DOĞAL MALZEMELER İLE MEKANSAL UYUM: PUNTO

Punto mekân tasarımı ile, MIMARSIV tarafından düzenlenen ARCHIST İç Mimarlık yarışmasında ‘alışveriş alanı’ kategorisinin kazananı olan, Özden Mimarlık’ın kurucusu Arif Özden sorularımızı yanıtladı.

Punto projesi ile Archist 2020'de ödül aldınız. Bu projenin öne çıkan tasarım unsurları nelerdir?

Doğal malzeme kullanımı, farklı malzeme ve yüzey dokularının yarattığı karşıtlık, mekânlar arasındaki geçişler ve görsel süreklilik.

Özgün, etkili ve kalıcı bir tasarım kimliğinin en önemli unsuru nedir sizce?

İnsan için, doğaya saygılı, geçmişi unutmadan, süreklilik içinde, gelecek için düşünen, tutarlı bir yaklaşım diyebilirim.

Sizce mekânların cinsiyeti var mı?

Biyolojik cinsiyetin ve cinsel seçimlerin insan davranış ve ilişkileri üzerindeki sosyolojik ve psikolojik etkilerinden yola çıkarak bir mekânın duygusunu ifade etmek, tanımlamak mümkün. Bu bence bir tür iletişim yoludur. Ben mekân tasarımına başlarken cinsiyeti ne olacak diye düşünmem. Bir mekân aynı anda katmanlı bir biçimde hiçbiri veya hepsi birden olabilir.

Yarattığınız mekânların aynı zamanda kullanıcısı olduğunuzda o mekânla kurduğunuz ilişki nasıl dönüşüyor?

Tasarımcının ürünü üzerinde teslim ettikten sonra da sorumluluğunun devam etmesi gerektiği düşünüyorum.  Çok yoğun ve genelde özverili bir süreç sonunda tasarımınızı kullanıcısına teslim edersiniz, konu ile fiziksel bağınız kopsa bile duygusal bağınız devam eder. Bu mekân kullanıcısı da olduğum bir yerse, o mekânı yaşayan bir yer gözüyle de görüp daha fazla nasıl geliştirilebileceğini düşünürüm.

Farklı alanlarda ve ölçeklerdeki işleriniz üzerinden tecrübelerinize dayanarak, yıllar içinde değişen ihtiyaçları, yaşam ve kullanım alışkanlıklarını ve farklılaşan günlük hayat pratiklerini yarattığınız mekânların tasarım kimliğine nasıl uyarlıyorsunuz?

Tasarım olgusu içinde değişim ve uyum her an için var. İnsana odakladığınızda tüm bunlar sizin bakış açınız ve süzgecinizden geçtikten sonra kendiliğinden, çabasız bir şekilde geliyor zaten.