ANANAS WOODWORKING

Bize Ananas Woodworking’den bahsedebilir misiniz?

Çağdaş Cantürk: Ananas Woodworking iki yüksek endüstriyel tasarımcı ortak tarafından kuruldu. Ben Mezun olduktan hemen sonra Estonya’da ‘Ahşap malzemesi ve Ahşap Üretim Teknolojileri’ üzerine yüksek lisansa başladım, tez aşamasını İtalya’da Politecnico di Milano Üniversitesi’nde devam edip tamamladım. 
Altuğ Toprak ise Ürün Tasarımı üzerine yüksek lisansını İtalya’da Domus Academy’de tamamladı. Temelde herhangi bir tasarım düşüncesinin metalaştırılıp ve son kullanıcı tarafından deneyimlenebilmesiydi amacımız. Bunu mobilya sektöründe gerçekleştirebilmek mutluluk verici çünkü günlük hayatta en fazla etkileştiğimiz ürün gruplarının başında mobilyalar geliyor. 

Sahip oluğumuz tasarım bilgisini, imalat bilgimizle destekliyoruz. Bu sağlam temellerimizle kurduğumuz Ananas Woodworking ile kıymetli bir malzeme olan ahşabı kullanarak, niteliği yüksek, tasarım değeri taşıyan, kullanışlı, minimal, felsefesi, hikayesi olan mobilyalar, aksesuarlar ve ahşap ürünler üretiyoruz. Aslına bakarsanız, mobilya üretimi konusunda gayet iyi bir pozisyonda olan Türkiye’de, ‘Tasarlanmış Ahşap Mobilya’ açığını doldurmaya çalışıyoruz. Erişilebilir bir alan olarak kurguladığımız mini fabrikamızda sadece son kullanıcılar için değil tasarımcılar için de üretim yapıyoruz. Dönüşümün hiç bitmediği ve sürekli kendini yenileyen bir üretim hattı yaratmak istiyoruz.
 
Kurulduğumuz yıl olan 2015 yılından bu yana hızla büyüyen üretim kapasitemiz, 2018 yılında başladığımız online satış ağımız, artan ihracat hacim ve hedeflerimiz ile modern insanın mobilya ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyoruz.   
 
Ekibiniz kimlerden oluşuyor?
Ananas Ekibimiz, tasarımcılar ve tecrübeli marangozlardan oluşuyor. Oluşturduğumuz yönetim şekliyle, tasarımcı ve üreticilerin birlikte çalışma disiplinine sahip olmasını sağlıyoruz. Bunun pozitif sonuçlarını gözlemliyoruz. Özel proje üretimleri içinse dirsek temasında olduğumuz ve metal, cam, beton gibi yarı mamul ürün desteği aldığımız üreticileri ve dokumacılar, örmeciler, oymacılar, camcılar gibi yerel üreticileri ve zanaatkarları da Ananas ekibinin içerisine dahil edebiliriz.  

‘İyi tasarım’ı nasıl tanımlıyorsunuz? Tasarım prensiplerinizi ve tasarımlarınızın kahramanlarını öğrenmek isteriz. 

Öncelikle, kullandığımız malzemede çok seçici davrandığımızı söylememiz gerek. Özenle seçtiğimiz malzemeleri, çevreci bir tutumla, fire yönetimi yaparak kullanmaya özen gösteriyoruz. Kullanıcı ihtiyaçlarını belirliyoruz. Belirlediğimiz ihtiyaçları birer ‘tasarım probemi’ olarak ele alıyoruz. Bu problemlerin çözümünü de, en doğal malzemeyle, yalınlık ve ergonomi gereksinimlerini ön planda tutarak tasarladığımız ürünlerle kullanıcıya sunuyoruz. İyi tasarım bizim için, estetik, fonksiyonel, sorun çıkarmayan, minimum atık ve doğru malzemeyle üretilmiş olandır…

Hangi ağaçları kullanıyorsunuz?
Bünyemizde bulundurduğumuz ve ürünlerimizde kullandığımız ağaçlar, özenle edindiğimiz ve titizlikle koruduğumuz parçalar. Doğal bir malzeme olan ahşabın deformasyonlarını minimize etmek adına, mobilya imalatı için kurutulmuş ağaçları kullanıyoruz. Ceviz, meşe, kestane, çam, dişbudak, ladin, gürgen, karaağaç, ıhlamur, sedir, akçaağaç, ardıç gibi yüksek kaliteli ağaçların yanı sıra, Afrika ağaçları ve çeşitli ithal ağaçları ürünlerimizde ve projelerimizde yer alıyor. 

