ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE
ÇİZGİNİN İZİNDE

ÇİZGİNİN İZİNDE

TASARIM   10.01.2020

Sanatın insanı zihinsel olarak sıfırlayabilme ya da yeni bir bakış açısı kazandırma potansiyelinin olduğu herkes tarafından kabul gören bir durum. Monika Dugar'sa sanatın bu etkisini daha hayati bir amaç için kullanıyor. Babasına Parkinson teşhisi koyulduktan sonra mezuniyet projesi için alışılmışın dışında bir koleksiyon tasarlamaya karar veriyor. Sadece estetik kaygılarla değil, beyni 'resetleme' amacıyla da çizgili desenler kullanarak Parkinson hastalığı olan bireylerin hareket kabiliyetlerine yardımcı olmayı amaçlıyor.

Özellikle istemsiz titreme ve azalan el kontrolleri, Parkinson hastalarının giyinmelerini de etkilediği için kıyafetlerindeki fonksiyonellik mühim bir konu. Bu nedenle düğme ve fermuar yerine cırt cırt ve manyetik tutuculara sahip, kullandığı görsel ipuçlarıyla da kontrollü harekete yardımcı olan bir koleksiyon bu. Pek tabii, bu çizgiler konusu Journal of Neurology'de yayınlanan bir araştırma makalesine dayanıyor. Makalede paralel bir yaya geçidinin yürüyüş üzerindeki etkilerinden bahsedilirken Dugar'ın aradığı ilham da önüne çıkmış oluyor.

Koleksiyonun çıkış noktası her ne kadar tasarımcının babası olsa da, kesim ve renk itibariyle gençlere de hitap ettiği ortada. Keza hastalığın 20'lerindeki bireyleri bile etkileyebilme ihtimalinin olduğu söyleniyor.

#Monika Dugar #Parkinson #moda tasarımı #koleksiyon


Sayfanın Başına Dön