SKY CITY İLE TEKNOLOJİ VE DOĞANIN UYUMU

Foster + Partners mimarlık ofisinin, sivil drone ve yaratıcı kamera teknolojileriyle bilinen firma DJI için tasarladıkları şirket merkezi Sky City, teknoloji ve sürdürülebilirliği harmanlayarak dinamik bir mimari yaklaşım sergiliyor.

Teknolojinin sürekli olarak gelişmesine paralel olarak ilerleyen çevresel ve toplumsal sorunların artması yapı endüstrini fütüristik yaklaşıma yönlendiriyor. Teknoloji ve doğa bir araya getirilerek, günümüz koşullarına uyumlu ve aynı zamanda geleceğe de entegre edilebilen mimari yaklaşım ön plana çıkıyor. Bugünün mimari pratiğinde, dönemin dinamiklerini kullanarak sürdürülebilir fayda sağlayan yapılar giderek artıyor. DJI için geliştirilen Sky City, bu bağlamda karşımıza çıkan güncel örneklerden biri.

Foster + Partners mimarlık ofisi, sivil drone ve yaratıcı kamera teknolojileriyle bilinen firma DJI için şirket merkezi olan Sky City’i tasarladı. UNESCO’nun ‘’Tasarım Şehirleri’’ listesinde ilk onda yer alan Çin’in Shenzen kentinde konumlanan yeni genel merkez, 6 yıllık bir inşaat süreci sonunda tamamlanarak, şehrin siluetine sürdürülebilir bir dönüm noktası olarak eklendi.

İnovasyon merkezi olma hedefiyle geliştirilen Sky City, asimetrik asma çelik yapı konseptiyle, 44 ve 40 katlı iki yüksel kule olarak inşa edildi. Skybridge adlı köprünün iki kule arasında geçiş sağladığı yapı, 242.000 metrekarelik bir alana sahip. Ofis alanları, araştırma ve geliştirme merkezleri, drone test alanları ve kamu tesisleriyle 8000’e kadar kişiyi kabul ediyor. 213 metre yüksekliğinde olan DJI Sky City, cephe tasarımı sayesinde uzaktan bakıldığında gökyüzünde yüzen bir yapı algısı oluşturuyor.

İki kule, bulunduğu alanın merkezi etrafında ortalanıyor. Yapının merkezinin yeryüzüne temas etmesi ve diğer tüm hacimlerin yerden belli bir yükseklikte kurgulanması, teknoloji ve doğa arasındaki dengeye atıfta bulunuyor. Yapının güneyindeki bahçe ve yüzen hacimlerin altında gördüğümüz gri alan, dinginlik hissi uyandırıyor. Çelik kulelerin terasındaki yeşillendirme çalışması doğa ile olan bağı güçlendiriyor.

Yapının girişi, zemin katta cam cepheli bir alanda yer alıyor. Çevresine konumlandırılmış Zen bahçesi ve toprak zemin, doğal dokuyu yapının içinde sürdürüyor.

Kule merkezlerinin 3 tarafına asimetrik olarak yerleştirilen 6 cam blok, çelik asma borular ve kirişler ile taşınıyor. Blokların maksimum çıkıntısı 21.5 metreye ulaşıyor. Hem yük taşıma amacına hem de estetik ögeye dikkat çeken kurgu, yapı ve form arasında bir harmoni oluşturuyor.

24. katta, iki kuleyi yerden 105 metre yüksekliğinde birbirine bağlayan 90 metrelik asma köprü, kulelerin bloklarını bir araya getirerek Sky City’e dinamizm kazandırıyor. Proje mimarlarından Young Chiu, Sky City’nin mimarisinin dürüst, açık, yalın ve samimi olduğunu belirtiyor. Sky City, DJI’ın tavrına çağdaş bir yorum getirirken geleneksel ofis konsepti fikrine bir kontrast yaratıyor. Merkeze eklenen üç alan, bağımsız ve ortak çalışmalara izin vererek DJI’ın çalışma yaklaşımına ortam sağlıyor. DJI ile işbirliği içinde geliştirilen yapıda kullanılan endüstriyel malzemeler, DJI’ın ürünlerinin ana tonuna atıfta bulunarak endüstriyel ürünleri simüle eden bir doku yaratıyor.