RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ
RENZO PIANO SEÇKİSİ

RENZO PIANO SEÇKİSİ

MİMARİ   10.05.2023

Pritzker ödüllü mimar Renzo Piano, global mimarlık tartışmasına yön veren kültür-sanat yapılarının yanında yarattığı çevresel ve toplumsal değerle pek çok mimar için ilham kaynağı oluyor.

Kurucusu olduğu RPBW Mimarlık Ofisi tarafından tasarlanan İstanbul Modern yeni müze binası, Piano’nun Türkiye’deki ilk projesi. Sizler için Renzo Piano’nun, İstanbul Modern binasının da bulunduğu kültür-sanat alanındaki ikonik yapılarından bir seçki derledik.

İstanbul Modern yeni müze binasının mimarı, Pritzker ödüllü mimar Renzo Piano, global ölçekteki projeleri ve bugüne kadar aldığı ödüllerle mimarlık dünyasında önemli bir yere sahip. Az malzeme ve işlevsellik odaklı bir tasarım yaklaşımına sahip olan Renzo Piano, tasarımlarında sürdürülebilir ve çevreye karşı duyarlı teknolojiler kullanmayı ve toplumun ihtiyaçlarını cevaplamayı ön planda tutuyor.

İstanbul’da İstanbul Modern, Richard Rogers ile birlikte Paris’te geliştirdiği Centre Pompidou, New York’ta bulunan Whitney Amerikan Sanat Müzesi, Houston’daki Menil Koleksiyonu Müzesi ve Malta’daki Valleta City Gate gibi yapılarıyla pek çok mimara ilham olmaya devam ediyor. Renzo Piano’nun 1981 yılında kurduğu RPBW Mimarlık Ofisi, bugüne kadar 120’nin üzerinde projeye imza attı.

Renzo Piano’nun Türkiye’deki ilk projesi olan İstanbul Modern, kültür-sanat ve eğitim aktiviteleri üzerine, ziyaretçi odaklı bir tasarım yaklaşımıyla geliştirildi. İstanbul Modern yeni müze binası, üçü yer üstünde ve 2si yer altında olmak üzere toplam 5 kattan oluşuyor. 10.500 metrekarelik bir kullanım alanına sahip olan yapıda, büyük sergi salonları, çok amaçlı mekânlar, ofisler, eğitim ve farklı kültürel etkinlikler ile diğer faaliyetler için ayrılan alanlar bulunuyor. Zemin katta; kütüphane, bilgilendirme noktaları, eğitim atölyeleri, kafe ve mağaza yer alırken, 1.katta fotoğraf galerisi, kısa süreli sergi salonu, eğitim ve etkinlik odaları; 2.katta ise müzenin koleksiyon ve süreli sergi salonları bulunuyor. Şeffaf bir cepheye sahip olan zemin kat, ziyaretçilerin Tophane Parkı ve kıyı şeridi arasında güçlü bir bağ kurmasını destekliyor. Zemin kattaki şeffaflık, üst katlarda da sürdürülerek, ziyaretçilere yapı içerisinde bulundukları süre boyunca çevresiyle görsel etkileşimde kalma imkanı sağlıyor. Boğaz kenarında konumlanan yapının çatısı, yansıtma havuz ve üzerine yerleştirilen bir platformdan oluşuyor. Böylece suyun üzerindeki kent yansıması ve deniz bir araya gelerek meditatif bir deneyim yaratıyor.

İstanbul Modern yeni müze binası beş yeni sergi ile 3 Mayıs günü ziyarete açıldı. İstanbul Modern Koleksiyonu’ndan eserlerin yer aldığı ‘’Yüzen Adalar’’ sergisi, Türkiye’deki sanat ortamının dönüşümüne odaklanırken, VitrA sponsorluğunda gerçekleşen ‘’Renzo Piano: Yerin Ruhu’’ sergisi, İstanbul Modern yeni müze binasının hikayesini ve RPBW diğer kültür-sanat ve mimari yapılarını sunuyor. ‘’Başka Bir Yerde’’ adlı sergi, Nuri Bilge Ceylan’ın farklı coğrafyalarda çektiği fotoğraf arşivini sergilerken, ‘’Hep Buradayız’’ sergisi kadın sanatçıların eserlerini bir araya getiriyor ve  ‘’Mimarinin İnşası’’ sergisiyle Cemal Emden’in gözünden İstanbul Modern’in yeni müze binasının inşa süreci sunuluyor.

2015 yılında tamamlanan Whitney Amerikan Sanat Müzesi, New York’ta konumlanıyor. 8 katlı yapı, bir müze binası olmakla birlikte şehre panoramik bir seyir sağlayan sosyalleşme alanı. 20. ve 21. yüzyıl Amerikan Sanatı’na odaklanan müze, kalıcı koleksiyonlarla birlikte bienal sergileri gibi geçici sergilere de ev sahipliği yapıyor. Çelik konstrüksiyonu ve asimetrik tasarımıyla dikkat çeken yapının zemin katındaki ‘Largo’ adlı alan, mekan içerisine giriş sağlarken aynı zamanda kentli için kamusal bir alan oluşturuyor.

Houston’da konumlanan Menil Koleksiyonu Müzesi, 1987’den beri yarattığı dinamizmi koruyor. Yapıyı saran gri selvi ağacı ve beyaz çelik paneller, yapının bulunduğu bölgeyle kurduğu diyaloğu güçlendiriyor. Yapı, Menil Ailesi’nin sanat deneyimleme fikirlerinin fiziksel yansıması olarak yalın ve minimal tutuluyor. Böylece sergilenen eserler ile ziyaretçiler arasına giren yapısal bir unsur olmuyor.  Menil Koleksiyonu Müzesi, Piano’nun bir önceki mimari eseri olan Centre Pompidou ile bir kontrast yaratıyor.

Malta’da konumlanan Valleta City Gate projesi, geçmiş ile günümüz arasında bir bağ kurmayı hedefliyor ve yapıda sağlanacak enerji tasarrufunu ön planda tutuyor. Malta, Valetta şehrinin 450 yıl içindeki 5. şehir kapısı olan Renzo Piano imzalı, Valleta City Gate, bölgenin kültürel mirasını korurken; aynı zamanda kamusal alanlar yaratıyor. Bina cephesinin üç boyutlu tasarımı, oluşturduğu açılarla gün ışığından en verimli şekilde faydalanmayı sağlarken, doğal taş malzemesinin sağladığı enerji tasarrufuyla da geçmiş ile bugünün harmonisini destekliyor.

#Renzo Piano #mimari #seçki #Pritzker Ödülü #RPBW #İstanbul Modern #Centre Pompidou #Whitney Amerikan Sanat Müzesi #Menil Koleksiyonu Müzesi #Valleta City Gate


Sayfanın Başına Dön