MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI
MEZAR TASARIMLARI

MEZAR TASARIMLARI

TASARIM   16.10.2021

Mezar yapıları toplumların kültürlerinin bir yansıması olduğu gibi aynı zamanda kentsel peyzajın da önemli unsurlarından biri. Farklı inançlara göre değişken özellikler göstermelerinin yanında iklim, topoğrafya ve lokal işçilik geleneği gibi farklı etkiler de bu tasarım kültürünü şekillendirdiler. Bulundukları bölgenin geleneklerini, geçmişini ve döneminin işçilik pratiklerini yansıtan dört farklı projeyle mezar tasarımlarını inceliyoruz.

Seyfi Dursunoğlu'nun Mezarı

Hayat verdiği 'Huysuz Virjin' karakteriyle tanınan ve 17 Temmuz 2020'de 87 yaşındayken hayatını kaybeden usta sanatçı Seyfi Dursunoğlu'nun Zincirlikuyu'daki mezarı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin talebiyle, ödüllü mimar Kerem Piker tarafından yeniden tasarlandı. Dursunoğlu'nun kabri, hayatından ve sanatından izler taşıyan bir anıt mezar haline getirildi.

Mimar Kemaleddin Bey’in Mezarı

Mimar Kemaleddin Bey'in mezarı Bayezid Camii Haziresi'nde bulunuyor. Tasarımı Can Çinici ve Zeynep Mennan tarafından yapıldı.

Yıldırım Yavuz’un dilinden Kemalettin Bey’in mezarının öyküsü şöyle:

“Mimar Kemalettin Bey, Mimar Sinan’dan sonra ülkemizde adı en fazla bilinen mimarlarımızdan biridir; çünkü Vakıflar Genel Müdürlüğü Baş Mimarı iken kurmuş olduğu büyük mimarlık bürosu olarak Osmanlı imparatorluğu sınırları, daha sonra Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yüzlerle ifade edilebilecek binanın mimarlığını yapmıştır. Bu nedenle mimarlık tarihimiz içinde çok önemli bir yere sahiptir. 1927 yılında Cumhuriyetin ilk başkenti Ankara için yapmakta olduğu binalar üzerinde çalışırken, bir beyin kanaması nedeniyle 1927’nin 13 Temmuz’unda vefat etmiştir. 80 yıl önce bugün. Ankara’da vefat ettiği için Vakıflar ve Hükümet, ailesinden Ankara’da gömülmesi için izin istemiştir, fakat eşi Sabiha hanım ve oğlu İlhan Mimaroğlu, İstanbul’da yerleşmiş olduğu ve ankara’ya sık sık gelmeleri mümkün olamayacağı için, Kemalettin Bey’in naşı Ankara’dan özel bir trene konarak İstanbul’a taşınır ve yaklaşık 3-4 gün sonra İstanbul’da Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilir. Vakıflar Genel Müdürlüğü o zaman derler ki: “Kemalettin Bey bizim baş mimarımızdır ve hem İmparatorluk döneminde, hem Cumhuriyet döneminde çok emeği geçmiştir. Mezarının yapımını biz üstleniyoruz, biz yapacağız”. Eşi mezara dokunmaz, toprak olarak kalır. 1940’lı yıllarda Üsküdar’dan Kadıköy’e açılan yol mezarın üzerinden geçeceği için kaybolma tehlikesine uğrar. Eşi Sabiha hanım mezarı bir daha bulamaz. Oysa, o zamanki Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Mezarlıklar Müdürü olan Sayın Ayanoğlu’nun, üstada da çok saygı duyduğu için, mezarı kazdırıp kemiklerini alıp, Beyazıt Cami Haziresi’ne gömdürmüş olduğunu biz ancak 1970’lerde yazılmakta olan bir kitap nedeniyle öğrenebildik. Böylece ölümünden 80 yıl sonra mezarı gerçekleşebilmiş oldu.”

 

Ord. Prof. M. Emin Onat Mezarı

Anıtkabir'in mimarlarından Ord. Prof. Emin Onat'ın (1961) mezarı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından açılan yarışmada birincilik ödülü aldı ve 1966 yılında uygulandı. Mezar tasarımı Doğan Tekeli ve Sami Sisa tarafından yapıldı. Mezar, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda yer alıyor.

.  

 

Kemal Kurdaş Anıt Mezarı

ODTÜ’nün kuruluş döneminde 8 yıl boyunca rektörlük görevini üstlenen Kemal Kurdaş’ı anmak amacıyla, ODTÜ Rektörlüğü ve Mimarlık Fakültesi tarafından 2013 yılında bir anıt mezar tasarım yarışması düzenlendi. Yarışmayı; Ali Sinan, Mehmet Çıkrık, Murat Memlük, Okan Mutlu Akpınar, Seda Özçelik ve Sevgi Çalı ekibi kazandı.

“Sevgili Alıç Ağacı;

Artık yalnız değilsin,

Eski bir dost zaman zaman ziyaretine geliyor…” M.Kemal Kurdaş

Anadolu’da bozkırın ve bataklığın ortasında tek bir Alıç Ağacı ile başlayan ve onun yalnızlığını giderme üzerine ilerleyen ilişki, ilim ve irfan meşalesiyle tüm yurda ışık tutmuştur.

İnsanın bir ağaç ile olan paylaşımıyla şekillenmiş bir üniversitenin, yurdun o dönemki eğitim ve medeniyeti yakalama çabası, Alıç Ağacı’nın doğa ile olan imtihanı ile özdeşleştirilmiştir.

“O” bir ruha nefes verdi.

Hayallere liderlik yaptı.

 

Kaan Çorbacı

#MezarTasarımları #MimarKemaleddinBey #EminOnat #KemalKurdaş


Sayfanın Başına Dön