MEYVE KABUKLARINDAN MOBİLYAYA

Sizi, meyve kabuklarını biyokompozit malzemelere dönüştüren Ottan Studio ile tanıştıralım.

Hikaye, Ottan Studio'nun kurucusu Ayşe Yılmaz'ın meyve kabuklarını israf etmek yerine tasarladığı ürünlerde kullanmak üzere biyokompozit malzemelere dönüştürmesiyle başlıyor. Tam olarak 3 yıl önce. O günden bugüneyse, Galata'daki atölyesinde doğadan gelen birbirinden farklı renk ve dokularla, yaklaşık 150 çeşit malzemeyi kapsayan bir portföy oluşturarak aydınlatma ve sehpa gibi fonksiyonel ürünler tasarlıyor. 

Dönüştürülen atıklar arasında biçilen çimenler, portakal kabukları, meyve posaları ve tarihi geçmiş baklagiller gibi pek çok bitkisel kaynak bulunuyor. Yarısından tamamına kadar değişen oranlarda atıktan oluşan, ahşap kadar dayanıklı bu malzemeler, insanlarda yeme isteği uyandırarak algı oyunları yaratıyor. Üstelik mobilya ve dekoratif objelerde kullanılabildiği gibi yapı, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerine de hitap eden bir malzemeden söz ediyoruz.

Genel kanı, ahşabın mobilya ve inşaat sektörlerinde en yeşil çözüm olduğu yönünde ancak her dakika 40 futbol sahası genişliğinde ormanlık alan yok ediliyor. Bunun en büyük sebebi de, bu endüstrilere yönelik kereste üretimi. Doğal kaynakları bilinçsizce tüketen gıda endüstriyse, ürettiğinin üçte birini israf ediyor. Oysaki bu atık ve yan ürünler çeşitli sektörlerde değerlendirilmeye yönelik büyük bir potansiyele sahip. 

"Bir ağaç ortalama 70 senede yetişiyor, yaprakları ve meyveleriyse her sene".

Ottan Studio, sıfır-atık konusunda sektörel farkındalığa katkıda bulunmayı ve organik atıkların ileri dönüşümdeki önemine vurgu yaparak bu alanda gerçekleştirilecek diğer çalışmalara ilham kaynağı olmayı amaçlıyor. Bununla beraber marka kimliğinin bir parçası olan eşsiz malzemelerini seri üretime geçirerek geniş kitleler için ulaşılabilir kılmak adına çalışmalarını sürdürüyor.