DEĞİŞEN ZAMANLAR İÇİN TASARIM

Yaratıcı pratiklerin sınırları, kapsamı, tanımı koşullara göre değişiyor, gelişiyor. Veya değişen kapsamlar, tanımlar ve üretim pratikleri üzerinden yeni koşullar ortaya çıkıyor. Tasarım ve mimarlık alanlarında da bunu gözlemlemek mümkün.

Tasarımcılar, mimarlar, stüdyolar, yaklaşımlarını ve iş yapış şekillerini kapsayıcı ve doğru şekilde anlatmanın, paylaşmanın ihtiyacını duyuyorlar. Özellikle üretimin yaratacağı değer, ifşa ettiği fark yaratma vaadi, sorumlu ve bilinçli yaklaşım ve yapılan işin insan ve dünyayla kurduğu ilişki üzerinden bu iletişim yapılmaya çalışılıyor.

Tasarımcı Benjamin Hubert LAYER adlı stüdyosunda yaptıkları üretimi, tasarımlarını ve ortaya çıkardıkları ürünleri en başından beri belli temaları ön plana çıkararak paylaşıyor. Bu temalar şu anda sıkça üzerine tartıştığımız meseleleri kapsıyor diyebiliriz.

LAYER, dünyanın dört bir yanından endüstriyel ve dijital tasarımcılar, mühendisler, sanatçılar, araştırmacılar ve marka uzmanlarından oluşan bir ekip. Akıllı giyilebilir cihazlardan, mobilya sistemlerinden, yeni nesil yapay zeka ve iletişim araçlarına kadar ‘gelecekte yaşama, çalışma, seyahat ve iletişim şeklimizi tanımlamaya yardımcı olacak ürünler yaratmak’ stüdyonun vaatleri arasında. Bu vaatle tasarladıkları ürünler, kulaklık, oturma ünitesi, uçak koltuğu, tekerlekli sandalye, kediler için yaşam alanı gibi çeşitli ölçeklere yayılıyor. Stüdyonun en çarpıcı tasarımlarından biri, engellilerin yaşam tarzına yönelik ve bireysel ihtiyaçlarına uyacak şekilde, 3D yazıcı kullanılarak ve vücut ölçülerine göre özel olarak 2016 yılında üretilen GO tekerlekli sandalye. Oturma yüzeyinin ve ayak boşluğunun özel formu, kullanıcının biyometrik bilgilerinin haritalanmasıyla elde edilen üç boyutlu dijital verilere göre yönlendirilebiliyor. Stüdyodan çıkan ‘özel’ tasarımlardan biri de GO eldiven sistemi. Tekerlekli sandalyenin geliştirilmesi sırasında stüdyo, tekerlekli sandalye kullanıcılarının birincil endişesinin kendi kendine ilerlemeyle ilgili gerginlik olduğunu keşfediyor ve bir kullanıcının elleri ile tekerlekli sandalyenin itme kenarları arasındaki kavrama seviyesini artırmak için GO eldiven sistemini geliştiriyorlar. Sistem, kullanıcının tekerlekli sandalyenin süper dokunsal itme kenarlarına kilitlenmesini sağlıyor ve daha büyük bir güç-itme oranı sunuyor.

Stüdyonun genel olarak tasarıma dair yaklaşımlarını, bu ve benzeri tasarım ürünlerini ve bu ürünleri ortaya çıkarırken yürüttükleri çalışma süreçlerini tanımlamak için sundukları temalar ise bugünün ve yakın geleceğin, üzerine tartıştığımız temel kavramları olarak dikkat çekiyor. LAYER bu temaları içinde bulunduğumuz ‘değişen zamanlar’ için; ‘insani, hayati, temiz, bağlı, akıllı ve sakin tasarım’ olarak özetliyor.