DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT
DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT

DEPREMLE YAŞAMAK; SU VE DİYALOGDAN GELEN UMUT

TASARIM   2.11.2020

İzmir depremi hepimizi derinden sarstı. Bir yandan bölgeden iyi haber almayı umarken, bir yandan da deprem coğrafyasında yer alan bir ülke olarak, her seferinde olduğu gibi yeni deprem felaketleri meydana geldiğinde daha az zararla üstesinden gelebilmek için yapılması gerekenleri uzmanların görüşleriyle ve bilimsel veriler ışığında tartışmaya çalışıyoruz. Doğal afetler meydana geldikçe bu tartışmalar ve alınacak aksiyonlar gittikçe daha da önem kazanıyor.

2018 yılında, Jan Boelen küratörlüğünde, ‘Okullar Okulu / A School of Schools’ başlığı altında gerçekleşen 4. İstanbul Tasarım Bienali’nde yer alan projelerden biri olan ‘Suda Umut / Hope on Water’, deprem sonrasında hayatı yeniden inşa etme ve bunun için suyu bir alternatif olarak değerlendirme üzerine odaklanıyordu. ‘Suda Umut’, So? Mimarlık ve Fikriyat tarafından yürütülen ve bir yıla yayılan disiplinler arası bir araştırma projesi olmasının yanında, MEF Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi ile işbirliği içinde yapılan ortak çalışmaları da içeriyordu.

İstanbul'da beklenen deprem durumu için 2001 yılında belirlenen acil durum toplanma alanlarının bir çoğunun yeni inşalarla doldurulması, herkesin nerede barınacağı sorusunu gündeme getirmişti. ‘Suda Umut’ projesi, İstanbul depremi sonrası kurgulanacak yeni yaşam için sorular soran ve olası senaryo geliştiren bir araştırma olup, karadaki boşlukların yapılarla dolduğu İstanbul’da, deniz üzerinde geçici konaklama birimleri öneriyordu. Deprem sonrası geçici birimler için tsunami tehlikesinin olmadığı Haliç’in seçildiği senaryo, master plan ölçeğinden başlayarak 1/10 ölçeğine kadar iniyordu.’ Bu doğrultuda ‘yüzen bir acil durum evinin spekülatif bir prototipini tasarlama fikri ile gelişen projenin temelindeki soru şuydu; Ya yanıt istikrarlı arazi değil, idare edilebilir su ile ilgili ise?’

Projenin Tasarım Bienali (2018) kapsamında dünya ile insanın ilişkisi hakkında yeni sorular sormayı hedefleyen Dünya Okulu programında yer alan bölümü, Boğaziçi Üniversitesi Kıyı Mühendisliği Laboratuarı ile yapılan çalışmanın ürünü olarak inşa edilen ve denize indirilerek sergilenen bir yüzen ev prototipinden oluşuyordu. 'Fold & Float', acil durumlar için özel olarak geliştirilmiş hafif çelik konstrüksiyondan yapılmış hafif ve katlanabilir bir yapı olarak tasarlandı. Bienal’de ayrıca araştırma kapsamında sosyoloji, inşaat mühendisliği ve mimarlık öğrencilerinin olduğu karma grupların ürünü olan ortaya çıkan yaşam üniteleri tasarımları, çalışma boyunca üretilen bilgiyi içeren kitap, hazırlanan haritalar ve zaman çizelgesi de sergilendi. Projenin giriş videosu ise, Piknik Works tarafından üretildi.  

Yine aynı bienalde, sergi mekanlarından Arter’de yer alan ve depremle ilişkili bir okuma sunan diğer proje ise, Navine G. Khan-Dossos’in ‘Deprem Diplomasisi / The School of Earthquake Diplomacy’ projesi idi. Adını, 1999 yılında Yunanistan ve Türkiye'de meydana gelen depremler sonrasında her iki ülkenin halklarının karşılıklı empati ve yardımlaşma sürecinden alan projede, ’99 depremleri hem siyasi hem de jeolojik düzeyde, kaynakların karşılıklı koordinasyonunu ve gelecekteki depremlere hazırlanmak için süregelen ortak araştırmayı getiren çok özel bir an olarak tarif ediliyordu. Her iki ülkeden pek çok insanın o spesifik ana ve döneme dair anıları projeye dahil edilirken, bir yandan da bu anılarla yeni bir işin yaratılması amaçlandı.

Proje kapsamında Atina ve İstanbul'da bir dizi sanatçı öncülüğünde gerçekleşen atölye çalışmalarında ‘kamusal alanda kullanılan uluslararası semboller kullanılarak kağıt üzerinde bir dizi dairesel resim üretildi, tekrar eden desenler oluşturuldu’. Sonrasında süreç temelli bir boyama ve bir diyalog biçimi katmanlama kullanılarak çalışmalar son haline getirildi ve sergide yer aldı.

#deprem #doğal afet #4. İstanbul Tasarım Bienali #SO? Mimarlık ve Fikriyat #Piknik Works #Suda Umut #su #Navine G. Khan-Dosses #Okullar Okulu


Sayfanın Başına Dön