MİMARİNİN MEKANLARI-2

Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık Ofisi

Arsasının önceki ofis binasının hemen yanı başında olmasının tüm avantajlarını kullanan bir binadır. Modern mimari ofis ihtiyaçlarını fonksiyonel olarak karşılayabilmesi yanında tarihi sokağının adına yakışır görünümüyle de dikkati üzerine çekmesi hedeflendi. Ayrık nizam bina olmasının getirdiği cephe güzelliği ve doğal ışık kaynağının sürekliliği ve doğal havalandırma avantajlarını iyi bir şekilde kullanmakta. 2012-23 yılları arasında inşa edildi.

İkisi bodrum kat (1 adedi kısmi ışık alan), zemin kat, iki açık ofis katı ve çatı katı olmak üzere toplam 6 kattan oluşuyor. Otopark ihtiyacına cevap verebilmek adına araç lifti yine planlanan proje içinde yerini aldı. Uzun ömürlü ve bakım maliyeti düşük cephe malzemesi tercih edilmiş olan binada tekstürlü prekast panel kaplaması ve alüminyum konfor camlı doğramalar kullanıldı. Çatıda ise metal kaplama tercih edildi. Toplamda 100 m²’lik farklı ebatlardaki 3 toplantı salonu, 215 m² açık ofis alanı, çatı katındaki kütüphanesi ve bodrum katlardaki maket –model odası, arşivleri ve rekreasyon alanlarıyla ortak alanlar düzenlenip, çevresine duyarlı peyzaj alanları tasarlandı.

Fotoğraflar: Cemal Emden

Ahmet Alataş Workshop Ofisi

2006 yılında Uşaklıgil ailesi için Ahmet Alataş tarafından tasarlanan ev daha sonra yine Alataş tarafından kendi mimarlık firması tarafından kullanılacak bir ofis yapısına dönüştürüldü.

Arazideki mevcut taş ev, mutfak ve bir çalışma odasını içinde barındıracak şekilde restore edildi ve yemek odası vazifesi gören cam bir ara bağlantı ile 'cam ev' ilişkilendirilerek bağlandı. Bütünde yapı duvarsız kurgulandı, birbirine geçen mekan ve hacimlerin ayrışmaları için mobilyalar ve kot farkları kullanılırken, zemin ve tavanla sıfır birleşen cam cepheler vasıtası ile kullanıcının kesintisiz bir şekilde dış mekanı algılaması, iç mekan dış mekan ilişkisinin güçlendirilmesi ve içeriye maksimum ışık alınması hedeflendi.

Yapıyı çevreleyen iklimlendirme havuzu bir taraftan iklim kontrolü vazifesi görürken diğer taraftan evin kullanıcılarını ormandaki böcek ve sürüngenlerden korumakta. Cam eve binanın çevresindeki havuzun üzerinde köprü ve 'vestibule' vazifesi gören giriş kutusundan geçerek girildiğinde, altı metre yüksekliğindeki yaşam mekanına ulaşılıyor. Girişin batısında ihtiyaç halinde ayrılabilen ancak salon ile birlikte tek mekan olarak tasarlanmış misafir bölümü ve servis mekanları yer alıyor. Girişin karşısındaki güney cephesinden ise mutfak ve çalışma odasını barındıran mevcut taş binaya bağlantı sağlayan cam köprü ve yemek kısmına ulaşılıyor.

Fotoğraflar: Ahmet Alataş Workshop

Saruhan Mimarlık Ofisi

Bir balıkçı köyü olan Anadoluhisarı’nda yer alan bina, üç cephesi ile iki sokağın kesişme noktasında konumlanmış sayılı eski eserlerden biridir. İki yan sokağının darlığı nedeniyle kamyonların çarpmalarına maruz kalmış ve batı cephesindeki 1. kat çıkmaları hasar görmüştür.

1991-93 yılları arasında, restorasyon sırasında muhdes kısımlar kaldırılmış, binanın üzerine oturduğu özgün Bizans sarnıcına estetik ve fonksiyonel bir değer kazandırılmış, kuzey ve güney cepheleri restitüe edilmiştir.

Fotoğraflar: Saruhan Mimarlık

Yazar: Kaan Çorbacı