MAÇ KURGUSU YENİDEN TASARLANIYOR (MU?)
MAÇ KURGUSU YENİDEN TASARLANIYOR (MU?)
MAÇ KURGUSU YENİDEN TASARLANIYOR (MU?)
MAÇ KURGUSU YENİDEN TASARLANIYOR (MU?)
MAÇ KURGUSU YENİDEN TASARLANIYOR (MU?)
MAÇ KURGUSU YENİDEN TASARLANIYOR (MU?)

MAÇ KURGUSU YENİDEN TASARLANIYOR (MU?)

İNOVASYON   4.09.2020

Pandemi sürecinden kitlesel anlamda en fazla etkilenen alanlardan biri de şüphesiz spor. Küresel spor ekonomisini ve sporun kültürel, sosyal anlamda etki alanını dikkate aldığımızda bu etkinin uzun süreli sonuçları olacağını öngörmek zor değil.

Karantina döneminde gerçekleşemeyen spor karşılaşmaları, ‘yeni normal’ olarak tanımlanan ve bu tanımlamanın bile tartışma yarattığı dönemde kontrollü bir şekilde yeniden başladı. Pek çok karşılaşma bu süreçte seyircisiz olarak oynanıyor. Bunun elbette takım-izleyici ilişkisi, spor izleme deneyimi, sporcuların / oyuncuların performansı üzerinde yarattığı bir etki söz konusu. Özellikle izleyici tarafından konuya yaklaşıldığında, bu durumu yeni bir deneyim alanı yaratmak için iyi bir fırsat olarak görmek mümkün mü sorusu gündemde. Ancak bu, o spor dalının yarattığı ve sahip olduğu ekonomik potansiyel ile doğrudan ilişkili.

Salgın nedeniyle ortaya çıkan taraftar boşluğuna karşı ilk hareketlenme, yarattığı ekonomi ve kapsadığı etki alanı dikkate alındığında hiç şaşırtıcı olmayacak şekilde, Amerikan Basketbol Ligi NBA’den geldi.  NBA maçlarının seyirci deneyimi, sanal taraftar / virtual fan karşısında oynanacak şekilde yeniden tasarlandı. Bu uygulamada NBA hayranlarına, sevdikleri oyuncular tarafından görülmesini ve duyulmasını mümkün kılan bir oturum açma hakkı verilirken, tezahüratlarının canlı videoları da üç video panosundan birinde yayınlanıyor. İzleyicilerin öncesinde küfür kullanımı, her türlü işaret, uygunsuz hareketler, çevrimiçi arayüzü filme alma ve oyun sırasında kameralarını kapatma gibi yasak davranışları ve kuralları içeren bir sözleşme imzalamaları gerekiyor. Sanal taraftar seçimi süreci, takımdan takıma değişiyor; bazıları her oyun için geçerli olan 320 koltuk kapasitesi için sezonluk bilet sahiplerini tercih ederken, bazıları da sanal koltuklarını ilk gelen, ilk hizmet esasına göre takımın internet sitesi üzerinden sunuyorlar. Oyun başladığında, yayın dizüstü bilgisayarda veya cihazda televizyonda izleyenlere göre yaklaşık bir dakika ileriden izlenebiliyor. NBA NextGen Telecast Başkanı Sara Zuckert, “hayranlara mevcut olma, aynı zamanda dijital olarak etkileşim kurma fırsatı veren bir şey yaratmak istediklerini ve tasarlanan bu uygulamanın bunun heyecan katacağını düşündüklerini” ifade ediyor

