TERS-YÜZ

Dünyanın ve dolayısıyla üzerinde yaşayan biz insanların yaşamlarının hızla değiştiği yadsınamaz bir gerçek. Bu değişim politik, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda çok geniş bir perspektifte pek çok disiplinin ve uzmanın dahil olduğu tartışmaların odağında yer alıyor. Tartışmaların bir tarafında bu değişimin olası sebepleri yer alıyorken, diğer tarafta neden olduğu yeni ihtiyaçlar ve yarattığı yeni yaşam formları var. Tüm bunlar, varlığını bu düzen üzerine temellendiren yaratıcı disiplinlerin önem verdiği meseleler arasında. 
 
Yaratıcı endüstrilerin en geniş uygulama ve etki alanına sahip uzmanlıklarından biri olan tasarım, bu meselenin tam ortasında konumluyor kendisini. İş yapış şekillerinin gözle görünür şekilde alanını genişletmeye çalıştığı, disiplinler arasındaki birlikteliğin geçmişe göre çok daha zaruri hale geldiği bir mesleki yaratım dünyasında, özgür ve neredeyse cüretkar bir tavır sergilemek tasarımcıların önündeki en önemli adım gibi görünüyor. Bu sürecin kritik tetikleyicilerinden ve sac ayaklarından biriyse elbette tasarım eğitiminin ta kendisi. 
 
Günümüzde tasarım eğitimi, endüstriye hizmet etmek, kullanıcı ihtiyaçlarına cevap vermek ve işlevin en ekonomik şekilde karşılanacağı tasarım süreçlerine hakim olmak gibi konuların sınırladığı bir noktada değil. Hiçbir zaman olmamıştı ancak günümüzde bunların ötesine geçen anlamı daha belirgin ve ayrıştırıcı hale geldi. Tasarım eğitiminin yarattığı farkındalık ve sunduğu değer, soru sorma, farklı düşünme pratikleri geliştirme, kavramsal ve pratik süreçler arasında ilişki kurabilme, neden-sonuç ilişkisini sunulu verilerin ötesinde bir araştırma süreci üzerinden kurgulayabilme ve tüm bunları disiplinin vazgeçilmezleri olan malzeme, üretim gibi süreçlerle birleştirebilme becerisini verebilmek üzerinden okunabilir. 
 
Bilgi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü'nün, tasarım eğitimi ile ilgili yaklaşımı tam da bu noktada önem kazanıyor. Can Altay bölümle ilgili olarak; 'Mesele "kullandığımız şeyler bütünü" ile ilgili' derken, 'bu doğrultuda sadece teknolojilerdeki ve kullanıcı davranışlarındaki değişikliklerle değil, gündelik hayatın içindeki temel devinimlerle de ilgilendiklerini' belirtiyor. Altay'ın ifadesiyle 'gündelik hayatımız dünyada olup biten her şey tarafından şekilleniyor ve bizler hiç olmadığımız kadar yaratıcı yaklaşmamız gereken, yeni tanımlamalar ve alternatifler isteyen sorunlarla karşı karşıyayız. Mevcut dil ve araçlarımızla karşılık veremediğimiz bir dönüşüm söz konusu. Tasarım eğitiminde tüm bu değişimleri tartışmak gerekiyor, sadece bugün ve burası için değil, yarın ve tüm dünya için tasarım yapabilecek meslek insanları yetiştirebilmek için.' 
 
Bu anlamda bölümün düzenlediği, son sınıf öğrencilerinin mezuniyet projelerinin yer aldığı sergi önemli bir gözlem, deneyim ve öğrenme alanı. Bölümün son sınıf öğrencilerinin sene boyunca, kendi belirledikleri meseleler üzerine, tasarım alanında deneyim sahibi isimlerinin rehberliğinde geliştirdikleri projelere dair sunumlardan oluşan ve dışarıdan izleyicilere açık olarak gerçekleşen sergide yer alan projeler, tartışmaya açtıkları soru(n)lar, araştırma süreçleri, katılımcı yaklaşımları, malzeme kullanımı, üretim süreçleri ve geliştirdikleri söylem anlamında aldıkları eğitimin vadettiklerini net ve anlaşılır şekilde ortaya koyuyor. 
 
