TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA
TARİHİ BİR SPA

TARİHİ BİR SPA

MİMARİ   29.09.2020

İtalya, Castrocaro’dayız. Roma döneminde kullanılan ve üç ana kaynaktan gelen değerli sularıyla ünlü Grand Hotel termal kompleksi kapsamında yer alan bir yeniden geliştirme projesini inceliyoruz. Tarihi değerlerden kopmadan tasarlanan projenin odağında sağlık var. Temelde termal SPA bölümünü oluşturan özel terapi odalarının yapımını içeriyor.

Art Deco unsurlarını çağdaş tasarım özellikleriyle harmanlayarak mevcut yapı stiliyle diyalog halinde kalan yapıda yüz-vücut terapilerine ait yedi farklı kabin, Ayurveda için holistik kabinler ve son olarak da seçkin ve özel SPA deneyimleri için  SPA Suitleri yer alıyor.

İtalya ve Türkiye’de bir çok profesyonel başarı elde ettikten sonra mimar Hande Yıldız Dottorini ve mimar Federico Dottorini tarafından 2017 yılında kurulan èdoc Architects tarafından tasarlanan yapıyı kendileri şu şekilde anlatıyor:

“Yeni yerleşim planının gerektirdiği yıkım işlerine olanak tanımak için tüm planın yapısal olarak ele alınması önem taşıyordu. Bu nedenle, üst zeminlerden tüm yükleri absorbe etmek üzere bina içinde ikincil bir çelik yapı oluşturuldu. Özellikle, tüm tasarım, mekanların kompozisyon seçeneklerine ‘dahil etmeye’ karar verdiğimiz yeni yapısal unsurlara cevap verecek nitelikte. Bununla birlikte, müdahale algısından mümkün olduğunca kaçındık.
Projede yeni iç yollara adaptasyon sağlamak amacıyla mekansal konfigürasyon tamamen değiştirildi. En önemli müdahale, yeni SPA resepsiyonunun oluşturulması amacıyla kargir duvarların yıkılması oldu. Muhtelif kabinlere uzanan uzun koridor buradan başlıyor; uzun bir wenge duvar kaplaması iz bırakan ve büyülü dünyalara açılan kapıları gizliyor. 
Aslında, her kabini, arka planında tamamen farklı küçük bir dünya olarak algılanması üzere tasarladık. Her mekanda, ziyaretçileri şaşırtan, özenle oluşturulan aydınlatma tasarımı ile de desteklenen atmosfer her daim farklı deneyim ve hisler yaşamayı mümkün kılıyor.”

“Yüz ve vücut terapilerine ayrılan tüm kabinlerde bizim için ışık teması çok önemliydi. Olası en iyi deneyimleme için, LED ışığının homojen dağılımına imkan tanıyan bir kubbeden oluşan özel bir tavan tasarladık. Özel şekli sayesinde, ışık, oda içine dağılmakta, yatak ve altını sarmalıyor.
Geleneksel kabinlere ek olarak,  biri Ayurveda terapileri için diğeri de Shiatsu masajları için olmak üzere iki holistik kabinimiz bulunuyor. Öte yandan, iki suit, özel spa deneyimleri sunuyor. Onsen Sauna ve küvetli suit, Japon ve Fin kültürünün birleşimini temsil eden bir ortam. Hamam’lı suit ise Arap dünyasını anımsatıyor. Bu iki suit, bir iç geçit ile birbirine bağlanmakta ve buradan da zemin kattan dışarı çıkmak ve termal havuza ulaşmak mümkün olabiliyor.”

#Castrocaro #termal su #roma dönemi #spa #grand hotel #mimari #yeniden geliştirme #Federico Dottorini #Hande Yıldız Dottorini #èdoc Architects


Sayfanın Başına Dön