MEKANLARIN ÖTESİNDEKİ, İNSAN HİKAYELERİ
MEKANLARIN ÖTESİNDEKİ, İNSAN HİKAYELERİ
MEKANLARIN ÖTESİNDEKİ, İNSAN HİKAYELERİ
MEKANLARIN ÖTESİNDEKİ, İNSAN HİKAYELERİ
MEKANLARIN ÖTESİNDEKİ, İNSAN HİKAYELERİ
MEKANLARIN ÖTESİNDEKİ, İNSAN HİKAYELERİ

MEKANLARIN ÖTESİNDEKİ, İNSAN HİKAYELERİ

İÇ MEKAN   1.12.2020

Dijital, çevrimiçi veya basılı yayıncılıkta artık öne çıkan kıstaslardan biri anlatımın ve içeriğin, özgün, samimi ve gerçek hikâyeler, deneyimler ve yaşantılar üzerine şekillenmesi. Format kurulu olsa da, anlatımın gündelikliği, gerçekliği ortaya koyan en belirgin unsurlardan biri. Apartamento dergisi bunu 12 yıldır bu şekilde yapıyor. Bu nedenle tasarım ve mimarlık camiasında en ilham verici, ilginç ve samimi yayınlardan biri olarak takip edilmeye devam ediyor.

Apartamento, 2008 yılında kurulan ve o yıldan beri yılda iki kez yayınlanan bir tasarım ve iç mimarlık dergisi. Odağında ise insanlar, evleri ve o evlerde yaşadıkları gündelik hayatları var. Kurucuları Nacho Alegre, Marco Velardi ve Omar Sosa’nın dergiyi hayata geçirirken yapmak istedikleri, ‘mevcut olan tasarım ve mimarlık yayınlarından daha kişisel hissettiren bir dergi hazırlamak’ olmuş. Derginin kimliğini oluşturan fikirlerin temelinde, bir fotoğrafçı olan Alegre’nin Avrupa seyahatleri ve kendi ifadesiyle, ‘seyahatleri süresince evinde kaldığı dostlarının ve karşılaştıkları insanların yaşadıkları yer üzerinden kendilerini nasıl ifade ettiklerine dair duyduğu ilgi’ yatıyor. Bu ilgi üzerine temellenen yayın projeleri önceleri bir kitap fikriyken, daha sonra bir dergi projesine dönüşmüş.

Derginin ilk çıkmaya başladığı 2008’den sonra, 2014 senesinde içerik yoğunlaşıyor ve mevcut sayfa sayısına yaklaşık 100 sayfa daha eklenerek, daha çok hikâyenin, daha derin olarak ele alındığı bir format ortaya çıkıyor. Dergiyi yakından takip eden pek çok kişinin merak ettiği sorulardan biri, içeriğin, hikâyelerin, evlerin, insanların nasıl belirlendiği. Bu noktada izlenen yol hem en yakın, hem en zor olan ihtimallerden biri, yani kurucu ortakların yaptıkları işleri, ürettiklerini sevdikleri veya bir şekilde bu anlamda hayatlarına girmiş insanlarla ilerlemek…

Barselona’da hazırlanan ve 2008 yılının Nisan ayında çıkan Apartamento’nun ilk sayısında R.E.M’in kurucu üyelerinden ve Mystery Jets grubu üyelerinden Mike Mills yer alıyordu. Sonraki sayılarında müzik, güncel sanat, sinema, tasarım, mimarlık gibi yaratıcı alanlardan pek çok ismin yer aldığı dergi, dünyanın çeşitli kentlerinden ev ve insan manzaraları sunmayı sürdürüyor. Dergide yer alan hikâyelerin çoğunluğu evlerdeki yaşantıdan oluşurken, kimi hikâyelerde, bu yaratıcı üretimin gerçekleştiği bir sanatçı atölyesi de olabiliyor. Hatta 2014 Bahar/Yaz sayısında çıkan 13. sayısında yer alan film yönetmeni Wes Anderson’ın film dekorları ve filmlerindeki iç mekân tasarımları gibi beklenmedik içerikler de sunuyor. Elbette yine kimliğini oluşturan aynı samimi ve özgün anlatım üzerinden… Geçtiğimiz yıllarda verdiği bir röportajda Marco Velardi, ‘evin mutlaka yemek yediğiniz ve uyuduğunuz yer olmadığını ve insanların evlerine ne kadar çok bakarsak, yaşama şeklinin o kadar fazla yönünü keşfedeceğimizi’ belirtiyor. Velardi’nin anlatımıyla Apartamento ‘bazen iç mekânlardan çok insanlarla ilgili bir dergi ve iç mekânlar insanlara ulaşmak için bir bahane’ olabiliyor.

Kurucuları başlangıçta iç mekân tasarımına antropolojik bakış açısıyla yaklaşmakla daha çok ilgilendiklerini, ancak insanların evlerini merak ettikçe konunun daha ziyade insanlarla ilgili olmaya başladığını ve bunun dergiyi mevcut karakterine büründürdüğünü belirtiyorlar. Derginin kimliğinin temelinde önceden hazırlanan senaryolar üzerine kurulu fotoğraflar ve olan bilginin teyiti niteliğinde ‘klişeleşmiş’ soruların ötesinde bir içerik dikkati çekiyor. İçerikte rastlantısallığa kapı açan bir merak duygusu da öne çıkan bir unsur. Bu noktada samimiyet önemli bir kriter, ancak bu, insanları ifşa etmekle ilgili değil. Yine kurucularının paylaştığı görüş doğrultusunda, ‘Apartamento insanların nasıl yaşadıkları, günlük yaşamlarında nasıl geçindikleri hakkında bir fikir vermek ya da sadece belirli anların ruhunu yakalamak isterken, aynı zamanda mahremiyete de saygı duyan bir mesafeye konumluyor kendisini.’

#dergi #yayın #Apartamento #ev #içmekan


Sayfanın Başına Dön