Çatıdaki Beyazlık

Cleo Virginia Andrews'u dünya V. C. Andrews olarak tanıdı. Bunun en önemli sebebi oldukça tartışmalı romanları oldu. Yazdığı kitaplar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hemen her eve girdi. Zengin ve güçlü aileleri merkez alan kitaplar, bu ailelerin içinde yaşadığı güç savaşları, çürüme ve aşk(!) konularını pek alışkın olmadığımız bir üslup ve kurguda ele alıyor olmasına rağmen çok sevildi. Sevdildiği kadar da nefret edildi. Ama bu sevgi-nefret ikilemi onun adını popüler edebiyat dünyasının unutulmazları arasına da yazdırdı. Andrews özellikle Çatı serisiyle ünlenmişti. Lizbon'a konumlanmış olan bu ev bize otomatik olarak onu hatırlattı. Yine de bu kez tozlu, karanlık ve korkunç bir çatı ile karşı karşıya değiliz. 

Lizbon'da yer alan bu çatı tam aksine bembeyaz ve huzur verici. Diogo Passarhinho ve Duarte Caldas tarafından başlangıçta iki çocuklu genç bir çift için tasarlanan daire bugün moda bloguyla tanınan Ana Freitas'ın hem evi hem de stüdyosu haline geldi. Mevcut ahşap kirişlerin muhafaza ederek yapılandırıldığı yeni tavan eve yılın her günü aynı güçlü ışığın girmesini sağlıyor. Beyaz ahşap merdiven aynı zamanda bir depolama alanı olarak da kullanılıyor. Freitas, beyazlığın getirdiği huzuru bulandırmamak adına evinde ve ofisinde mümkün olduğunca az ve yine 'beyaz' ağırlıklı parçalar bulunduruyor.