Darzanà: İki Tersane, Bir Vasıta

İKSV'nin yürütücülüğünde ve VitrA ile Schüco Türkiye’nin eş sponsorluğunda gerçekleşecek olan Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi, 28 Mayıs-27 Kasım 2016 tarihleri arasında düzenlenecek. Etkinliğin ana mekânlarından Arsenale’deki Sale d’Armi binası, Türkiye Pavyonu’na ev sahipliği yapacak. 7 Mart akşamı İstanbul Deniz Müzesi’nde yapılan basın toplantısıyla ayrıntıları açıklanan Türkiye Pavyonu’nun bu yılki projesi Darzanà, Türkçe’de ‘tersane’ ve İtalyanca’da aynı anlama gelen ‘arsenale’ sözcükleriyle ortak kökenden geliyor. Darzanà, Akdeniz’in liman kentleri olan İstanbul ve Venedik arasında bir köprü kurarken, iki kentin ortak kültürel mirasının dil ve mimari üzerindeki etkinlerini irdelemeyi amaçlıyor. Küratörlüğünü Feride Çiçekoğlu, Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar’ın üstlendiği Hüner Aldemir, Caner Bilgin, Hande Ciğerli, Gökçen Erkılıç, Nazlı Tümerdem ve Yiğit Yalgın’dan oluşan proje ekibini, Cemal Emden ve Namık Erkal ise küratöryel işbirlikleriyle destekliyor. Proje ekibi tarafından düzenlenen basın toplantısında, tasarımı ve mimarlığı odağına alan çalışmalar yapan VitrA adına konuşan Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Atalay Gümrah, proje ile ilgili “Ülkemizin sahip olduğu zengin kültürel mirasın ve tarihi dokunun, hepimiz için önem taşıyan mimarlık ve kent planlaması adına, kıymetli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.” şeklinde konuştu. Darzanà projesi, İstanbul ve Venedik’i, bugün farklı konum ve ölçeklere sahip olsalar da geçmişte ortak kimliklere sahip olmaları sebebiyle ortak mimari dile sahip şehirler olarak tanımlıyor. Proje kapsamında, Haliç kıyılarındaki tersane oluşumlarında bulunan atık malzemelerden bir tekne inşa edilecek. Akdeniz’e özgü melezliği simgeleyen bir kavram olan baştarda kelimesiyle tanımlanan bu tekne, çatışma alanlarını uzlaşma mekânlarına dönüştürmenin mümkün olup olmadığını sorgulayarak Darzanà projesinin ana temasına destek verecek.