Bir spor karşılaşmasını sanal saha koltuğunda izlemenin farklı bir deneyim olduğu kesin. Ancak bu uygulamanın gelişerek devam etmesi, sporun niteliği açısından bir takım olası değişikliklere kapı açıyor. Konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz, Socrates Almanya Genel Koordinatörü, spor yorumcusu ve yazarı Banu Yelkovan, “NBA’in başlattığı bu girişimin diğer spor dallarını etkileyeceğini, etkilemek zorunda olduğunu” ve “bazı konserlerde de gözlemlediğimiz gibi, ‘canlı’ ve ‘yerinde’ izlemenin çok ayrıcalıklı, pahalı bir deneyime dönüşeceğini” düşünüyor. Sonuçta “pandemi etkisini azaltsa dahi bundan sonrasında binlerce kişilik stadyumlar işlevini yitireceği için, yayınların pahalılaşacağını ve sporların ekran başındaki izleyicisinin artacağını” öngörüyor. Yelkovan’ın altını çizdiği gibi, “Herkesin istediği şeyi, istediği ekrandan, istediği zaman ve istediği kadar izlediği bir dönemde, haberlerin ilgilenmeyenlere dahi bir şekilde ulaştığı bir zamanda, ‘canlı’ izlenen tek şey kaldı: Spor”. Dolayısıyla ‘izleyiciyi yakalayacak her türlü yenilik işin içine girmesi’ kaçınılmaz. Bu anlamda Yelkovan’a göre “NBA’in yaptığı bunların sadece ilk adımı. ”

İşin ekonomik boyutu önemli olmakla birlikte sporcu ve taraftar tarafındaki etkisi de bir değerlendirme konusu olabilir. Yelkovan “bazı spor dallarında, özellikle yüzme gibi bireysel sporlarda seyircinin olmasının sporcuya bir etkisi olmadığını, hatta takım sporlarının bazılarında bile seyircisiz oynanmasına alışık olunduğunu, ancak konu dünyanın en çok izlenen sporu olan futbola geldiğinde işlerin karıştığını, çünkü durumun futbolda bunun tam tersi olduğunu” belirtiyor. Futbolda “seyirci oyunun net ve direkt bir parçası ve sahadaki sporcu için kesinlikle çok büyük motivasyon farkı yaratıyor.” Bu alanla ilgili öngörüleriniyse şu şekilde paylaşıyor; “Kısa vadede kısıtlı taraftar alımı, aralıklı oturtma, bazı tribünleri ve locaları açma, maskeyle izleme gibi formüllerin devreye gireceğini tahmin ediyorum. Deplasman maçına gitmek bir süre rafa kalkabilir. Kamera seçeneklerinin ve açılarının çoğalacağını, farklı çekim tekniklerinin devreye gireceğini düşünüyorum. Hatta ekran başındaki seyirciye hitap eden yepyeni sporlar ya da mevcut sporların başka kurallarla türevleri de ortaya çıkabilir.”

Maçların izleyicisiz olmasının ya da uzaktan izleme durumunun izleyiciyi spordan uzaklaştırma veya aksine başka unsurlar da işin içine katılarak daha eğlenceli bir hale gelme ihtimalleri içinse görüşleri şu şekilde; “Sporun olmadığı dönem sadece fanatik taraftarlar değil, ortalama sporseverler üzerinde bile büyük bir boşluk yarattı. Sporun geri gelmesi,  sadece ekonomik açıdan değil, eskiye dönme özlemi içinde olan sıradan insan üzerinde bile bir normallik hissi yarattı. Spor sadece sahada oynanan bir şey değil. Medyasından ürün satışına, arkadaş sohbetlerinden sosyal ağlara her şeyi kapsayan koskoca bir ekonomi. Öte yandan ekrandan izlemek hiçbir zaman statta olmanın yerini tutmaz. Amerikalıların futbolu sevmeme nedeni olarak 90 dakika boyunca 0-0 bitme ihtimali olan bir şeyi neden izleyim ki diye düşünen, özellikle yeni nesil taraftarlar olabilir. Bu süreç, bildiğimiz sporların yeni kurallarla ekran eğlencesine yönelik türevlerinin ortaya çıkacağı bir dönem olacak. İlk örneklerini teniste görmeye başladık bile. Eurosport ekranlarında bambaşka kurallarla oynanan, basketboldaki gibi devreli, sporcuların sadece birbirlerine değil zamana karşı da yarıştığı, devre arasında ya da mola alarak antrenörü ile konuştuğu ve seyircinin de bunu duyduğu, 2 katı ya da 3 katı puan kazanma ihtimallerinin olduğu bir turnuva seyrettim. Doğrusunu istersen önce garip geldi, sonra ilgiyle izledim.”

#NBA #spor #basketbol #spor salonu #sanal #Banu Yelkovan


Sayfanın Başına Dön