SOSYAL BARİYER

Olası bir afet, hem doğa hem de şehir hayatını tehdit ediyor. Son dönemlerde Amazon'daki yangının genişlemesi, İzmir ve Marmara Adası'ndaki ormanların alev alması ve bölgesel sel felaketleri, insan faktörlü temel yaşam sorunlarını tekrar konuşmaya açtı. Üstelik sadece bu kadar da değil; deniz seviyelerindeki yükselişlerin küçük akarsuları etkilemesiyle dünyanın birçok noktasında sel baskınları maddi ve manevi zararlara sebebiyet verdi. Şimdiyse soru daha da ileri gitti, şehirleri tekrar ve nasıl inşa etmemiz gerektiğine geldi.

1962 yılında 60.000 insanı evinden eden ve 315 kişinin ölümüne sebebiyet veren fırtına ve sel felaketinin ardından Hamburg, bu soruya yanıt bulmuş gibi. 1968'de inşası tamamlanan sel bariyeri, Zaha Hadid Architects tasarımıyla hem güçlendirildi hem de yeniden düzenlendi. Şehir ve tersane manzaralı yüksek bariyer alanı, merdiven formunda kamusal bir alana dönüştürüldü. Böylece, olası fırtına ve sel baskınlarını engellemeyi hedefleyen bir strüktür planına, sosyal yaşamı destekleyici bir yürüyüş ve dinlenme alanı eklendi.