WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO
WANGAN STUDIO

WANGAN STUDIO

TASARIM   29.01.2020

WANGAN ismi nereden geliyor?
Wangan, Tokyo'daki bir ana caddenin ismi ve aslında yaptığımız işler ya da bizlerle doğrudan bir bağlantısı yok. 3 yıl önce Wangan'ın yaratım sürecinde, onlarca alternatiften oluşan bir isim listemiz vardı; zaman içindeyse akılda kalan, güçlü, her dilde kolayca telafuz edilebilen ve ağız dolduran opsiyonlardan oluşan bir kısa listeye dönüştü. Wangan, üçümüzün de en sevdiği alternatif olarak finalde seçtiğimiz isim oldu.

Genç bir ofis olarak 3 yılda katettiğiniz yolu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Wangan'ı kurmadan önce yaklaşık 1,5 yılımızı Wangan'ın yolunu, hedeflerini ve marka kültürünü düşünerek geçirdik. Her bir detayı kağıda dökmek bizim için çok önemliydi çünkü uzun bir yolculuğa çıktığımızı biliyorduk ve gerektiğinde dönüp bakabileceğimiz bir kerterizimiz olmalıydı. Bugün, geçirdiğimiz 3 yıla baktığımızda Wangan'ın geldiği nokta bizim için çok da şaşırtıcı değil çünkü kendimize koyduğumuz hedefler doğrultusunda adım adım ilerliyoruz. Bunun için çok çalışıyoruz, yolumuza her zaman aynı heyecan ve tutkuyla devam edeceğiz. Wangan'ın oldukça genç bir marka olduğunu düşününce ilk 3 yılda güzel yol kat ettiğini söyleyebiliriz ancak hedeflerimize kıyasla, geldiğimiz yer yolculuğumuzun henüz çok başı.

Wangan olarak size en çok deneyim kazandıran proje hangisi oldu?
Bu konuda projelerimizi sıralandırmak oldukça zor. Her projenin ayrı bir hikayesi ve öğretisi oluyor. Örneğin, kimi proje bize yakınen tanımadığımız bir ülkenin kültürünü, yaşayışını ve ticaret koşullarını öğretirken kimi proje çok dar alanlarda proje çıkarmayla ilgili bambaşka bir bakış açısı kazandırabiliyor. Bu denli farklı öğretileri aynı terazide tartmak imkansız. Dolayısıyla her projenin bize kattığı apayrı deneyimler, dersler ve değerler var ve her biri Wangan'ı yolculuğunda bir adım ileri taşıyor.

Bu sıralar neler yapıyorsunuz?
Bu aralar stüdyonun epey yoğun bir programı var. Geçtiğimiz aylarda üç ayrı ürünümüzle içinde ID Best of Year ve Design Turkey ödüllerininde bulunduğu 4 ödüle layık görüldük. Bu durum ürün departmanında yetişilmesi gereken bir tempoya zemin hazırladı. Özellikle dış pazardan gelen taleplerle, ürün tasarımı ve Ar-Ge ekibimizi genişlettik; bir yandan yeni ürün tasarımları üzerinde çalışırken bir yandan da mevcut ürünlerin paketleme ve yurt dışı gönderimi gibi ek konularını geliştiriyoruz. Proje departmanında da oldukça yoğun bir dönemdeyiz. Gündemimizde, tasarım ve uygulamasına devam ettiğimiz yeme-içme mekanları, mağaza ve konut projelerimiz var.

Yurt dışında ikinci bir stüdyo açmak isteseniz, lokasyon neresi olurdu?
Wangan için İstanbul merkezli olmak çok önemli bir değer ve stüdyonun merkezi her zaman İstanbul olacak. Bunun yanında yurt dışında ikinci hatta belli bir süre sonra üçüncü bir stüdyo açmayı hedefliyoruz. Bunlardan ilkini kısa vadede Londra'da ve ikincisini orta vadede Uzak Doğu'da açmak planlarımız arasında. Wangan Londra için ilk adımlarımızı geçen yıl attık, bu yıl da aktif hale getirmeyi planlıyoruz. İlk hedefimizin Londra olmasının nedeniyse, şehirin yeme-içme sektöründeki hareketliliğinin Wangan'ın bu sektörde gelmek istediği pozisyonla son derece uyuşuyor olması.

London Design Festival'da tasarım tutkunlarıyla buluşturduğunuz koleksiyonu detaylıca dinlemek isteriz.
Oldukça heyecan dolu bir hikayesi var. London Design Festival'ın ilk gününe kadar hiç hesapta olmayan bir takım şanssızlıklarla karşılaştık. Bu yüzden tam anlamıyla ucu ucuna yetiştiğimiz ve adrenalin dolu bir lansman oldu. Oldukça yoğun ve yorucu olmasının yanında emeklerimizin karşılığını harikulade aldığımız bir süreç oldu. London Design Festival'ın en önemli tasarım etkinliği olarak kabul edilen; London Design Fair'ın en prestijli alanı olan 'Super Brands' bölümünde, tasarımlarını sergilemek üzere kabul edilen markalar arasındaydık. 5 farklı tasarımımızı ziyaretçilerle buluşturduğumuz sergileme gerek B2B ve B2C kategorilerinde gerekse dünya tasarım basını tarafından beklediğimizin çok üzerinde ilgi gördü. LDF'ı takip eden 4 ay içerisinde de bu 5 ürünün 3'üyle her biri oldukça önemli 4 farklı ödüle layık görüldük. 

