TASARIM VE SİNEMA BİRLİKTELİĞİ

Tasarım ve mimarlığın pek çok uzmanlık alanıyla geliştirdiği işbirlikleri arasında en ilgi görenlerinden ve kitlesel erişime açık olanlarından biri de sinema alanında geliştirilen içerik ve projeler. Sinema ve tasarım ilişkisi derinleşmeye ve çeşitlenmeye devam ediyor. Bunda elbette görsel dünyanın gördüğü ilginin ve bu alandaki yeni olanakların çoğalmasının etkisi var. Bir yandan tasarımcılar, mimarlar, sanatçı ve yapımcılarla bir araya gelip ortaya çıkardıkları filmleri izleyici ile buluştururken, bir yandan da tasarımcı ve mimarları konu alan yeni yapımlar sunuluyor.

Tasarımcıların yaptığı filmlerle birlikte, sanatçıların ve yapımcıların tasarımcılar üzerine hazırladığı filmleri çevrimiçi programına alan The Design Film Festival, 11 Eylül-1 Kasım tarihleri arasında gerçekleşiyor. Kürasyonu, Kingston University, MA Curating Contemporary Design ve tarafından üstlenilen festival, gösterimi yapılacak filmlerin ve hareketli görüntülerin yanı sıra, tasarım, film yapımı, görsel iletişim ve eğitimindeki yeni eğilimlerin hareketli görüntü algımızı nasıl şekillendirdiği üzerine bir içerik sunmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, üretim yöntemlerini, dağıtım ağlarını ve tüketimi göstererek tasarımla ilgili anlatılar içeren filmleri öne çıkarmayı istiyor. Programda yer alan ‘Montaj: Tasarım ve Film’ bölümündeyse, bu iki başlık altında yüksek lisans programından öğrenciler tasarım için kavramsal ve pratik bir araç olarak geliştirme, mevcut çevre koşullarına tepki ve bunların yansıması olarak film gibi bağlamlar üzerinden bu alanın tasarımla ilişkisini araştırıyor.

Festivalde ayrıca çevrimiçi sunulacak bir sergi formatı da yer alıyor. Bu sergi aracılığıyla, filmleri, devam eden projelerle ilişkilendiren bir içerik sunularak, izleyicilerin filmlerin arka planındaki hazırlık, eskiz, prototip süreçlerini de görmeleri hedefleniyor. Seyahat ve sosyal mesafe kısıtlamaları nedeniyle dijital ağların gittikçe daha fazla ilgi görmeye başladığı bu günlerde, festivalin çevrimiçi olarak sunulan programı, hareketli görüntünün yakın gelecekte nasıl yeni etkileşim biçimler sunacağına dair bir zemin de hazırlamış oluyor.

HEAD-Genève ve Parsons The New School and Kingston School of Art işbirliğiyle ve The Design Museum ve Institut Français du Royaume-Uni ortaklığıyla sunulan The Design Film Festival, küratör Alexandra Midal tarafından 2017’den beri yürütülen Invisible Film Festival oluşumunun bir parçası. Invisible Film Festival, tasarımcılar tarafından ortaya çıkarılmış deneysel çalışmalardan oluşuyor ve amacı ‘tasarımın sahip olduğu disiplinler arası ve ötesi doğasını ortaya koymak ve tanımını jeopolitik ve sosyal pratikleri de dahil edecek şekilde yeniden yapmak olarak’ belirtiliyor. Festival ayrıca kendisini, ‘indie film kültürü için kurulmuş bir platform ve deneysel filmi meşru kabul eden ilk özerk tasarım formu’ olarak tanımlıyor.

    © Noam Toran, Object for Lonely Men, 2001. MoMA koleksiyonu

Invisible Film Festival’in yaratıcısı, HEAD Sanat ve Tasarım Üniversitesi’nde profesör olan ve görsel teori üzerine ‘Hocus Pocus: Twilight in my Mind’, ‘An Introduction to an Eames Atlas’ gibi filmlerin yapımcılığını üstlenen ve 2018’deki 4. İstanbul Tasarım Bienali’nde görsel ve deneysel projesi ‘Abecedarium’u sunan Alexandra Midal, daha önce verdiği bir röportajında, ‘tasarım ve filmin, iki geleneğin; Lumière kardeşler tarafından icat edilen modern sinema ile Amerikalı proto feminist Catharine Beecher tarafından icat edilen tasarımın kesişme noktasında’ olduğunu ifade ediyor. ‘Sinema ve tasarımın, modern çağda doğan ve endüstri ile bağlantılı iki disiplin olduğunun ve ikisi arasındaki ilişkinin, tasarım tarihinin bir parçası olduğunun, geniş bir izleyici kitlesine sunulmayı hak ettiğinin’ altını çiziyor.