne kadar tükettiğimizi hatırlatacaktı.

3. Tasarımlarınızın toplum üzerinde pozitif etki oluşturacağını düşündüğünüz mesajlarınız neler?

“Yığın’’ olarak adlandırdığımız tasarımımızın, insanların kendilerini tüketim kültürünün içinde nerede gördüğünü ve gittikçe yığılan ve biriken tasarım sonucunda belki de tüketim miktarlarını azaltmak konusunda harekete geçeceklerini düşündük.

Aynı zamanda insanların sürdürülebilirlik için sadece atık malzemelerini toplayıp geri dönüşüm merkezlerine yollamak yerine kendi mekanlarında kullanabilecekleri fonksiyonel ürünlere de dönüştürebileceklerini, bunu yaparken hem tasarım aşamasında bulunabileceklerini hem de üretebileceklerini göstermek istedik.

 

İlke Beyaz, Figure

1. Bugün dünyanın içinde bulunduğu tüketim döngüsünde tasarımın rolünü nasıl görüyorsunuz? Geri dönüşümden ileri dönüşüme geçildiği bu dönemde kendi tasarım fikrinizi oluştururken nasıl yola çıktınız?

Maalesef günümüzde tüketimin en yüksek olduğu ve çevreye en büyük zararı veren sektörlerden biri tekstil sektörü. Burada tasarımcıların ve markaların önceliği her zaman sürdürülebilirlik odaklı üretim olmalı. Figure olarak karbon ayak izini azaltmak ve kaynakları doğru kullanmak için made to order’ yani sipariş üzerine dokuma üretim modelimiz var. Yüzlerce stoklu kilim üreterek çevreye zarar vermektense kişiye özel el dokumasının daha değerli ve özel olduğunu düşünüyorum. Bu projede de tasarımımı oluştururken dokuma tezgahlarından arta kalan yünleri ve doğal ipleri kullanmayı tercih ettim.

2. Üretim süreciniz nasıl gelişti ve ilerledi? Atık malzemeyle tasarlama sizin üretim sürecinizi nasıl etkiledi?

Açıkçası yapıştırıcı, bant gibi birleştirici malzemeler kullanmadan kartonları bir araya getirme fikri başta beni korkutmuştu. Ancak kağıt doğası gereği birlikte çalışmaya rahatlıkla izin veren bir materyal olduğu için doğal iplerle birbirlerine dikmek tam da hayal ettiğim tasarımı yaratmama yardımcı oldu.

3. Tasarımlarınızın toplum üzerinde pozitif etki oluşturacağını düşündüğünüz mesajlarınız neler?

Günümüzde teknoloji bize ne kadar fayda sağlasa da, bazen içinde büyüdüğümüz manevi ve kültürel değerlerimizi kaybetmemize neden olabiliyor. Bir toplumu bir arada tutan en önemli şeylerden biri de kolektif bilinci yani kültürel mirası ve değerli zanaatları olduğunu düşünüyorum. Birlikte olmaya en ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde köklerimize dönmenin bize iyi geleceğine inanıyorum.

 

Onaranlar Kulübü

1. Bugün dünyanın içinde bulunduğu tüketim döngüsünde tasarımın rolünü nasıl görüyorsunuz? Geri dönüşümden ileri dönüşüme geçildiği bu dönemde kendi tasarım fikrinizi oluştururken nasıl yola çıktınız?

Tüketim ve üretim pratikleri teoride birbirini tamamlayan kavramlar olduğu için bu ilişkinin işleyen bir döngü olduğu izlenimine sıklıkla kapılabiliyoruz. Her ne kadar son yıllarda eylemlerimizin sürdürülebilirliğine dair daha fazla kafa yormaya başlasak da öğrenme eğrimizden şimdiki ve gelecek nesillere üstesinden gelmeleri gereken pek çok problem miras kaldı. Özellikle atık yönetimi, doğal kaynakların tükenmesi gibi konuların çözüm süreçlerinde elimizdeki en güçlü silahlardan biri kuşkusuz tasarım. Sürdürülebilir tasarım yaklaşımları endüstrinin genelinde benimsendiğinde tüketim ve üretim alışkanlıklarımız arasındaki ilişkiyi onararak kapalı bir döngüye ulaşılabilir. Atıkları tasarlayarak hizmetlerini tamamlamış ürün ve sistemlerin ciddi kaynaklar harcanarak geri dönüştürülmesinden önce ileri dönüştürülerek döngüde daha uzun süre kalmaları sağlanabilir.

