DİJİTAL İÇERİK, FİZİKSEL MEKÂN 
DİJİTAL İÇERİK, FİZİKSEL MEKÂN 
DİJİTAL İÇERİK, FİZİKSEL MEKÂN 
DİJİTAL İÇERİK, FİZİKSEL MEKÂN 
DİJİTAL İÇERİK, FİZİKSEL MEKÂN 
DİJİTAL İÇERİK, FİZİKSEL MEKÂN 
DİJİTAL İÇERİK, FİZİKSEL MEKÂN 
DİJİTAL İÇERİK, FİZİKSEL MEKÂN 

DİJİTAL İÇERİK, FİZİKSEL MEKÂN 

MİMARİ   1.03.2021

Dijital mecralar yalnızca iletişim ve erişim kanalı olarak değil içeriğin kendisi olarak kurgulanmaya başladığından beri kültürel üretim ve paylaşım mekânları da hem fiziksel, hem dijital merkezler olarak karşımıza çıkmaya başladı. Bir mekânın dijital olması, elbette öncelikle içerik ve programların bu yönde hazırlanıp sunulması anlamına geliyor.

Bu formatta sunulan dijital kültür ve yaratıcı teknoloji mekânlarından biri, Milano’nun merkezinde, Porto Venezia'da konumlanmış olan tarihi bir ‘palazzo’nun içinde tasarlanan MEET Digital Culture Center. CRA Carlo Ratti Associati tarafından, Italo Rota, Francesca Grassi yaratıcı danışmanlığında gerçekleştirilen merkez geçtiğimiz yılın son aylarında açıldı. Italyan mimar, mühendis ve altivist Carlo Ratti, aynı zamanda yeni teknolojilerin şehirleri anlama, tasarlama ve içlerinde yaşama şeklimizi nasıl değiştirdiği üzerine çalışmalar yürüten MIT Senseable City Lab araştırma grubunu yürütüyor.

MEET adıyla izleyicilerle ve katılımcılarla buluşan mekânın bulunduğu ve 20. yüzyılın başında inşa edilen tarihi yapı, uzun yıllar boyunca kentin kültür yaşamının önemli merkezlerinden biri iken, iki yıl süren bir renovasyon çalışmasının ardından dijital merkez olarak yeniden kent hayatının içine dahil olmuş durumda. Mekânın kalbinde, içinde 15 metre yüksekliğinde, kullanılabilir bir merdiven boşluğunun yer aldığı geniş dikey bir kamusal alan bulunuyor ve bu alanın kimi zaman tiyatro performansları, kimi zaman çalışma ve toplantı alanı veya gündelik program ve etkinlikler için kullanılması planlanıyor.

Carlo Ratti Associati’nin projedeki temel amacı gittikçe dijitalleşen bir dünyada fiziksel bir mekânın ne anlama geldiğini araştırmak. Bu temel üzerinden projenin mimarisi, dijital dünyada eksik olan, insanlarla 'beklenmedik karşılaşma' ortamları sunmayı hedefleyerek tasarlanmış. Bu hedefe ulaşmak için tasarımın en öne çıkan unsurlardan biri mekândaki farklı alanların, hibrit içerikler ve farklı formatlar için kullanıma açık ve buna izin veren bir yapıda kurgulanmış olması. 
Yapının içine kurulmuş olan tüm sistemler ise, dijital bir kültür merkezi olmanın gereğini karşılayacak şekilde düşünülmüş. 
 
Ratti'ye göre özellikle pandemi sonrasında pek çok şeyin çevrimiçi gerçekleşmeye başladığı koşullar altında,  'dijital bir dünyada fiziksel bir alanın rolünün ne olduğu' sorusunun yanıtı, 'web ortamında nadiren geliştirilebilen, yeni bağlar kurmak'ta yatıyor. Ve mimariyi kullanmak bunu gerçekleştirmek için hayati önem taşıyor. Ratti, 'her yer birden çok amaca hizmet ettiğinde, daha fazla topluluğu bir araya getirerek yeni fikirlerin üretilmesinin ve bunların dolaşımının mümkün olduğunu' söylüyor. Bu bağlamda yapının içine eklenmiş olan dikey meydan çok belirgin bir öneme sahip. Zikzak şeklinde hareket eden parlak renkli bir merdiven boşluğunun etrafında insanların, bir multimedya projeksiyon sistemiyle zenginleştirilmiş bir dizi asimetrik inişe doğru durabilmesi isteniyor. Bu alanlar konuşmalar, yerleştirmeler, çeşitli canlı performanslar için kullanılabilirken, aynı zamanda da binada gezen insanların içerikle ve birbirleriyle tesadüfi karşılaşma olanakları teşvik ediliyor.
#kültür merkezi #Carlo Ratti Associati #dijital #dijital dünya #mekân #milano


Sayfanın Başına Dön