'YANKI'LANACAK LONDRA TASARIM BİENALİ
'YANKI'LANACAK LONDRA TASARIM BİENALİ
'YANKI'LANACAK LONDRA TASARIM BİENALİ
'YANKI'LANACAK LONDRA TASARIM BİENALİ
'YANKI'LANACAK LONDRA TASARIM BİENALİ
'YANKI'LANACAK LONDRA TASARIM BİENALİ
'YANKI'LANACAK LONDRA TASARIM BİENALİ
'YANKI'LANACAK LONDRA TASARIM BİENALİ

'YANKI'LANACAK LONDRA TASARIM BİENALİ

TASARIM   6.08.2020

Londra Tasarım Bienali ilk olarak 2016 yılında, Thomas More’un Ütopyası’nın beş yüzüncü yılına ithafen, ‘Utopia by Design’ başlığıyla gerçekleştirilmişti ve Türkiye katılımı, İstanbul Kültür Sanat Vakfı, İKSV koordinasyonuyla Autoban’ın ‘Dilek Makinesi / The Wish Machine’ projesiyle olmuştu. Londra Tasarım Bienali’nin üçüncüsü, ‘normal’ şartlar altında bu yıl Eylül ayında üçüncü kez kapılarını açacaktı.  Ancak içinde bulunduğumuz salgın nedeniyle yapılamayacak olan etkinliğin yeni tarihi, 1-27 Haziran 2021 olarak duyuruldu. Bu kez tema, ‘Resonance’.

Yine Somerset House’da, çeşitli sunum ve yerleştirmelerle, ülke, şehir ve kurum temsiliyetlerinin yer alacağı bir katılımla düzenlenecek bienalin sanat direktörü tasarımcı Es Devlin. Tasarımcı, ikonik sahne ve podyum tasarımlarıyla son yıllarda öne çıkan ve bu anlamda sahne performansını başka bir boyuta taşıyan isimlerin başında geliyor.  Devlin sunduğu tema bağlamında; “sonuçları hem canlandırıcı hem de yıkıcı olan bir hiper rezonans çağında yaşadığımızı ve tasarladığımız ve ürettiğimiz her şeyin yankılandığını” söylüyor. Devlin’e göre, “tasarımcı topluluğu, paylaşılan ortak küresel zorluklar karşısında kültürel çeşitliliğe sahip bakış açıları üzerinden farklı yaklaşımlar geliştirebilme yetisinde. Ve tasarımcıların ürettiği fikir ve eylemlerin kolektif rezonansı, gerçek anlamda dönüştürücü olma gücüne sahip.” Devlin, “Geliştirdiğimiz her fikrin, bizden önceki nesiller tarafından hayal edilemeyen bir kitleye ulaşma gücü varken, yapılan her fiziksel üretimin ömrü de genellikle bizimkinin ötesinde” diyor. Ve bu anlamda “tasarımın insan ve topluluk davranışlarını olumlu yönde değiştirdiğini, dolayısıyla toplumları dönüştürebildiğini” belirtiyor. ‘Resonance’ teması bu bağlamda, tasarımcı, düşünür, sanatçı ve üretim içinde olanların ortaya çıkardığı fikir ve uygulamaların yankılanmasıyla, daha sürdürülebilir bir gelecek inşasının mümkün olduğu düşüncesine dayanıyor. Elbette bunun, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri sayılan ve yaratıcı endüstrilerin merkezleri arasında kabul edilen bir ülkede ve kentte nasıl bir zeminde ve kapsamda tartışılacağı şimdiden merak konusu.

Londra Tasarım Bienali’nin içinde bulunduğumuz koşullarla hayli ilişkili olarak sunulan temasının yanı sıra, geçtiğimiz günlerde açıklamış olduğu açık çağrı da yine güncel koşulları hedefine alıyor ve ilgilenen herkesi bu anlamda düşünmeye davet ediyor. Bienalin Chatham House ile birlikte yaptığı çağrının başlığı, ‘Design In An Age Of Crisis’. Odağındaki temel soru ise, “nasıl daha sağlıklı, yeşil, eşitlikçi ve refah içinde toplumlar yaratabileceğimiz”. Bu soru yeni olmamakla birlikte, küresel iklim krizi, doğal afetler, bu çerçevede geliştirilen politikalar ve şimdi de COVID-19 salgını etkisiyle küresel anlamda gittikçe kötüleşen sosyal ve ekonomik eşitsizlik gerçeği, bu soru etrafında yapılacak tartışmaları ve geliştirilecek önerileri her geçen gün daha acil duruma getiriyor. Davet benzerlerinden farklı olarak, özel bir çağrı üzerinden 18 yaş altındakileri de kapsıyor. Davette, ‘iş’, ‘çevre’, ‘sağlık’ ve ‘toplum’ olmak üzere dört ana başlık öne çıkıyor. 31 Ağustos’a kadar geçerli olan çağrı sonucu seçilecek projeler Güz 2020 döneminde açılacak çevrimiçi bir sergide yer alma, Haziran 2021’deki Londra Tasarım Bienali’nde sergilenme ve sonrasında da çeşitli geliştirme ve uygulamalar için Chatham House tarafından değerlendirilme şansı elde edecekler.

#Londra Tasarım Bienali #London Design Biennale #londra #bienal #tasarım bienali #iksv #Autoban #Es Devlin #Somerset House #Chatham House #Covid-19


Sayfanın Başına Dön