Aust & Amelung Röportajı

Stüdyonuz, ismini soyadlarınız olan Aust & Amelung’dan alıyor. Ancak birlikte yarattığınız koleksiyonların yanı sıra bireysel projeleriniz de bulunuyor. Bu sistem nasıl işliyor? 
Aust & Amelung’u 2011’in sonlarına doğru kurduk. Kişisel projelerimizin tamamı stüdyo öncesi dönemlerimize dayanıyor. Sitemizin ana sayfasında, Aust ve Amelung başlıkları altında bu çalışmaları bulabilirsiniz. Birlikte çalışmaya başladığımızdan beri bireysel işlerimizin pek bir anlamı kalmamaya başladı. Bu yüzden yeni bir web kimliği üzerinde çalışıyoruz ve bundan böyle alt başlıklara yer vermeyi düşünmüyoruz.
Tasarımlarınızda form, hammadde ve renge dair seçimlerinizi nasıl tanımlıyorsunuz? 
Malzeme seçimimizi sadece sahip oldukları teknik özelliklere göre değil, aynı zamanda birbirleri arasındaki uyumu da göz önünde bulundurarak seçiyoruz.
‘Like Paper’ sizin ilk ve büyük ihtimalle ilk en çok tanınan projeniz. Bu fikir nasıl ortaya çıktı? 
Bir malzeme olarak beton, yüzey özelliklerine uygun tasarımlarla bir araya geldiğinde oldukça cazibeli bir malzeme halini alıyor. Buradan yola çıkarak, betonu kağıt gibi kıvrılabilen bir şekle sokma fikrinin üzerine yoğunlaştık. ‘Like Paper’ın ardındaki ana düşünce, ham sentetik malzemeye farklı bir kimlik kazandırmak için yeni yollar geliştirmek oldu. Yüzeye yeteri kadar yakından baktığınızda, kağıdın granüllü yapısını gözlemleyebiliyorsunuz. Like Paper ile, uzaktan kağıt gibi görünen ancak değişime uğramış betondan tasarlanmış bir illüzyon yaratmayı amaçladık.
Koleksiyonunuzda, bir odayı dekore edebilecek temel mobilyaların tümü bulunuyor. Masa, bank, lamba ve bir çanak bunlara örnek olabilir. Bu kasıtlı yaptığınız bir şey mi? 
Tam olarak kasıtlı olduğunu söyleyemem, farklı tasarımlarla yeni noktalara ulaşmaya karşı büyük bir ilgimiz var. Mobilya tasarımcıları olarak kendimizi tek bir ürünle özdeşleştirmek istemiyoruz. Bizim için önemli olan tasarımlarımızın insanların günlük yaşamına nasıl etki ettiği. Sanırım bu etrafımızdaki tüm evrenle bağlantı kurma şeklimize benziyor. 

Röportaj: Yağmur Rüzgar