Evi Örmek
Evi Örmek
Evi Örmek
Evi Örmek
Evi Örmek
Evi Örmek
Evi Örmek
Evi Örmek

Evi Örmek

MİMARİ   26.03.2015

'Weaving a Home' projesi ile geleneksel çadır kavramıyla çağdaş hayatın konforu bir araya geliyor. Tarih boyunca insan hayatı göçebelik ve yerleşiklik arasında gidip geldi. İnsanoğlunun hareketliliği yeni yerlerin keşfedilmesine, yeni toplumların, yeni kentlerin ve yeni ulusların kurulmasına sebep oldu. Sabitlik ve hareketlilik arasındaki ikiliği anlamak bugün için de önemli. Çünkü son yıllarda yaşanan ekonomik dönüşümler, siyasi gelişmeler ve doğal felaketler sonucunda milyonlarca insan yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kalıyor. Göçmen, muhacir, mülteci, sığınmacı ya da depremzede diyebileceğimiz bu kişilerin yerleştikleri yeni ‘ev’lerinin koşullarının yetersiz olduğu bilinen bir gerçek. Abeer Seikaly “Weaving a Home” projesiyle bu soruna bir çözüm getirmeyi amaçlıyor. Weaving a Home, geleneksel çadır kavramıyla çağdaş hayatın konforunu (sıcak ve temiz su, elektrik) bir araya getiriyor ve kullanıcıların kendilerini evlerinde gibi hissetmelerini sağlıyor. Hafif, taşınabilir ve katlanabilir bir geometrik strüktüre dayanan çadır formunun tasarımında ise doğadan ilham alınmış. Seikaly, kullanıcılarının hem fiziksel olarak kendi evlerini hem de onun içinde yeni yaşamlarını 'örebileceklerini' söylüyor. Bu çağdaş çadır yorumunda, dış membranın güneş enerjisinden elektrik üretmesi ve iklim kontrolünün yanı sıra su deposu bile düşünülmüş. Yazları kontrollü bir biçiminde açılan pencerevari açıklıklar; temiz hava, soğuma ve ışık sağlarken kış aylarında ise kapatılarak içerideki sıcaklık korunuyor. Örülen malzemenin çift cidardan oluşması da ısı yalıtımına katkıda bulunuyor. Böylece yapı hem soğuk hem sıcak bölgelerde kullanılabiliyor.

Konuk Yazar: Mesut Öztürk

#Weaving a Home #Abeer Seikaly #mimari


Sayfanın Başına Dön