Peki ahşabın ömrü nedir?
Ahşabın bilinen net bir ömrü yok. Mobilyada kullanılan ahşabın ömrünü müşterilerimize ve düzenlediğimiz workshoplar’da anlatırken, birkaç temel konudan bahsediyoruz. Belirli periyodlarda bakımı yapılan ahşapları asırlarca kullanmak mümkün.

Ahşabın korunması için nasıl yöntemler izlenmeli, sizin özel bir formülünüz var mı?
Mobilya üretimi için uygun olarak kesilmiş ağaçlar, belirli nem oranlarına düşene kadar, doğru tekniklerle kurutulmalı. Ardından mobilyaya dönüşen malzemelerin son kat uygulamaları yapılıyor. Bu son kat uygulamaları, ahşabın kullanım süresini artırıyor. Özel bir formül yok, mevcut doğal malzemelerin doğru kullanımına özen gösteriyoruz. Burada esas olan, ahşabı dış etkenler olan su, güneş, nem, ahşap için zararlı olan canlılardan uzak tutmak ve korumak. Ahşabın korunmasının yanı sıra her ahşap ürün özelinde en doğru birleştirme tekniğini veya yapısal çözümü kullanmak ta ürün ömrünü uzatan önemli bir etken.    

Bu formülü uygulayana dek, Ananas Woodworking bünyesindeki bir ürün hangi aşamalardan geçiyor? Ahşabın sizdeki serüvenini kısaca anlatır mısınız? 
Ağaç malzemesini keresteden nihai ürüne dönüştüren bir yolculuk söz konusu. Tasarım sürecinden başlayacak olursak, üzerine çalıştığımız ürünün konsept aşamasından, üç ve iki boyutlu çizimlerini yapıyoruz. Ortaya çıkan modelin prototipini üretip, fiziksel olarak da etkileşimde bulunuyoruz. Revizyonlar sonrası final ürünü teknik çizim dataları olarak üretime alınıyor. Tabii tüm bunlar olurken birçok kararlar almak gerekiyor. Örneğin, tasarlanan mobilyanın detayları, birleşim noktaları, kullanılan ağacın türü, ergonomik gereksinimleri, uygulanan son kat işleminin renk tonu gibi kritik kararlar alınıyor. Bu noktada çevre ve insan sağlığına zararı olmayan organik renklendiriciler ve yüzey koruma uygulamalarından yararlanıyoruz. Üretim süresince rutin kontrolleri yapılan ürünün, paketlenmesi ve lojistiğiyle de özellikle ilgileniyoruz. 

Mobilyaların fonksiyonu üzerinden konuşursak… Tasarımı ürün ve kullanıcı ilişkisinde bir fırsat olarak görüyor musunuz?
Tasarım ve üretim bizim güçlü iki yönümüz. Tasarım kökenli bir firma olmamızın artıları var. Kullanıcının sorunlarını analiz edip, ihtiyaçları hızlıca görebiliyoruz. Tasarımlarımızda görsel kaygılara elbette ki önem veriyoruz fakat temelde kullanıcının hayatını kolaylaştırmayı ve bir mobilyadan beklentilerini karşılayabilmeyi hedefliyoruz. Bu da doğru tasarımlarla mümkün. Ahşap, kullanıcının her zaman temas etmek istediği sıcak bir malzeme. Bazı ürünlerimizin tanımlamasını kullanıcılara bırakmak, kullanıldığı mekana göre fonksiyonlarının değişmesi gibi daha hibrit ve çok yaşamlı bir ürün hikayesi yaratmak istiyoruz.
 
Ananas Woodworking, sürdürülebilirliğe nasıl yaklaşıyor?
Öncelikle, felsefemize paralellik gösteren malzeme olan ahşaba saygı duyuyoruz. Ahşap malzemeyi en yüksek verim ile kullanıp, kullanıcı-ürün etkileşimini ön plana çıkarmak istiyoruz. Doğal bir malzeme olan ahşabın nesillerce kullanılabilecek sağlamlıkta fonksiyonel bir ürüne dönüşmesi fikri son 50 yılın yaygın mobilya tüketimi alışkanlıklarına ters. Ahşap malzemeyi en yüksek verim ile kullanıp kullanıcı-ürün etkileşimini ön plana çıkarmak istiyoruz. Ağaca uzun ömürlü ikinci bir hayat sunuyoruz. Bu malzemeye nazik davranmamızı zorunlu kılıyor. Ayni seri dahi olsa tüm Ananas ürünlerini farklı kılan da bu.
 
