MARI'NİN SANDALYELERİ
MARI'NİN SANDALYELERİ
MARI'NİN SANDALYELERİ
MARI'NİN SANDALYELERİ
MARI'NİN SANDALYELERİ
MARI'NİN SANDALYELERİ
MARI'NİN SANDALYELERİ
MARI'NİN SANDALYELERİ

MARI'NİN SANDALYELERİ

TASARIM   4.11.2020

Yaşadığı ve çalıştığı kent olan Milano’ya, kentte dolaşanların yüzünü gülümseten yol kenarlarına yerleştirilmiş kendi tasarladığı küçük beton kubbeleri hediye eden, İtalyan tasarımının en önemli isimlerinden, Enzo Mari geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrıldı. Adeta kendini uğurlar gibi, ölümünden yalnızca iki gün önce 17 Ekim tarihinde Hans Ulrich Obrist küratörlüğünde La Triennale di Milano’da açılan sergi, Enzo Mari’nin 60 yılı aşkın meslek yaşamına ve üretimine odaklanıyor. Bir çoğu daha önce sergilenmemiş olan 200’ün üzerinde proje, model, çizim ve skeçten oluşan Enzo Mari serginin 18 Nisan 2021’e kadar sürmesi planlanıyor.

‘Tasarımın bilgiyi paylaştığı oranda tasarım olduğunu’ düşünen Mari, benzer bir yaklaşımı benimseyen meslektaşları tarafından özcü ve vizyoner olarak tanımlanıyor. Bu bağlamda Mari hem çevreci, sorumlu ve işçi haklarını gözeten bir tasarım ve üretim yaklaşımının, hem de güç ve iktidara karşı yalın ve gerçek bilginin temsilciliğini yapan bir figür olarak akılda kaldı.

Mari, bir mobilyayı bitmiş bir nesne olarak üretmek yerine, onun nasıl yapılabileceğine dair bilgiyi paylaşmayı tercih eden tasarımcılardan biriydi. İnsanların tasarım ve yapım ile ilgili daha fazla bilgi edinmelerini sağlamak onun en büyük motivasyon kaynağıydı. Bu yaklaşımla, kitlesel olarak üretilen ürünlere karşı farklı bir anlayış gelişmesinde etkili oldu. Enzo Mari’nin temsil ettiği tüm bu unsurların izlerini taşıyan yüzlerce projesi arasında yer alan sandalye tasarımları ise belki de bunları en ‘yalın’ şekilde yansıtıyor.

Box (1971)

Mari tarafından tasarlanan ilk sandalye olan ve Aleph Italia (Driade) tarafından üretilen  Box, artan plastik kullanımına ve o dönemin seri üretim eğilimine bir cevap veriyordu. Metal tüp çerçeveden ve turuncu enjeksiyon kalıplı polipropilen parçalardan oluşan kendinden montajlı bir sandalye alet kullanmadan sökülebilme özelliğine de sahipti.

Sedia (1974)

Kendinden montajlı olarak tasarlanan Sedia, Finlandiya mobilya markası Artek tarafından üretildi. Kullanıcıların verilen talimatları kullanarak bir çivi yardımıyla kendilerinin monte edecekleri şekilde sunulan tasarım, önceden kesilmiş çam tahta parçalardan ve çivilerden meydana geliyordu. Sedia, Mari’nin uygun fiyatlı temel malzemelerden oluşacak ş mobilya koleksiyonunun ilk parçasıydı. Projenin temelini ‘tasarım her zaman öğreticidir’ şeklinde özetleyen Mari, aynı zamanda, ortaya çıkan nesnenin işlevselliğiyle birlikte ‘güzel’ olması gerektiği inancından ödün vermeden geliştirilecek bir kitlesel üretimin peşindeydi.

Delfina (1974)

Kullanışlı ve pratik olmanın yanı sıra zarif bir tasarıma sahip olan Delfina, minimalizmi sevenler için müthiş bir klasik. Konturlu krom kaplama çelik yapısı, fermuarlar sayesinde pratik şekilde çıkarılabilen kumaş kaplamalarla tamamlanmış. Driade markası için tasarlanan ve 1979 Compasso d'Oro ödülünü kazanan tasarımın yeniden baskısı halen Rexite tarafından üretiliyor.

Tonietta (1985)

Mobilya markası Zanotta tarafından üretilen Tonietta, cilalı veya siyah boyalı alüminyum alaşımlı çerçeve, polipropilen koltuk ve sırtlıktan oluşuyor. Marka ile Mari arasnda uzun süreli işbirliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan serinin en belirgin özelliği ‘Thonet’ sandalyenin modern ve endüstrileşmiş yorumu olmasıydı. ‘Mümkün olan en basit sandalyeyi tasarlamak istediğini’ belirten Mari, ‘yaptığı analizden sonra, modern sandalyeler arasında Thonet'in arketipsel bir imge fikrini en iyi şekilde somutlaştırdığını gördüğünü ve o nedenle sandalyesinin karakterini tanımlamak için semantik ve sembolik değerler içeren bu örnekle diyalog kurmaya karar verdiğini’ belirtmişti

1981'de başlayan proje, çeşitli mühendislik araştırmalarının ardından 1985'te sona erdi ve o zaman kadar kadar ev tipi bir sandalyenin imalatında çok az görülen alüminyum kalıp döküm teknolojisi kullanıldı.

#Enzo Mari #sandalye #sandalye tasarımı #tasarım #sergi #Hans Ulrich Obrist #La Triennale di Milano #Delfina #box #Tonietta


Sayfanın Başına Dön