SELÇUK AVCI
SELÇUK AVCI

SELÇUK AVCI

VitrA'dan Haberler   22.09.2017

Bursa'yı bir tasarımcı - planlamacı olarak yeniden düşünmeniz istense fakat üzerine ekleyerek değil çıkararak doğasını ortaya çıkarmanız beklense, nerelerden başlardınız?

 

Sadece Bursa için değil, her şehir için bir yöntem: Doğanın kaynaklarını tanımlamak ve üzerine bina yapılmış alanları şehre yeniden kazandırmak. Kentsel dönüşüm de bunu yapmak için büyük bir fırsat aslında. 2050 senesinde dünyada insanların %70'i şehirlerde yaşayacak. Yani doğadan uzaklaşma durumu var. Dolayısıyla doğanın da şehir ile iç içe yaşayabilmesi için hunharca yapılan şehir planlamalarının geriye çevrilmesi lazım. Bu noktada "building" değil, "unbuilding" olayı ortaya çıkıyor. Ancak şu an kentsel dönüşüm bu "unbuilding" durumunu değerlendiremiyor, ranta yöneliyor. 

 

Bursa gibi adı "yeşil" ile özdeşleşmiş yani doğal güzellik ve özelliklerin öne çıktığı kentlerde, kentli doğasına nasıl sahip çıkar?

 

Aslında Bursa yeşil bir kent değil, öncelikle bu hakikatle yüzleşmek gerekiyor. Evet, çevresinde Uludağ gibi bir potansiyel var, il sınırlarında büyük oranda yeşil alanlar var ama şehrin tarihi bölge dışındaki yapılaşmış kısmına bakınca sadece binaların olduğu ve doğa ile eşleşemediği bir doku ile karşı karşıyayız. Yeşil ile iç içe geçmek gerekiyor; pencereyi açtığımızda bir ağacın yapraklarına dokunabilmemiz lazım… Bunu da ancak birtakım kurallar çerçevesinde elde edebiliriz. Mesela Prag'daki belediye yönetmeliklerinde, her master planın en az %30'unda topraktan başka bir şey olmaması zorunluluğu var. Dolayısıyla bu alanı değerlendirmeye başlıyorsunuz. Bizim de bu konudakiç bakış açımızı değiştirmemiz lazım.

 

#VitrA ile Kentin Hayalleri #Bursa #Selçuk Avcı #Avcı Architects #VitrA


Sayfanın Başına Dön