KONFORLU UZAY KABİNİNİZDE, İYİ YOLCULUKLAR!

Uzay turizmini hedef alan sayılı markadan biri olan Virgin Galactic dünyanın ilk ticari uzay havayollarına ait mekiğin iç tasarımını fotoğraflarla tanıttı. Richard Branson’ın sahibi olduğu Virgin Group’a ait Virgin Galactic uzaya düzenli ticari uçuşlar yapmayı hedeflediğini de açıkladı.

Blue Origin (2000) ve SpaceX’ in (2002) ardından 2004 yılında kurulan Virgin Galactic, uzay turizminin ve taşımacılığının iddialı markalarından biri. Firma tarafından geçtiğimiz günlerde uzay turistlerini taşıyacak ve turistlerin atmosferin üzerine çıktıktan sonra Dünya’yı havadan görebileceği sağlayacak VSS Unity adlı kabinin tanıtımını yapıldı. Tanıtımda paylaşılan bilgilere göre 6 yolcu kapasiteli kabin, yer çekimsiz ortamda, Dünya’nın 97 km üzerinde gezinecek. Uzaya düzenlenecek ticari uçuşlar mümkün hale geldiğinde, şu ana kadar 600 kişinin başvurduğu 90 dakikalık bu yolculuk için Virgin Galactic’in talep ettiği bedel 250 bin dolar olarak açıklandı.

Kabinin tasarımı Londra merkezli stüdyo Seymourpowell ile yapılan işbirliği sonucu ortaya çıkmış ve en önemli unsuru güvenlik. Her yolcunun vücut ölçülerine uyacak şekilde boyutlandırılabilen özel tasarımlı, korumalı koltuklar, alüminyum ve karbon fiberden üretilmiş, köpük ve teknik kumaş kaplamalara sahip. Ayrıca, spor giyim markası Under Armour tarafından geliştirilmiş, performans, hızlı hareket ve rahatlık sunan 3D örgülü bir kılıfla kaplanmış. Bu olağanüstü seyahati hafızalarına kazımak ve fotoğraflamak isteyen yolcuların seyir keyfi düşünülerek, altısı doğrudan yolcu koltuklarının yanına yerleştirilmiş 12 büyük pencere tasarımın öne çıkan özelliklerinden bir diğeri. Kabinin arkasında bulunan büyük yuvarlak ayna ile, yerçekimsiz ortamda yolcuların kendilerinin nasıl göründüğüne bakabilmeleri hedeflenmiş. Kabinin içini kaplayan petek yapılı köpük dokunun ise, termal ve akustik özellikleri iyileştirmesi ve bir yandan da yer çekimsiz alanda yumuşaklık sunması istenmiş.  Kabinin iç kısmında, uzayın ve Dünya’nın  bir tür yansıması olarak düşünülerek, beyaz ve gümüş buzlu tonlar uygulanmış.

Tasarımın, yolcuları bunaltmadan, beklentiyi ve heyecanı arttırması amaçlanmış. Tasarım ekibi, kabin tasarımının en önemli unsurunun dikkat dağıtmadan güvenliği temin etmek olduğunu belirtiyor. Bunu sağlamak için, astronotlara kişisel keşif alanı açmak için gerekli olan yakınlık derecesi de dikkate alınmış. İç mekan uzay turistleri yerine araştırma malzemelerini de taşıyacak şekilde de uyarlanabiliyor.

İlk ticari uzay havayollarına ait mekiğin iç tasarımının açıklanması akla, Rus mimar ve tasarımcı Galina Balashova tarafından Sovyet Uzay Programı için yapılan ve iç mekanların, mobilyaların, kontrol panellerinin, çeşitli logo ve duvar resimlerinin yer aldığı tasarımları akla getiriyor. Balashova’nın çalışmaları arasında Soyuz kapsüllerinin, Mir ve Salyut uzay istasyonlarının, ABD ile SSCB arasındaki rekabetin önemli sonuçlarından biri olan Buran uzay mekiğinin inşa planları var. Kozmonotların rahat hareket etmeleri için ergonomik yaşam ve uyku alanları, sandalyeler, uzay koşullarına uygun banyo tasarımları da Balashova’nın projeleri içinde yer alıyordu. Yer çekimsiz ortam için yaptığı tasarımların en dikkat çekici özelliklerinden biri, kendi çocukluk yıllarındaki suluboya eğitimden aldığı ilhamla kullandığı renklerdi. Zemin ve tavandaki zıt renkler, astronotların yer çekimsiz ortamda yönlerinin karıştırmamaları için özellikle bu şekilde önerilmişti.

Sovyet Modernist hareketinin yaratıcı düşünürlerinden biri olarak da kabul edilen, en az dört kuşak uzay aracının tasarımında önemli rol oynayan ve uzay çalışmaları tarihinde böylesi bir görevi üstlenmiş tek kadın olarak tarihe geçen Galina Balashova’nın Sovyet Uzay Programı için ürettiği çizimlerden oluşan bir koleksiyon 2016 yılında ‘Biz İnsan Mıyız? / Are We Human?’ başlığıyla gerçekleştirilen 3. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında Galata Rum İlköğretim Okulu’nda sergilendi. Binlerce çalışanı olan bu programdaki tek mimar olan Balashova yirmi yıl boyunca Sovyet uzay araçlarının iç mimarisi, ergonomisi, ışık ve renk düzeninden sorumluydu. İlk önce 'çok gizli' olarak sınıflandırılan bu inanılmaz teknik çizimler, genelde insan figürleriyle dolu ve bedenler ile uzay arasındaki benzersiz deneysel ilişkiyi inceliyordu (Kaynak: İstanbul Tasarım Bienali)