Gelelim, size Interior Design - Best of Year Awards 2019'da ödüle götüren Three Quarter Lamp'e…
Three Quarter Lamp, Londra Tasarım Haftası'nda da en çok ilgi gören ve sonrasında İngiltere, Amerika ve Avrupa'dan en çok sipariş görüşmesi yaptığımız ürünümüz oldu. Three Quarter'ın arkasında bu ilgiyi hakkeden bir hikaye yatıyor diyebiliriz çünkü özellikle üretim Ar-Ge'si en çok vakit alan ürünümüz oldu. Tasarımlarımızla kendimizi zorlamayı ve 'bunu nasıl üreteceğiz' demeyi severiz ancak Three Quarter bir üst seviyede zorlayıcılığı olan bir üründü. Verdiğimiz emeğin sonucunda gördüğü ilgiden ve New York'ta dünya çapındaki çok köklü markalara ait rakipleri arasından layık görüldüğü ödülden çok memnunuz.

Yakın zamanda sizi en çok etkileyen iç mekan projesi hangisi oldu? 
Marakeş'te Studio KO tarafından tasarlanan Yves Saint Laurent Müzesi. Mimari katmanları, tasarım kalitesi, malzeme ve ışık dengesi gibi bir çok unsurun doğru bir harmoniyle bir araya geldiği, bize göre harika bir proje.

Tasarladığınız ürünler arasında en çok duygusal bağ kurduğunuz tasarım hangisi? 
Koleksiyonumuzda olan ürünleri bu anlamda birbirinden ayırmamız mümkün değil. Her bir ürünün ayrı bir hikayesi ve Wangan'a kattığı duygular var. 

İç mekan projeleri özelinde düşünürsek, size göre ideal işveren nasıl olmalı?
Bizce, buradaki en önemli konu vizyonların örtüşmesi. Bunu yakalayabiliyorsak geriye kalan her konu bir şekilde hallediliyor ve orta yol bulunuyor. Bu konuda kriter cümlemiz: "Bir yemeğe çıkıp saatlerce sohbet etmekten keyif alacağımız işverenlerle çalışıyoruz". Kısacası, arkadaş olabileceğimiz işverenlerle çalışıyoruz çünkü bu müşterek bakış açısında buluşamadıktan sonra o proje sürecinin her iki taraf için de yorucu olacağını biliyoruz. Projeden keyif almak Wangan için gelirden, yaratmaktan çok daha kıymetli.

Wangan olarak 'burayı biz tasarlamak isterdik' dediğiniz bir iç mekan projesi var mı? 
Zor soru. Onlarca sayabiliriz ama hem yakınlarımızda hem hepimizin bildiği yerlerden olsun demek istersek Soho House diyebiliriz. Hem mevcut muhteşem yapıyı korumak, hatta bozulanı düzeltmek hem de mevcut yapıyla yarışmamak gibi kaygıların ve zorlukların olduğu bu projede yer almış olmayı çok isterdik.

Vazgeçemediğiniz malzemeler var mı?
Kullanmaktan çok keyif aldığımız malzemeler var ancak hiçbiri vazgeçilmez değil. Bizim için vazgeçilmez olan, her projede projeye özgü tasarladığımız daha önce kullanılmamış, cesaret edilmemiş ya da üretilmemiş malzemeler kullanmak. Var olana ve hep kullanılana meydan okumak. Projedeki deneyimi özgün kılan en önemli öğelerden biri bu prensibimiz.

Wangan olarak tasarım dünyasında nasıl anılmak istersiniz?
Wangan'ı getirmek istediğimiz nihai nokta; yeme-içme sektörüne, şefinden iç mimarisine, logosundan tabak tasarımlarına kadar kapsamlı hizmet veren global bir marka haline getirmek. Üçümüzün de gerek şahsi eğilimleri gerekse kariyer gelişimleri sonucu, kurulduğu günden bu yana yeme-içme mekanları Wangan'ın en büyük odağı.

2020 planlarınız arasında neler var?
2020 gündemimizde üzerine en çok düştüğümüz konu Wangan Londra. Bu yıl içerisinde Londra'daki ofisi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Projeler açısından da 2020 bizim için oldukça hareketli bir yıl olacak gibi gözüküyor. Özellikle yeme içme mekanları kategorisinde ses getireceğine inandığımız 3 farklı proje bu yıl tamamlanıyor olacak. Bunun yanı sıra, lansmanını 2021 başlarında yapmayı planladığımız yeni bir ürün serisi planımız var.

#Wangan Studio #Kerem Özerler #Kutay Yorulmaz #Mert Can Uzyıldırım #röportaj


Sayfanın Başına Dön