AHMET ALKAN

Konya'nın bugün yapılan, yapılması planlanan müzeleri ve kültür mekanları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Arkeologlar ve uzmanlar Boncuklu Höyük'ün geçmişinin 10.000 - 12.000 yıl öncesine, Çatalhöyük'ten çok daha eskiye dayandığını düşünüyor. Ancak Konya'nın sahip olduğu böylesine uzun bir geçmişten süzülüp gelen değerleri, bulguları aynı bütünlük ve süreklilik içinde sergileyebilecek mekanları henüz üretebilmiş değiliz. Bu konuya çok parçalı, bileşenlerinden ayrılmış olarak yaklaşıldığını düşünüyorum. Ve ne yazık ki bu değerler çok da profesyonelce ve çağdaş müzecilik anlayışı içinde sergileniyor diyemiyorum, bunun aşılması lazım. Yeni bir büyük müze projesinden söz ediliyor. Projeleri yapıldı, yeri ayrıldı ama projenin kendisini görmedim, içeriğini tam olarak bilemiyorum. Umarım bu proje, biraz daha amacına hizmet eder. Ama anladığım ölçüde, konu henüz bütüncül bir yaklaşımla kavranabilmiş değil. Kuramsal düzeyde sorun var; süreklilik ve bütüncüllük sorunu...

Konya gibi kültürel birikimi zengin kadim kentler, kendilerini nasıl ve nerelerde ifade etmeliler?

Öncelikle bu kentlerin kendilerini ifade edebilme araçlarını geliştirmeleri yani kendilerini bu kültürel süreklilik içinde var etmeleri lazım. Sanırım

bugün karşılaştığımız en büyük ve tehlikeli sorun bu varoluşun kesikli olarak devam etmesi. Kentler, elbette bir kültürel fazdan bir başka faza geçecek ama bu geçişin çok büyük kırılmalarla olması zannediyorum ki en büyük handikabı oluşturuyor. Bu nedenle ben, galiba biraz da mesleğimin yönlendirmesiyle, öncelikle kentlerin doğru ve sürdürülebilir şekilde inşa edilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Kentler bunu sağladıkları zaman kendilerini her platformda, her alanda ifade edebilirler. Önemli olan doğru kenti inşa etmek.