GÖNYE TASARIM

Mimar / iç mimar olmaya ne zaman karar verdiniz?

Yelin Evcen: Çocukluğumda çizim ve boyamaya çok meraklıydım. İnşaat mühendisi olan babamın ofisinde eskiz kağıtlarına resim yapmaktan çok keyif alırdım. İzmir'de geçen ortaokul yıllarımda, ablam başka bir şehirde mimarlık fakültesinde okurken tatillerde geldiğinde proje hazırlar ve maket yapardı, ben de çok özenirdim. Sanırım o yıllarda mesleğe ilgi duymaya başladım fakat mimar olmaya karar vermem lisede üniversiteye hazırlanırken oldu. Hatta İTÜ Mimarlık direkt hedefimdi ve kazandığım zaman dünyalar benim olmuştu.

Gönül Ardal: İç mimar olmayı lise yıllarımda hayal etmeye başladım. Aile büyüklerimin mobilya üretim atölyeleri vardı. Pek çok mimar ve iç mimar ile birlikte çalışıyorlardı. Çizim ve projeleri görüyor, zaman zaman mimari ofislere gidiyordum. El çizimleri ve boyamaları çok hoşuma gidiyordu; sunumların el ile boyamalarla yapıldığı dönemlerden bahsediyorum :) Ailemin iç mimar dostlarının yönlendirmeleri ile güzel sanatlara hazırlanmaya başladım ve hayalim olan Mimar Sinan Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü'nden 2000 yılında mezun oldum.

Mimar / iç mimar olmasaydınız, şu an ne yapıyor olurdunuz?

Y.E: Mimar Yelin Evcen olarak 20 yıldır iç mimarlık yapıyorum. Soruyu tersten cevaplayayım, hiç yapmak istemeyeceğim bir meslek varsa onun da avukatlık olduğunu düşünüyorum. Ama sanırım yapım gereği ne yaparsam yapayım mutlaka içinde tasarıma, yaratıcılığa yer verebilen bir meslek seçerdim. Fotoğraf, grafik gibi görsel mesleklere şu anda da meraklıyım ve hobi olarak ilgileniyorum.

G.A: Sanıyorum yine tasarım ile ilgilendiğim bir işim olurdu. El sanatlarını da çok seviyorum. Belki el sanatları ile ilgili bir dalda çalışıyor olurdum. İleride, kendime ait küçük bir atölyede çalışma hayalim var. Belki iç mimar olmasaydım bu hayalimi daha erken gerçekleştirmiş olabilirdim.

Bir kadın ile ortak olmak iş hayatınızı nasıl etkiliyor?

Y.E: İnsanları cinsiyetlerine göre sınıflandırmak yerine karakterlerine göre değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. "Bir kadın" ile ortak değilim, "Gönül Ardal" ile ortağım. Gönül ile dostluğumdan da ortaklığımdan da çok mutluyum. Gönye Tasarım'ı kuralı 6 yıl olmasına rağmen, iş hayatında büyük bir ivme ile yol almamızın en büyük sebebi, uyumlu ortaklığımız. İkimiz de sürekli gelişime inanan insanlar olarak ne yaptığımıza değil, daha neler yapmamız gerektiğine odaklanmayı seçiyoruz. Beraber hayal ediyor, hedef koyuyor, plan yapıyor ve gerçekleştiriyoruz.

G.A: Her şeyden önce aynı detaylara takılıyoruz ve bence birbirimizin çok iyi dinleyicisiyiz.  Kadınların empati yeteneğinin daha güçlü olduğunu düşünürüm. Bu sebeple Yelin ile birlikte çalışırken bu avantajı yaşadığımı hissediyorum. Kadın olmanın yanında ikimizin de üretken, programlı ve disiplinli çalışıyor olması çalışmalarımızı olumlu etkiliyor. Mesleğimiz gereği hem yönetimsel hem de tasarımsal konularda yenilikçi ve gelişim odaklı düşünerek aynı yöne bakabilmek iş hayatımızı önemli ve olumlu yönde etkileyen faktörler.

Peki meslek hayatınızda kadın olarak karşılaştığınız en çarpıcı şey neydi? 

Y. E: Bizim mesleğimiz yani iç mimarlık, genelde kadınlara yakıştırılan bir meslek. Belki de bu sebeple, kadın olarak sürpriz bir durumla karşılaştığımı hatırlamıyorum.

G.A: Mesleğimizin ilk yıllarında mizahi açıdan aklımda kalan bir söylemden bahsedebilirim. Çözülmesi gereken bir mekan üzerinde bir müşterimizin yönetim ekibi ile görüşme yaparken bizimle ilgili "Bu işi bizim kızlar yapar" şeklinde hitap etmesi.

Yerel ya da global anlamda, proje ve/ya tasarımlarıyla sizi etkileyen bir kadın mimar / tasarımcı vb. var mı?

Y.E: Mimar olarak Zaha Hadid ve ürün tasarımcısı olarak Patricia Urquiola işleri ile beni etkileyen isimler.

G.A: Tasarımlarıyla fark yaratarak uygulanamayacağını düşündüğünüz birçok projeyi hayata geçiren, her biri sanat eseri sayılan projeleriyle mimarlık tarihine damga vurmuş ve çok erken yaşta kaybedilen Zaha Hadid. En beğendiğim projesi Haydar Aliyev Kültür Merkezi.