GÜNEY PASADENA EVİ - DENGELİ BİR DÖNÜŞÜM PROJESİ

Modern mimariyle hayatımıza giren geleneksel ve yerel olanın korunması fikri, yeniden işlevlendirme yaklaşımıyla günümüze kadar gelişerek ulaştı. Bu bağlamda Medium Plenty, çağdaş yorumuyla Güney Pasadena Evi’ni yeniden işlevlendirdi.

Yeniden işlevlendirme, restorasyon, renovasyon gibi müdahaleler eski yapıların işlevselliğini ve kullanılabilirliğini arttırarak, tarihsel ve çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Bununla birlikte, eski olanın yeniden canlandırılması, toprak korunması, enerji ve malzeme tasarrufu, kültürel ve tarihsel değerlerin korunması gibi faydalar da sağlıyor. Modern mimariyle hayatımıza giren geleneksel ve yerel olanın korunması fikri, yeniden işlevlendirme yaklaşımıyla günümüze kadar gelişerek ulaştı. 20. Yüzyılın ikinci yarısında İtalyan mimar Carlo Scarpa, bulunduğu dönemden farklılaşarak, eski ile yeniyi bir araya getirme pratiğiyle günümüz mimarisine önemli katkılarda bulundu. Bugün, mevcut yapıdan ölçek, ışık, form, hareket gibi değerleri alarak yapıyı yeniden şekillendirmek, eski ile yeni arasında güçlü bir harmoni oluşturmak, çağdaş mimarlığın önemli özelliklerinden biri haline geldi.

Bu doğrultuda tasarlanan en güncel örneklerden biri Michael Cosentino ve Rion Nakaya çifti için geliştirilmiş Güney Pasadena Aile Evi. Medium Plenty, çağdaş yorumlamalarıyla Kaliforniya tipi aile evini yeniden işlevlendirdi. Mimarlık ofisi, modern mimariyi mevcut koşullara entegre ederken ışık, bağlam, form gibi değerleri ön planda tuttu.

Rion Nakaya’nın ailesinin evi olan Güney Pasadena Evi, bir asıra dayanan bir tarihe sahip. Ev sahibi çiftin taşınmayı planladıkları bu evde daha fazla alana ve yaşam stillerini yansıtabilecekleri modernist bir iç tasarıma ihtiyaç duymaları üzerine, Medium Plenty, çağdaş yaklaşımıyla, klasik ve modern, sıcak ve minimal, keskin ve dengeli, yalın ve davetkar bir yapı oluşturarak değerler arasında bir denge kurmayı hedefledi. Bu doğrultuda orta çağ stillerini, Modern Japon Minimalizmi’nin estetiğiyle harmanladı. Mevcut garajı da eve entegre etmek üzere yeniden dönüştürerek kullanıcıların alandan kazandıkları, pratik ve nesiller arası bir ev tasarladı. Nakaya’nın annesinin de çiftle birlikte yaşadığı ev, farklı ihtiyaçlar ve yaşam stilleri arasında köprü kurarken aileyi tek bir alanda bir araya getiriyor.

Tek kattan oluşan yapıya gün ışığını maksimum seviyede alacakları açıklıklar, duvarlara ve çatıya konumlandırıldı. İşlevselliğin ön planda tutulduğu yapıda ekonomik ve ekolojik koşullar göz önünde bulundurularak iyi ve etkili bir tasarım hedeflendi. Kaliforniya’nın iklimine uyum sağlayabilmesi için yapının dış mekan tasarımı da yaşanılabilir şekilde dönüştürüldü.

Ahşap malzemesinin potansiyellerinin araştırıldığı yapının iç ve dış mekanı, kullanıcıların mobilya ve objeleriyle bütünleşerek, eski ile yeni arasında bir denge oluşturdu. Ana temanın minimalizm olduğu evde, var olan koşullar ve değerler korunarak yenilikçi bir yaklaşım sergilendi.