Uyguladığımız fire ve atık yönetimleriyle, fireleri kullanılabilir ürünlere çevirmeye çalışıyoruz. Bu bilinçle mobilya üreten mobilyacı üreticisi sayılarının artmasını çok isteriz. Bu, doğaya karşı bir sorumluluktur. Sürdürülebilirliği genel tüketim alışkanlıklarına paralel bir kavram olarak görmüyoruz. Daha çok çevre ve insana saygı, dayanıklılık ve ikinci yaşam kavramları üzerinde şekillendiriyoruz. 

Yeni mobilya koleksiyonunuz Docia’nın ilham kaynakları nelerdi? Tasarım ve üretim sürecini merak ediyoruz. 
‘Docia’ terimi jeolojik olarak zaman içerinde rüzgarların etkisiyle kaya yapılarında oluşan aşınmaları karşılıyor. Örnekleyecek olursak, Capadocia’da, Kuladocia’da bulunan doğal yapılar  birer Docia örnekleridir. Hem zaman kavramına hem de sağlamlığa vurgu yapmak istedik. Tasarımda bulunun ritmik tekrarla devam eden ahşap parçalar, yoğun işçilik barındıran üretimlerdir. Tasarım aşamasında bu zorlayıcı üretimleri deneyimledik. Final ürününde bunu başarabildiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Nitekim hem Türkiye’de hem de özellikle Amerika marketinde oldukça ilgi görmekte.
 
Ahşap ile üretemeyeceğiniz bir tasarım hayal edin. Bu ne olurdu?
Aslında tam olarak ne yapmıyorsunuz sorusunun cevabını verebiliriz. 
 Tasarlarken, üretilebilirliği göz önünde bulunduruyoruz. Rafa kaldırdığımız onlarca tasarımlarımımız var. Bazıları üretim zorluklarından dolayı kavram aşamasında da kaldı. Fakat bizi motive eden, her yeni üretimde bir önceki tekniği aşmak. Bu tür mücadelelerle hem tasarım hem üretim kabiliyetlerimizi geliştiriyoruz.
  
Endüstriyelleşmenin etkisiyle kaybolmakta olan ahşap el işçiliği üzerine ne söylemek istersiniz?
Mobilyanın temel malzemesi ahşaptır. Endüstriyelleşmenin mobilyaya en büyük etkisi olan panel malzemeler de, özünde ağaçtan üretilen mamullerin kimyasallarla işlenmesi sonucunda üretilir. Ananas Woodworking olarak biz, mobilyalarımızda ahşabı olduğu gibi kullanıyoruz. Kimyasalların karıştığı, panel malzemelerden kaçınıyoruz. Malzemede standartlaşmaya gidildikçe, ham maddenin tek tip olması gibi son ürünler de birbirinin tekrarına düşen ürünlere dönüşüyor. Bu bizim ilke olarak kaçtığımız durumların başında geliyor. Burada malzemenin tamamıyla insan eliyle şekillendirildiğinin unutulmaması gerekiyor. Ananas’ta üretilen her yeni tasarım zanaatkar ve tasarımcı arasında yeni bir etkileşim. Mobilyaları üretirken, marangozluk eğitimlerini geleneksel olarak edinmiş ve sırasıyla çırak, kalfa, usta olmuş yetenekli imalatçılarımızın marangozluk tecrübelerinden faydalanıyoruz. Yoğun el işçiliğiyle üretilen TV üniteleri, medya konsolları, dresuarlar, çok amaçlı sehpalar, masalar, yatak, kesme ve sunum tahtaları, tepsiler, aynalar... El işçiliğiyle ve doğal malzeme olan ahşapla üretim yapmamızın sonucu olarak da hiçbir Ananas ürünü, bir diğerinin aynısı olmuyor. 
 
Tempolu bir melodiyi en iyi aktaracak tasarımınız ne olurdu? 
Ananas ürünleri şimdilik çoşkulu bir melodiden çok dinlendirici ve yalın bir ezgiyi anımsatıyor sanırım. Ama yine de  yüzey detaylarında tekrarlı bir ritim barındıran Docia serisi veya strüktüründe canlı renk alternatiflerini sunduğumuz Edge sehpa – saksılıklar diyebiliriz.