TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET
TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET
TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET
TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET
TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET
TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET
TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET
TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET
TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET
TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET

TOHUM DEPOSUNA DİJİTAL ZİYARET

MİMARİ   15.03.2021

Norveç’e bağlı Svalbard Adası’na kurulmuş olan Svalbard Küresel Tohum Deposu 2008 yılında açıldığında çok ses getirmişti. Kıyamet Ambarı olarak da adlandırılan depo, dünyadaki tohum çeşitliliğini küresel çaptaki doğa olaylarından veya felaketlerden korumak ve gerektiğinde tohum ihtiyaçlarını karşılamak ve gezegenin mahsul çeşitliliğinini ‘yedeklemek’ üzere açılmıştı.

Dünya genelindeki her ekili türü temsil eden yüzbinlerce örneği bir araya getiren depoda bulunan her numune bir alüminyum kutu içerisinde saklanıyor ve 500 adet tohumdan oluşuyor. 4,5 milyon numunelik kapasitesi bulunan depoda, 2015 yılında 5100 farklı türe ait 840.000 adet tohum numunesi yer alıyordu. 2015 Aynı yıl Suriye İç Savaşı nedeniyle depodaki numunelerin ilk defa kullanılması gündeme gelmişti. Uluslararası Kurak Alanlar Tarımsal Araştırma Merkezi (ICARDA) savaşta zarar gören ekinlerin telafisini yapabilmek amacıyla bu depoya gönderdiği tohum örneklerinden bir kısmını geri istemiş, yeterli miktarda ekin elde edildikten sonra numunelerin tekrar gönderileceğini açıklamıştı.

Svalbard Küresel Tohum Deposu, sanatçı Ali Kazma’nın, 2016 yılında ‘Are We Human/Biz İnsan mıyız?’ başlığıyla gerçekleşen 3. İstanbul Tasarım Bienali’nde sergilenen ‘Safe/Kasa’ video çalışmasında da yer almıştı. Tohum Deposu’nun videosunu çeken Kazma, deponun ‘insanın çelişkili doğasının bir kanıtı olduğunu, aşırı üretim / tüketim yoluyla Dünya'nın sürdürülebilirliğinin sınırlarını körü körüne zorlayan türlerin, gelecekte hayatta kalabilecekleri ayakta tutmak için çağdaş bir Nuh'un Gemisi inşa ettiklerini’ ifade etmişti. (kaynak: 3.İstanbul Tasarım Bienali)

Buzların erimesi sonucu su seviyesinin yükseleceği öngörüsüyle yeterince yüksek bir bölgede dağın içi oyularak yapılan, hem iklim şartları, hem olası nükleer saldırı gibi zor koşullara dayanıklı olacak şekilde tasarlanan ve enerji sistemi çökse bile tohumların 200 yıl boyunca içeride kalabileceği düşünülen deponun mimarisi de dikkat çekmişti. Depo, geçtiğimiz yıllarda, 2019’da, bu kez ziyaretçiler için tasarlanan ikonik bir yapı ile yeniden gündeme geldi. Güvenlik nedeniyle tohum deposuna giremeyenlerin, tohum deposunun içeriğini dijital olarak görmeleri sağlanacak bir ziyaretçi merkezi var artık.

Snøhetta, Svalbard'da yer alan Arctic Preservation Storage (koruma deposu) için bir ziyaretçi merkezi tasarladı. Bu ziyaretçi merkezinde Svalbard Küresel Tohum Deposu’nun içeriği de dijital olarak sergilenecek. Kızey Kutup Dairesi'nin 1300 km ötesinde konumlanan The Arc adlı bina, aynı zamanda Arctic World Archive'deki öğelerin de dijital olarak görüntülenebildiği yer olacak. Giriş binası ve sergi binası olarak iki bölüme ayrılan yapının dış kabuğu masif ahçabın kullanıldığı bir çerçeveye sahip ve yine ahşap ve cam panellerle kaplı. İç mekânlar da yine ahşap unsurlardan oluşuyor. Çatıda ise beklenildiği gibi, güneş enerjisinden faydalanmayı sağlayan paneller konumlanıyor. Ziyaretçi merkezi, dijital olarak görmeye imkan vereceği arşiv yapılarından biri olan Küresel Tohum Deposu’nun benzersiz işlevine yönelik formundan uzak, ‘ikonik’ tasarımıyla bir hayli dikkat çekiyor.

#tohum deposu #Svalbard #Küresel Tohum Deposu #snohetta #snøhetta #norveç #3. İstanbul Tasarım Bienali #Biz İnsan Mıyız #Ali Kazma


Sayfanın Başına Dön