MİLATTAN ÖNCESİNDEN BUGÜNE; SANDALET
MİLATTAN ÖNCESİNDEN BUGÜNE; SANDALET
MİLATTAN ÖNCESİNDEN BUGÜNE; SANDALET
MİLATTAN ÖNCESİNDEN BUGÜNE; SANDALET
MİLATTAN ÖNCESİNDEN BUGÜNE; SANDALET
MİLATTAN ÖNCESİNDEN BUGÜNE; SANDALET
MİLATTAN ÖNCESİNDEN BUGÜNE; SANDALET
MİLATTAN ÖNCESİNDEN BUGÜNE; SANDALET

MİLATTAN ÖNCESİNDEN BUGÜNE; SANDALET

TASARIM   28.07.2020

En basit şekilde, bağların farklı konfigürasyonlarla ayağı tabana bağladığı en yalın formdaki ayakkabı olarak tarif edilebilecek sandalet, genellikle parmakları ve ayağın üst kısmını açıkta bırakan bir görüntüye sahip. Ahşap, deri, kumaş, saman, metal, plastik, mantar gibi çok farklı malzemelerden üretilen sandalet bu formuyla, sıcak iklimin hakim olduğu yerlerde ve yaz aylarında tercih edilen giyim nesnelerinin başında geliyor.

Sandaleti bu kadar özel yapansa, milattan önceye kadar uzanan ve antik çağlardan başlayarak dünya tarihinin en önemli medeniyetlerinde, toplumun her kademesinde birbirinden çok farklı temsiliyetler üzerinden kendine yer edinmiş olmasıyla ilgili. Ve sandaletin tarihi bu anlamda yalnızca sıcak iklimle sınırlı değil. Gündelik hayatın bir parçası olduğu bu kültürler arasında sıcak iklimin hakim olduğu coğrafyalar dışında yerler de var. Örneğin Japonya'da, “geta” olarak adlandırılan ahşap tabanlı sandaletler, ıslaklığı ve kışın soğukluğunu koruyan “tabi” adı verilen kumaş çoraplarla giyiliyor. Benzer şekilde, Doğu Sibirya ve Alaska yerlileri, orijinali antik çağlarda kürk çoraplarına bağlanan sandaletlerin modern versiyonu olan kürk botları giyiyorlar.

Antik Çağda Sandalet

Sandalete dair bilinen en eski buluntuların, Oregon’daki Fort Rock Mağarası’nda çıktığı ve 10.000 yıldan daha eski, adaçayı kabuğundan dokunan örnekler olduğu kayıtlara geçmiş durumda. Neolitik Çağ’da dünyanın farklı noktalarında bulunan ayak izleri, sandaletin ya da 'ayak giyimi'nin tarihini daha önceki dönemlere götürme ihtimali taşısa da, tam olarak bir tarih belirlemek çok zor.  

Ayak parmağı açık olan sandaletlerin aristokrasi tarafından giyildiğine dair ilk tasvirler MÖ. 841’e gidiyor. Tarihteki çeşitli kullanımlara gelirsek; örneğin Antik Yunan’da sandaletler zengin süslemelerle, abartılı bir şekilde donatılıyordu. Oysa Yunan mitolojisinde sandaletler daha derin bir öneme sahipti ve genellikle ölümlüleri Yeraltı Dünyasından ayırdığı düşünülüyordu. Eski Mısır’da ise üst kademedeki resmi görevlilerin sandaletlerinin hizmetçiler tarafından taşındığına dair tasvirler var. Aslında Eski Mısırlılar ayakkabı giymediği için sandaletin dış mekanla ve seyahatle ilişkilenmesi söz konusu. Sandaletler ayrıca Mısırlılar tarafından büyük önem verilen ölümden sonraki yolculuk için de bir metafor idi, o nedenle de özellikle mezar için yapılmış modeller de vardı. Sandaletin ayak parmaklarının bağlandığı kısmına "nkh" adı veriliyordu ve birçok uzman bunun, yaşam sembolü olan Ankh ile ilişkili bir isimlendirme olduğunu düşünüyor.

Romalılar ise tabanını yukarı doğru sabitlemek için sandaletlerini çivilerle sertleştirdiler. Bunlar orduya adapte edildi ve yüzlerce yıl tüm kademeler tarafından giyildi. Bunun yanı sıra, İmparatorlukta renk, sosyal statü ve ayrıcalığı belirten unsurlardan biriydi, dolayısıyla kırmızı rengin bu anlamda özelliği vardı. Julius Caesar kendisi ve oğulları için kırmızı ve mor rengi seçmişti. Ayrıca geç Roma İmparatorluğu'nun lüks günlerinde sandaletler altın ve değerli taşlarla süsleniyordu ve savaştan dönen kahramanların sandaletlerinde altın veya gümüş çivi bulunuyordu.

Farklı bir coğrafyada ise, Hindistan ve Uzak Doğu'nun arketipik sandaletleri samandan yapılmıştı, ancak kutsal erkekler (sadhu) ve gurular,  “paduka”isimli ahşap sandaletler giyiyorlardı.

Sandaletin Moda Endüstrisine Girişi

18. yüzyıla geldiğimizde 1789 Fransız Devrimi’nin etkisi dikkat çekiyor. Devrimden sonraki yeni Fransız Cumhuriyeti’nde, esin kaynağı olan Yunan ve Roma kültürlerinin etkisiyle, klasik bol dökümlü giysilerle birlikte sandaletlere de dönüş oldu. 1800’lerin başına gelindiğinde, balerin pabucunu andıran çapraz, uzun, ipek bilek bağcıkların olduğu yarı kapalı bir stil moda dünyasına girdi. Alışık olunan sandaletlerdeki gibi parmaklar açıkta olmamasına rağmen, uzun bağlar dolayısıyla bu form dönem literatürüne “sandalet-terlik” olarak girdi. 

Sandalet 20. yüzyılın başlarında dikkat çekici bir moda dönüşü yaptı. Dönemin Hollywood yapımlarının etkisiyle, otantik kostüm ustaları binlerce farklı çeşit sandalet ürettiler. Ve o yıllardan itibaren gelişen moda akımlarının etkisiyle farklı formlara bürünen sandalet bugüne kadar geldi.

Sandalet üretiminde malzeme çeşitliliği

Antik çağlarda deri, saman, ahşap gibi doğal pek çok malzemeden yapılan sandalet üretimine, 2. Dünya Savaşı sonrasında yeni plastik endüstrisi dahil oldu. Özellikle Japonya’da plastik sandallar seri üretime girdi ve çok ucuza mal olarak istikrarlı bir savaş sonrası üretim sanayi haline geldi. Ellili yıllarda kauçuk ve plastik için yeni kalıplama teknikleri geliştirilmesiyle birlikte milyonlarca ucuz ürün ortaya çıktı. Sonraki yıllarda Akdeniz sahillerine yönelik talebin artması, plastik kum ayakkabılarına olan talebi de arttırdı ve farklı formlarda sandalet çeşitleri moda endüstrisinin içindeki seri üretim nesnelerinden biri haline geldi. 2000'li yılların başlarında küresel pazar için üretilen sandaletler genellikle lastik gibi sentetik malzemeden veya geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilirken, bazı yerel pazarlarda o bölgeye özel malzemeler hala kullanılıyor.

#sandalet #giyim #moda #Paris Moda Haftası #ayakkabı


Sayfanın Başına Dön