2. Üretim süreciniz nasıl gelişti ve ilerledi? Atık malzemeyle tasarlama sizin üretim sürecinizi nasıl etkiledi?

Üretim sürecine geçmeden önce elimizdeki televizyon kartonlarını kamusal alan mobilyalarına dönüştürürken çıkan atığı nasıl minimize edebileceğimize dair epey düşündük. Kartonda mevcut kat yerlerini ve ölçülerini kılavuz alarak modülü oluşturacak parçaları ve ilişkilerini tasarlayıp modelledik, prototipler ürettik. Tasarımın işlevselliği ve sürdürülebilirliği kadar dayanıklılığı ve güvenliği de bizim için önemliydi. Bu sebeple üretim sırasında çıkan atık parçalardan yanal yükleri karşılayacak ara kayıtlar ürettik ve stratejik noktalara yerleştirdik.

3. Tasarımlarınızın toplum üzerinde pozitif etki oluşturacağını düşündüğünüz mesajlarınız neler?

Hemen her demografiden insanın buluşabildiği en büyük ortak alan kamusal alanlar için atık televizyon kartonlarını ileri dönüştürerek tasarladığımız ürünün sadece tasarım olarak değil, fonksiyonellik ve malzemesiyle de etki etmesi, ilham vermesini dileriz.

Onaranlar Kulübü’nün kent ve insan arasında diyalog geliştirme motivasyonuyla geliştirdiği bu tasarımın herkes için yeni ve yaratıcı bir oyun alanı yaratıyor olmayı ve bunu yaparken atık olarak atık kelimesinin karşılığını ve kapsamını tekrar değerlendirmelerini sağlamalarını umuyoruz.

 

Öykü Baştaş

1. Bugün dünyanın içinde bulunduğu tüketim döngüsünde tasarımın rolünü nasıl görüyorsunuz? Geri dönüşümden ileri dönüşüme geçildiği bu dönemde kendi tasarım fikrinizi oluştururken nasıl yola çıktınız?

Tasarım sayesinde farklı bir bakış açısı sunmak, insanların bu konuya ilgisini çekmek için çok önemli bence. Yeni bir düşünce tarzı ve yaratıcı bir çözüm sunmak aslında tasarımın amacı diye düşünüyorum. 

Ben genelde tasarım sürecine başlarken, kendi hayatım üzerinden yola çıkarak başlıyorum. Daha öncesinde gördüğüm formlar, dokunduğum malzemeler veya hissettiğim duygular arasından nelerle bağdaştığını düşünüyorum. Şu an New York’ta yaşıyorum ve bu şehrin geri dönüşüm cycle’ı beni hep çok etkiliyor. Çünkü genelde dükkanların, marketlerin önünde geri dönüşüm için birikmiş, ezilmiş karton kutulardan oluşan küpler oluyor. Ve bu küpler haftanın belli günlerinde kapıların önünden toplanıyor. Bunların birikip toplanmasını izlemek bana hep bir lego oyununu hatırlatmıştır ve ben de bunun küçük bir versiyonunu yaratmaya çalıştım aslında. 

2. Üretim süreciniz nasıl gelişti ve ilerledi? Atık malzemeyle tasarlama sizin üretim sürecinizi nasıl etkiledi?

Üretim süreci çok eğlenceliydi. Karton kutular oynaması eğlenceli bir malzeme. Bence çok fazla opsiyon sunuyor sana. Malzemeye yeni bir amaç, değer katmak her zaman çok önemli olmuştur benim için.

3. Tasarımlarınızın toplum üzerinde pozitif etki oluşturacağını düşündüğünüz mesajlarınız neler?

Aslında bu projeyle söylemeye çalıştığımız ortak bir şey var diye düşünüyorum. Atık olarak gördüğümüz malzemeleri belki birlikte tekrar dönüşüp, daha kullanışlı bir hale getirebiliriz. Bu sayede tüketim döngüsünü belki biraz yavaşlatabiliriz. Ve herkes bunu kendi yaratıcı yollarıyla keşfetmeye çalışabilir.

#Samsung #In-Between Tasarım Platformu #Eco-Package #sürdürülebilirlik #Beril Ateş #Onaranlar Kulübü #Herkes İçin Mimarlık #Serap Kaçmaz #Kubilay Ercelep #Figure #İlke Beyaz #Ottan Studio #Ayşe Yılmaz #Öykü Baştaş #Akaretlerde #SamsungTv #Tasarıma Dönüş #tasarım #röportaj


Sayfanın Başına Dön