Bugün, şehir dokusunun bozulması, teknolojinin gelişmesiyle bireyselleşmenin ve yalnızlaşmanın artması gibi nedenlerden dolayı insanlar, kentten uzaklaşarak doğaya yönelmeye başladı. Modernizm dönemiyle birlikte mimarlık ve mekan tasarımında konuşmaya başladığımız kabin tasarımları da doğayla iç içe, doğaya saygılı, çok yönlü, meditatif mimari yapılar olarak evrildi. Sizler için günümüz çağdaş kabin tasarımlarından bir seçki derledik.
Open Architecture tarafından tasarlanan Chapel of Sound, Pekin’in kuzeydoğusunda Çin Seddi’nin kalıntıları etrafında konumlanıyor. Bölgenin doğal peyzajıyla bütünleşen heykelsi yapı, bir konser/etkinlik mekanı olarak ziyaretçilere alışılmadık bir müzik deneyimi sunuyor. Etkinlik olmadığında ise sesin iyileştirici gücünü kullanarak doğa içerisinde meditatif bir atmosfer yaratıyor.
OV-A mimarlık stüdyosunun LASVIT için tasarladığı cam ev, Novy Bor kentinin geleneksel mimari dokusunu günümüze tercüme ediyor.
Konsept eskizlerinin caps.office tarafından geliştirildiği, Kaat Mimarlık Ofisi tarafından uygulama danışmanlığı, konsept geliştirme ve uygulama projeleri ile tamamlanan Mecidiyeköy Sanat, sanat merkezi ve kitapçı yapıları ile ziyaretçileri bölgenin karmaşasından uzaklaştırıp zengin bir deneyime yönlendiriyor. Mecidiyeköy Sanat, yıllarca atıl halde kalan meydandaki Viyadük’ün altında konumlanıyor.
SO? kurucuları Sevince Bayrak ve Oral Göktaş ile İKSV’nin koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda sergilenecek projeleri Hayalet Hikàyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Melike Altınışık Architects – MAA, Zonguldak, Filyos’da yapımına başlanan yeni TPAO Yönetim Binası’nda; kara ile denizin, geçmiş ile geleceğin, tarih ile teknolojinin birbirine karıştığı bir tasarım yaklaşımı benimsedi.
Seyahat deneyiminin başladığı nokta olan havaalanı terminalleri, günümüzde ‘misafir’ deneyimine odaklanarak görsel ve dokunsal olarak farklı etkileşimler sunuyor. Sizler için yeni destinasyon noktalarına dönüşen havaalanı terminallerinden bir seçki derledik.
Özellikle kent merkezlerinde, kullanılmayan binaların tekrar işlevlendirilmesiyle ortaya çıkan kompleks mimariler, farklı işlevlere cevap veriyor. Kentte yaşayan insanların ihtiyaçlarını tek bir destinasyonda topluyor. Londra’da, Squire & Partners tarafından tasarlanan The Broadway kompleksi bu bağlamda karşımıza çıkan güncel örneklerden biri.
PIN Mimarlık imzası taşıyan Can Evi, Bursa’nın Mudanya ilçesinde, genellikle 2 katlı evlerden oluşan ve bugünün kent dokusuyla bütünleşmiş bir bölgede konumlanıyor.
Herbst Architects imzalı Dune House, Yeni Zelanda’da engebeli bir yeşil alanda yerel bitki türleriyle bir araya gelerek doğa ile bütünleşmiş, yalın bir yaşam alanı sunuyor.
Londra’da konumlanan ikonik yapı Battersea Elektrik Santrali, 30 yıl atıl halde bırakılmanın ardından WilkinsonEyre mimarlık ofisi tarafından yeniden hayata kazandırıldı.
BIG mimarlık stüdyosu tarafından geliştirilen The Twist, Norveç’in Kistefos Heykel Parkı’nda Randselva nehri üzerinde konumlanıyor. BIG’in yaşanılabilir bir köprü, müze, heykel olarak tanımladığı The Twist, Kistefos Heykel Parkı’nda zengin bir deneyim oluşturuyor. Bölgenin endüstriyel tarihine atıfta bulunarak kullanılan alüminyum cephe, yapının ortasına gelindiğinde kıvrılarak heykelsi bir değer yaratıyor.
EKA kurucu ortaklarından Atalay Akpınar ve Tahir Can Yarımoğlu ile EKA Creative Studio ve EKA Yaratıcı Topluluğu üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Rooi Design & Research tarafından tasarlanan Patch-City Pavilion, çeşitli sanat ve kültür aktivitelerine ev sahipliği yaparak, Çin’in şehirleşmesiyle birlikte giderek kaybolan gelenekleri canlandırmayı hedefliyor.
Rocco Design Associates tarafından tasarlanan Hong Kong Palace Museum (Hong Kong Saray Müzesi), bölgenin kültürel gelişiminin bir parçası olarak tasarlanıyor ve yeni nesilleri Çin’in kültürel tarihi ile buluşturan bir platform olarak kurgulanıyor. Mimarlık ofisi, Çin’in geleneksel mekansal kavramlarını çağdaş bir şekilde mimariye entegre ederek, Çin’in kültürel mirasını günümüze yansıtmayı hedefliyor.
FCHA mimarlık ofisinin imzasını taşıyan köprü tasarımı, Çin’in Longgang bölgesindeki hayat akışının oluşturduğu yaya ve araç trafiğini düzenlemeyi hedefliyor. 9 farklı üst geçit olarak tasarlanan köprü, kamusal hayatı tasarımsal olarak destekliyor. Böylece fütüristik ve yenilikçi tasarımıyla kullanıcılar için zengin bir deneyim yaratıyor.
ATÖLYE mimarlık ekibinden, Begüm Ural ve Güray Oskay ile mimari projeleri, tasarım yaklaşımları, mobilya tasarımları ve ATÖLYE’deki işleyişleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Pritzker Ödüllü mimar Jean Nouvel tarafından tasarlanan Katar Ulusal Müzesi, Katar’ın geçmişten günümüze kadar uzanan tarihini; coğrafi ve kültürel değerlerini sergiliyor.
Bu yıl ‘’birliktelik’’ teması üzerinden gerçekleşen World Architecture Festival (Dünya Mimarlık Festivali) – WAF, 500’den fazla katılımcıyla Lizbon’da gerçekleşti. Aralarında Türkiye’den Tuğçe Rizeli Bilgi, Murat Tabanlıoğlu, Banu Uçak'ın da yer aldığı jüri değerlendirmesi sonucunda dünyanın farklı bölgelerinden projeler çeşitli ödüllere layık görüldü. Sizler için WAF 2022 kazanan projelerinden bir seçki derledik.
GEO_ID imzalı Frankie, Galataport’ta Tarihi Yarımada’ya karşı konumlanarak, sofistike bir eğlence ve sosyalleşme alanı yaratıyor. Restoran ve kulüp olarak işleyen Frankie, cesur ve modern tasarımıyla ziyaretçiler için gün boyu çeşitlenen bir duyusal deneyim imkanı yaratıyor.
e-bültenine üye olarak İstanbul Modern Sanal Mağaza ve İstanbul Modern Üyelik Programı’nda kullanılmak üzere %10 indirim kazanabilirsiniz.