İstanbul'un Yeni Kültür Kampüsü: Bomontiada

Şehrin en eski endüstriyel yapılarından, Osmanlı’nın batıya açılma sürecinin temsilcilerinden biri olan Eski Bomonti Bira Fabrikası, Bomontiada olarak kent hayatına kazandırıldı.

Tekil kişi ve kurumların tek başlarına geliştirdikleri söylem ve aksiyonlar, bir paydaş grubu dahilinde şekillenmeden, artık dünyada karşılığını bulamıyor. Bu noktada “kalabalığın sermayesi” kavramı ön plana çıkıyor. Yani küçük toplulukların bir araya gelerek sermaye yaratması. İşbirliğinin rekabetten daha önemli olduğu bir dönemdeyiz. İşbirliği çevremizdeki dinamikleri teşvik ediyor, paylaşım ise bireysel olarak mahrum kaldığımız değerleri tamamlıyor.

Paylaşıyoruz, bilgiyi değiş-tokuş ediyoruz. Bireyler arasında yeni bir güven ilişkisi yapılanıyor. Kullanıcı “bağlayıcı” oluyor.

Kullanıcının “bağlayıcı” olduğu noktada neler yapabiliriz?

Bu noktada Bomontiada ve içerisinde yer alan dinamiklerden bahsedebilir.

Bir kültür kampüsü olarak yeniden tasarlanan  Bomontiada’da  İstanbul müzik hayatının önemli duraklarından biri olan Babylon, 700 m2’lik ortak kullanım alanlarında disiplinlerarası ve kültürlerarası güçlü bir etkileşim yaratmayı hedefleyen ATÖLYE İstanbul, Vasıf Kortun'un küratörlüğünü üstlendiği yeni Çağdaş Sanat merkezi Alt, Kiva ve The Populist bulunuyor.

Bomontiada programı kapsamında tasarım etkinlikleri, konserler, görsel sanat performansları ve gastronomi organizasyonları gerçekleşecek. Program dahilinde yer alan kurum ve gruplar hem Bomontiada için içerik üretecek, hem de Bomontiada’da yer alan yaratıcı etkinliklerden beslenecekler.

Cem Yegül, Vasıf Kortun ve Alexis Şanal'dan oluşan Yaratıcı Danışma Kurulu, Bomontiada'yı bir müzik, tasarım ve yaratıcılık bölgesine dönüştürmek adına çalışmalarına devam ediyor.