'FIRST LIGHT': RENK, IŞIK VE DESENİN BÜYÜSÜ
'FIRST LIGHT': RENK, IŞIK VE DESENİN BÜYÜSÜ
'FIRST LIGHT': RENK, IŞIK VE DESENİN BÜYÜSÜ
'FIRST LIGHT': RENK, IŞIK VE DESENİN BÜYÜSÜ
'FIRST LIGHT': RENK, IŞIK VE DESENİN BÜYÜSÜ
'FIRST LIGHT': RENK, IŞIK VE DESENİN BÜYÜSÜ
'FIRST LIGHT': RENK, IŞIK VE DESENİN BÜYÜSÜ
'FIRST LIGHT': RENK, IŞIK VE DESENİN BÜYÜSÜ

'FIRST LIGHT': RENK, IŞIK VE DESENİN BÜYÜSÜ

TASARIM   15.01.2021

In-Between Tasarım Platformu küratörlüğünde, Jordan Söderberg Mills'in tasarladığı FIRST LIGHT, Türkiye tasarım tarihindeki renk, ışık ve desen kullanımlarını araştırıyor. Araştırma ve sergi üzerinden Mills ile görüştük.

 

‘Fiziksel gerçekliğin sınırlarıyla oynamak’ ve ‘görsel algı üzerinde bozulma yaratmak’ için form ve renkleri nasıl bir araya getiriyorsun?

 En temelde ilgilendiğim şey, ışığın farklı malzemelerin içinde nasıl hareket ettiği, onların içinden nasıl geçtiği ve bu malzemelerin yeni deneyim türleri yaratmak için ışığı ne şekilde bükebileceği. Işık büyüleyici ve aynı zamanda gizemli bir madde. Nasıl  gözlemlendiğine bağlı olarak hem parçacık, hem dalga şeklinde hareket edebiliyor.

Görenler için, görsellik, öznel deneyimimizi ve dolayısıyla dünyayı algılayışımızı inşa eden birincil duyumuz. Görme duyumuzla oynayarak, kendimizin ve etrafımızdaki nesnelerin doğası hakkında sorular ortaya atabiliriz. Bu olasılıkları heyecan verici buluyorum.

First Light koleksiyonu, Türkiye tasarım tarihinde renk, ışık ve desenin kullanımına dair yaptığın araştırmaya dayanıyor. Bu araştırmadan koleksiyona yansıyan bulgular neler?

First Light koleksiyonunu, İstanbul’da, ‘Revzen-i menkus tekniğinden ve  Türk mimarisindeki işlemeli pencerelerden ilham alarak geliştirdim. Batı Avrupa’da genellikle bir eğitim aracı olarak kullanılan vitray geleneğinin aksine, burada; bu pencerelerin, estetik ve deneyimsel bir nesne olarak yalnızca ışık ve renkle oynamak için, yani sadece süsleme amaçlı olarak nasıl tasarlandığına odaklandım.

Güneş ışığı Dünya’ya ulaşmak için 147 milyon kilometre seyahat ettikten sonra karşılaştıkları ilk şey bu objeler. ‘Peki ben bu yolculuğu nasıl onurlandırabilirim, doğal ışığı, rengi kucaklayan ve onunla oynayan bir obje nasıl yaratabilirim?’ diye sordum. First Light koleksiyonu, özgün bir mekan deneyimi yaratmak için yalnızca ışığın kendisini kullanarak, güneş ışığını büküyor ve şekillendiriyor.

Cam çalışmak için nasıl bir malzeme?

Cam bir malzeme olarak beni büyülüyor ve bence sınırsız potansiyele sahip. Işık cama çarptığı ilk anda, bir kısmı yansıtılır ve büyük bir bölümüyse malzemenin içinden geçer ki burada olağandışı bir şey meydana gelir. Hem madde, hem de ışık birer enerji alanıdır. Işık ve cam hareketsiz bir gölette etkileşimde bulunan iki dalga gibi, birleşip, birbirlerini etkilediklerinde yeni tür desenler ve şekiller yaratırlar.

Cam, teleskop vasıtasıyla araladığı gökyüzü ve mikroskobun açığa çıkardığı gizli dünyalar üzerinden insanların keşiflerinde araçsal bir yere sahip. Camı gözlemlerimizi ayarlamak, dünyanın daha fazlasını görmek ve gerçekliğimizi daha iyi anlamak için kullanıyoruz. Ve benim yapmaya çalıştığım da bu.

Tasarladığın obje ve yerleştirmelerde ışığın rolü nedir? 

Mekanın içinde ışıkla oynayarak gerçekten şaşırtıcı şeyler yaratabileceğimizi düşünüyorum. Biz insanlar, yeni deneyimlerin ve yücelik duygusunun peşindeyiz. Öyle ki, bir nesne, deneyim, bir fikir beklentilerimizi aşabilir, olduğumuzdan veya bildiklerimizden daha büyük bir şeye işaret ediyor olabilir.

Işıkla oynayan bir mekanın içine doğru yürümek, tıpkı like James Turrell, Ann Veronica Janssens veya TeamLab enstalasyonlarında olduğu gibi, bizi küçültebilir, alçaltabilir ve kendimiz ve çevremizdeki evren hakkında bize sessiz bir yansıma anı verebilir.

Yarattığın nesnelerde estetik görsellik ve işlevsellik arasındaki dengeyi dikkate alıyor musun? Veya objelerin kendi kuvvetli varoluşları yanında bu ikincil bir mesele mi?

Kavram ve materyallik beni yönlendiriyor. ‘Malzemenin ponatsiyeli ne, bunu nasıl daha iyi anlayabilirim ve hatta öteye taşırım? Nasıl bir konsepti temsil ediyorum ve bu bir fiziksel forma ne şekilde bürünebilir?’ gibi sorular geliyor aklıma.

Nesnenin kendisi bu süreçte neredeyse tesadüfi hale geliyor. Bu araştırmanın özelinde bakarsak, sonucunda masalar ve aynalar üretildi. Ancak bu süreçteki deneylerim, kamera lensleri, yeni projektör teknolojileri ve hem mimari ölçekte, hem avucunuzun içine sığan cinsten üretim ve çalışmalara yol açtı.

In-Between gibi bir galeriyle işbirliği yaparken, işlevsel nesnelerin ötesinde bir araştırma yürütmek istediğimizi biliyorduk. Bu da net bir hedefi olan bir sürece yönlendirdi ve deneyler de bu doğrultuda şekillendi.

Bu sürecin sonunda; belirli bir karakteristiğe sahip, gün içerisinde farklı açılardaki ışık kırılımları ile farklı renk yansımaları oluşturan işlevsel nesneler ortaya çıktı. Kullanışlı ürünler yapmak konusunda harika olduğumu söyleyemem, ancak güzel bulduğum şeyler üretmekte iyiye gittiğimi söyleyebilirim. Bu güzelliği kullanışlı bulup bulmamanız, başlı başına bir tartışma konusu.

 

Röportaj: Bahar Turkay

#tasarim #tasarım #ışık #desen #aydınlatma #In Between


Sayfanın Başına Dön