Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"
Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"

Mekanın Özünü Deneyime Dönüştüren Bir Sergi: "Su Ruhu"

VitrA'dan Haberler   20.04.2015

Neredeyse 1500 yıllık bir sarnıç. Sultanahmet'te büyükçe bir yapının altında ayakta duruyor. Sarnıcın içi değil, sadece adı kalmış: Nakilbent Sarnıcı. İçinde, suyun olması gereken yerde kocaman bir boşluk taşıyor. Yerin altında karanlık olması beklenen bu yer, bugün ışıklandırılmış, tekinsizlikten eser yok, zemininde yürünebiliyor. Sarnıç, inşa edildiği günden bambaşka bir zamanda, varoluş sebebinden bambaşka bir durumda yaşıyor.

“Su Ruhu" sergisi, bu duruma geçici de olsa bir parantez açıyor. Önce ışıklar sönüyor, mekan karanlığa bürünüyor, zemin tekinsizleşiyor. Su, yüzyıllar boyu o karanlıkta yaşamamış mıydı? Sonra su geri çağırılıyor. Fakat kendisi değil, "ruhu" sızıyor mekana. Su, milyonlarca zerreye ayrılmış, yükünden hafiflemiş, ağır ve akarak değil, hafif ve uçarak doluyor mekana. Karanlık, su zerrelerinin hafifliğiyle neşeleniyor. İçeri girenler tekinsizliğin içinde zerrelerin yumuşak dokunuşlarıyla karşılanıyor. 

Sarnıç nefes alıp vermeye başlıyor. Hafızası canlanıyor adeta. Duvarlarına suyun kıpırtıları yansıyor, sesi uzaktan değil, çok yakından geliyor. Sarnıç, suyun ilk dolduğu anı hatırlıyor. Su, sisin içinde ışıktan bir hayal olarak yeniden yükseliyor. İçeri girenler şimdi suyun da içinde. Su insan boyuna yaklaşırken bir gerginlik, boyu aşar aşmaz bir ferahlık, dünya değiştirmişçesine. Zaman ve mekanın kuralları değişti sanki. Suyun altında nefes alabilmek, yürüyebilmek, su hala yükselirken... Diğer uçta karanlığı yavaşça eriterek doğan ışık ise mekanın bir sonu olmadığını anlatıyor. Ne de olsa bu sarnıç ve eski İstanbul'un altındaki tüm sarnıçlar, sayısız kanallarla birbirine bağlı olan sonsuz bir ağ gibi yaşamıştı asırlarca. Geriye o sonsuzluğun içine doğru yürümek kalıyor. "SuRuhu" bir sergi değil, mekanın özünü çağıran bir deneyim vaad ediyor.

VitrA'nın sponsorluğunda, Yoğunluk’un oluşturduğu kavramsal çerçeve doğrultusunda sanatçılar Büşra Tunç, Nezih Vargeloğlu ve İsmail Eğler tarafından tasarlanan deneyim, 28 Mart - 28 Nisan 2015 tarihleri arasında her gün 10:00 -18:30 saatleri arası ziyaret edilebilir.

Konuk Yazar: Mimar Nil Aynalı

#vitra #Su Ruhu #sergi #Nil Aynalı #yoğunluk


Sayfanın Başına Dön