HAYATTA KALMA KİTİ

Lucy Mcrae, bilim-kurgu alanında eserler yaratmayı seviyor. Yenilenebilir ve giyilebilir teknolojileri de çalışmalarında sıklıkla kullanıyor. Kendini 'vücut mimarı' olarak tanımlayan sanatçı, kıyamet sonrası bir dünya hayal edince de, geleceğin hayatta kalma kiti ortaya çıkmış oluyor.

Post apokaliptik bir dünya tasarlayarak teknolojiye yönelik itaatkar yaşam tarzımıza eleştirel yaklaşan Mcrae, projesini bu duruma karşı bir panzehir olarak yarattığını söylüyor. Design Museum of Holon'daki 'Aşırı Uçlar' sergisi için gerçekleştirdiği proje, geçtiğimiz 10 yılda yaşanan iklim krizi ve sosyal değişikliklere bir cevap niteliğinde. Performans karakteri elinde geçmişten gelen bir uyarıyı barındıran kitap tutuyor. Gerçeklikten kaçarak kendine ait reklamlardan bağımsız bir dünyada her şeyi sırtında taşıyor. Kısacası insanın en temel içgüdüsü olan hayatta kalmak farklı bir açıdan ele alınıyor.

Eserde bireyin avlanma güdüsü ile kovaladığı şeylerse; bağımsızlık, doğruluk ve güven. Dolayısıyla çekimi, tüm sanat eserlerinin bir vücut tarafından, ki buna yüz de dahil, taşınıp taşınamayacağına dair bir deney olarak görüyor. Özellikle yüzün kapatılması, elektronik bir cihaza kendimizi nasıl kaptırıyor oluşumuzun yansıması.

Proje, günümüzün gerçekliğinden kaçısın artık 'şehirden uzaklaşma' kavramından öte, kendimizin güncel versiyonundan da bir kaçış anlamına gelip gelmediğini sorgulatıyor.