BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ
BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ

BEYAZIT DEVLET KÜTÜPHANESİ

MİMARİ   20.03.2020

1884 yılında Kütüphane-i Umumi-i Osmani adıyla inşa edilen yapı, Beyazıt Camii'nin hemen yanında konumlanıyor. Devlet eliyle kurulan ilk kütüphane olarak biliniyor.

1934'te Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu'nun yürürlüğe girmesinin ardından, Türkiye'de yayınlanan her eserden bir nüshanın bu kütüphaneye gelmesi koleksiyonun hızla büyümesini sağlıyor ancak mekansal olarak alan sıkıntısı yaşanmaya başlıyor. Nitekim Muzaffer Gökman 'Kitabın Zaferi' isimli kitabında, kütüphanedeki ilk alan sıkıntısının 1930'larda başladığını belirtiyor.

Kütüphane, 1946'da 9 yıl sürecek bir onarım sürecine giriyor. Bu noktada, kütüphanenin bugünkü adını 1961 yılında aldığını belirtelim. Kütüphane koleksiyonunun hızla zenginleşmesi 1970'lerin başında depoların tamamen dolmasına neden olurken, buna paralel olarak okuyucu sayısının da artması hizmet alanlarının genişletilmesini zorunlu hale getiriyor. Bu nedenle yapının hemen yanında bulunan, 1867 - 1876 yılları arasında inşa edilen Eski Dişçilik Okulu binası, kütüphaneye tahsis edilerek 1 Nisan 1988 tarihinde törenle hizmete açılıyor. Kütüphane, 1999 Marmara Depremi'nde büyük zarar görüyor.

Gelelim günümüze, yani 2016 yılında tamamlanan Tabanlıoğlu Mimarlık imzalı Beyazıt Devlet Kütüphanesi Restorasyon Projesi'ne. Yapının lokasyonu ve kimliği göz önünde bulundurulduğunda, Tabanlıoğlu ekibinin hassas ve özenli bir restorasyon süreci izlediğini söylemek mümkün.
 
Proje genelinde minimal müdahaleler ile tarihi dokuya saygılı modern eklentiler karşımıza çıkıyor. Nadide kitapların ve el yazmalarının sergilendiği şeffaf platformlar ise bu naif müdahalelerden yalnızca biri. Ekibin bu yaklaşımı, eserler için optimum atmosfer sunmanın yanı sıra mevcut doku içinde yalın ve modern bir dokunuş yapmakta. Avlu üzerinde tercih edilen şeffaf membran örtü ise ziyaretçiler için iklimsel açıdan kontrollü bir iç mekan tanımı yapıyor. Restorasyonun minimal tavrını gözler önüne seren bir diğer detay ise Bizans Kilisesi kalıntılarını izlemeye imkan veren cam yüzey…
 
Kütüphanede katlar arasındaki dağılımı da hemen belirtelim! Çağdaş Türk eserleri ikinci katta ve periyodik yayınlar birinci katta yer alırken zemin kata yerleştirilen şeffaf platformlarda değerli nadide eserler bulunuyor.

#Tabanlıoğlu Mimarlık #Beyazıt Devlet Kütüphanesi #renovasyon #kütüphane


Sayfanın Başına Dön