YUCATAN’DA KRATERDEN İLHAM ALAN JEOLOJİ MÜZESİ

Zengin bir kültüre ve tarihe sahip olan Meksika’nın Yucatan Yarımadası’na yaklaşık 66 milyon yıl önce 9.6 kilometre çapında bir göktaşı çarptı. Dinazorların neslinin tükenmesine yol açtığı düşünülen asteroit, yeni bir çağın habercisi olarak Chicxulub kraterinin oluşumuna sebep oldu.

Tarihi ve kültürel değerlerine önem veren ülkenin mimarilerinde de bu değerleri yansıttığını gözlemliyoruz. Yucatan Yarımadası’ndaki Chicxulub oluşumu, mimari stüdyo Estudio MMX tarafından tasarlanan Jeoloji Müzesi için ilham kaynağı oldu. Ülke genelindeki kamu projeleri ve kültürel müdahaleleriyle bilinen Programa de Mejoramiento Urbano (PMU) diğer adıyla Kentsel Gelişim Programı kapsamında oluşturulan Jeoloji Müzesi, yarımadanın Progreso kasabasında konumlanarak bölgenin zengin tarihine odaklanıyor.

Bölge için kültürel bir bina tasarlama fikriyle yola çıkılan projede, hem kraterin dünyadaki önemi hem de doğa, projenin şekillendirilmesinde büyük rol oynadı. Yapı, geometrik bir düzen üzerine yerleştirilmiş dizi halindeki birbirine bağlı hacimlerden oluşuyor. Hacimlerin açılı kemerleri ve sıralı ilerleyen yekpare formu, bölgede bulunan antik Maya mimarisine atıfta bulunuyor. Bina geleneksel bir malzeme olan chukum adlı sıva ile kaplanmış. Yerel bir ağacın kabuğundan elde edilen chukum, suya dayanıklılığı ve yumuşak dokusuyla dikkat çekiyor. Kentin dokusuna ve peyzajına uyum sağlayan malzeme aynı zamanda güneş ışınlarını yansıtıyor ve ısıyı kontrol ediyor.

Meksika’nın yerel mimari diliyle tasarlanan yapıda ofisler, sergi alanları, kafe ve atölyeler bulunuyor. Hacimlerin yükseklikleri bir dalgalanma yaratarak, kraterin topoğrafyasına dikkat çekiyor. Yapının zemininde bulunan açıklıklar, denizden gelen su akışına izin vererek binayı doğal bir şekilde soğuturken, yerel bitkilerden oluşan bahçeler bölgenin doğasını yapıya entegre ediyor. Birbirine bağlı olan hacimler gölgelik alan sağlayarak davetkar bir kamusal alan yaratıyor. Bölgenin iklim koşullarıyla uyum sağlayarak tasarlanan müzede, yapıya gelen rüzgarlar dağıtılarak yumuşatılıyor.

Estudio MMX yapıda kullandığı yerel bitki örtüsüyle peyzaj ile mimariyi ilişkisini yeniden kurguluyor.