'Günümüz tasarımını bir eleştirel yöntem olarak yorumlayan' 51 tasarım öğrencisi tarafından geliştirilen projelerin yer aldığı bu yılki serginin başlığı "Ters-Yüz". İlgili metinde açıklandığı üzere 'sergide genç tasarımcılar, geleneksel ile olan ilişkiyi, gündelik hayat pratiklerini, kullanıcı ihtiyaçlarını ve deneyimlerini, malzeme ve üretim biçimlerinin potansiyellerini sorguluyorlar. Sergide yer alan projeler, tasarımı bir araç olarak kullanıp toplumsal hayatımızı etkileyen kritik noktalara değiniyor. Gelenek ile olan ilişki, geçmişle bağını koparmadan ters-yüz ediliyor.'
 
'Ters-Yüz' başlıklı mezuniyet sergisi 16 Ağustos tarihine kadar santralistanbul Kampüsü, Mimarlık Fakültesi'nde görülebilir. 

Öğrenciler:

Adil Batuhan Kaşut / Alara Altınören / Ali Rıza Atakan Gür / Arad Kiris Suna / Ayça Kılıç Aziz / Burakhan Viltan / Başak Ceylan / Belinda Şahin / Berk Poyraz / Buse Özcan / Büşra Küçük / Can Dumlupınar / Ceren Sezgin / Deniz Gizem Gökçe / Deniz Yıldırım / Dila Arık / Ece Kökçak / Efe Barayda Tunca / Efe Akıncıoğlu / Elifnaz Pamukçu / Ender Aras / Gizem Erbilgin / Gözde Çubukçu / Gözde Erdem / Gülce Yuyar / Hazal Kırıkçı / Havvanur Sönmez / İrem Göçmen / İrem Tosun / Kahraman Ege Çeri / Kunt Konuk / Kuntay Seferoğlu / Lara Divriş / Mert Onur / Oktay Özer / Özge Adanır / Ömür Tufan İşcan / Pelin Daldık / Pelin Şimşek / Pelinsu Şahin / Polen Kenziman / Rengin Jiyan Kolçak / Sarp Susüzer / Selin Öztürk / Sena Ortaç / Senem Oğuz / Sezin Çelebi / Sümeyye Sancak / Şeyma Yıldırım / Uzay Gökçek / Yaren Kaygısız

Mentorlar:

Fatih Kaya / Burcu Büyükünal / Argun Dağçınar / Aslı Kıyak İngin / Dilek Yürük / Alexis Şanal / Gürçağ Özler / Oğul Öztürk / Doğanberk Demir / Sedef Abbasoğlu / Gökhan Eryaman / Enise Burcu Derinboğaz / Asım Evren Yantaç / Alper Böler / Ayşe Dilek / Ümit Altun / Onur Onrat / Aysun Altındağ / Okan Halis / Bilge Nur Saltık / Orhan Irmak / Begüm Cânâ Özgür / Oral Göktaş / Sibel Kutlusoy / Itır Saran / Ahmet Baytar / Deniz Tümerdem / Tolga Şoran / Sushant Vohra / Selçuk Artut / Yeşim Kunter / Nur Gürbüz / Gözde Şekercioğlu / Mevce Çıracı / Murat Egi / Pınar Akkurt / Ayşenaz Toker / Ekin Kayış / Esin Düzakın / Henriette Waal / Bihter Çelik / Ekin Varon / Tugrul Yazar / Betül İnci / Mehmet Altay / Ahmet Kaleli / Can Yalman /Senem Tüfekçioğlu

Yürütücüler:

Ahmet Sertaç Öztürk / Berkan Kaplan / Can Altay / Özlem Er / Yeşim Eröktem