ERTEGÜN EVİ

Turgut Cansever'e 1980 yılında Aga Khan Mimarlık Ödülü'nü kazandıran Ertegün Evi, Bodrum Merkez'de Neyzen Tevfik Caddesi üzerinde konumlanıyor. 1972'de tasarlandıktan tam 1 yıl sonra tamamlanan yapının, o zamanlarda çekilmiş fotoğraflarına baktığınızda şu an yerini tam olarak kestirebilmeniz mümkün olmayabilir, zira artık Bodrum da o günlerdeki gibi değil. Nüfusun 7.000'lerde olduğu; yerleşimin yavaş yavaş değişmeye, mimari açıdan farklı konut tipolojilerinin ağır ağır baş göstermeye başladığı zamanlardan söz ediyoruz. Gelelim Cansever'in projesine.

Ertegün Evi, 1970'lerde yaklaşık 100 yıllık olan Tarihi Salih Efendi Konağı'nın korunarak tasarlandığı bir yazlık konut. 2 kanatlı yapı, zamanında 2 kardeş ve aileleri için 2 ayrı yapı olarak tasarlanıyor, tek bir kapıyla birleşiyor. 2 katlı sol kanat Selamlık, yine 2 katlı sağ kanat Haremlik olarak kullanılıyor. Kısacası tam anlamıyla bir geleneksel Türk evi. Cansever'in yapıya müdahalesiyse, geçmişe saygı duyan çağdaş bir dokunuş niteliğinde. 

Orijinal yapıyı koruyan Cansever; Ertegün Evi'ni, lineer planlı bağımsız bir eki mevcut binaya eklemleyerek kurguluyor. Asıl yapıyı taklit etmeyen, tasarım açısından farklı dile sahip bir ek strüktür bu. Dar pencereli taş konağa; dairesel kolonları, ahşap bölücü duvarları ve açılır kapanır panjurlarıyla dahil olan... Aynı zamansa her 2 yapı arasında, iç mekanda serbest bir akış söz konusu. 

Ertegün Evi'nin mekan organizasyonuysa şöyle şekilleniyor: Mevcut yapının Selamlık bölümünü salon, yatak odası, banyo ve ikinci katta çalışma odası şeklinde değerlendiren Cansever, Haremlik bölümünü yemek odası, mutfak ve yine 2. katta her biri banyolu 6 adet yatak odası olarak kurguluyor. Ek yapı, açılır kapanır panjurlarıyla iç ve dış mekan arasındaki sınırları ortadan kaldırmanın yanı sıra evin gün ışığından olabildiğince yararlanmasının sağlarken, mevcut binanın içe dönük yapısını şeffaflaştırarak çözen bir yaşam alanı sunuyor.