Scarpa’nın İzinde: Venedik Mimarlık Bienali

Venedik Bienali'nin tarihçesi, heyecanla örülmüş sayısız hatıra ve macerayla dolu. I. ve II. Dünya Savaşlarını peşpeşe atlatan, hatta '68 protestolarından bile sapasağlam çıkan Bienal için Avrupa mimarlık tarihine adını altın harflerle yazdırmış olan Carlo Scarpa'nın 1948 ile başlayıp 1972 tarihine kadar süren katkıları da unutmamalı. Tüm bunların ışığında 1980 yılında başlayan ve bu yıl ondördüncü kez gerçekleşecek olan Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi, 7 Haziran'da takipçilerini ağırlamaya başlayacak. Sergi 23 Kasım'a kadar gezilebilecek. 

Kuşkusuz, dünyanın en önemli mimarlık etkinliği olan serginin en heyecan verici yanlarından biri de, Türkiye'nin İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın girişimi ve koordinasyonuyla, Arsenale bölgesinde kalıcı bir sergileme mekanında 'ilk kez' yer alacak olması. Yani bu yıl ilk kez Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde VitrA eş sponsorluğu ile Türkiye Pavyonu da yer alıyor. Küratörlüğünü mimar Murat Tabanlıoğlu, proje koordinatörlüğünü ise Pelin Derviş'in üstleneceği Türkiye Pavyonu'na, aralarında güçlü isimlerin yer aldığı bir 'Bilim Kurulu' destek veriyor. 

Rem Koolhaas'ın küratörlüğünde gerçekleşecek olan serginin bu yılki teması ve adı 'Fundamentals' olarak belirlenmiş. Fundamentals için belirtilebilecek en önemli nokta, mimarlar değil, sadece mimarlık hakkında gerçekleşecek olması... Bienal, ulusal mimarilerin son yüz yılda gerçekleştirdiği 'dönüşüm ve gelişim' kavramlarına odaklanacak. Bienal ile ilgili detaylı bilgiyi Gülden Canol’un “VitrA ile Venedik Mimarlık Bienali’ne Doğru” adlı yazısında bulabilirsiniz.

VitrA ile Venedik Mimarlık Bienali’ne Doğru 

Venedik’te Mimarlığı Yücelten Bienal

Venedik Bienali, başladığı 1895’ten bu yana dünyanın itibarlı etkinlikleri arasında gösteriliyor. Tek yıllarda uluslararası sanat sergilerine ev sahipliği yapan bienal kapsamında, 1980’den bu yana, dünyanın en önemli mimarlık etkinliği olarak kabul edilen Uluslararası Mimarlık Sergisi de gerçekleştiriliyor. Mimari üretimin en önemli buluşma noktası Venedik Bienali, pek çok yan etkinlikle zenginleştiriliyor. Böylece, serginin ötesine geçerek, mimari eğitim ve üretim için bir atölye niteliği kazanıyor. Bu yıl 14.sü düzenlenecek serginin küratörlüğünü, Mimar Rem Koolhaas yapacak. Bienalin kült mekânları Giardini ve Arsenale’nin yanı sıra, Venedik’in çeşitli noktalarına yayılacak sergi, 7 Haziran-23 Kasım 2014 tarihlerinde gerçekleştirilecek.

Türkiye Pavyonu’na İlk Kez Kalıcı Mekân

Türkiye, ilk kez 1991’de katıldığı Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi’nde, 2003 yılından beri yan etkinlikler kapsamında ve 2007’den bu yana düzenli olarak yer alıyor. Bienalin Uluslararası Mimarlık Sergisi’ne ise bu yıl ilk defa katılıyor. Türkiye, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) girişimleri, 21 kişi ve kurumun katkılarıyla 2014-2034 yılları arasında Arsenale bölgesinde kalıcı bir sergileme mekânına sahip olacak. Böylece 2014’te ilk defa Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde Türkiye Pavyonu yer alacak. İKSV ise sanat sergisinde olduğu gibi, mimarlıkta da Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunu üstleniyor.

Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğünü mimar Murat Tabanlıoğlu, proje koordinatörlüğünü Pelin Derviş yapıyor. Ayrıca Prof. Dr. Arzu Erdem, Prof. Dr. Murat Güvenç, Prof. Dr. Süha Özkan ve Prof. Dr. Uğur Tanyeli gibi mimarlık tarihi üzerine çalışan akademisyenlerden oluşan Bilim Kurulu, çalışmalara destek veriyor.

Mimar mı? Mimarlık mı?

Küratör Rem Koolhaas, bu yılki mimarlık sergisi için Fundamentals olarak belirlediği temayı şöyle açıklıyor: “Herhangi bir mimar tarafından, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda kullanılmış mimarinin temel esaslarına farklı bir açıdan yaklaşacağız ve ‘mimarlıkla ilgili yeni bir şey keşfedebilecek miyiz’ diye bakacağız.” Fundamentals, mimarlar hakkında değil, “mimarlık” hakkında bir bienal olacak. Ulusal mimarilerin son 100 yıldaki gelişimine, diğer bir deyişle geçmişe odaklanacak. Katılımcı ülkelerden, “Absorbing Modernity: 1914-2014” temasına bağlı kalmaları; kendi tarzlarını kullanarak, tek bir tipoloji bağlamı içerisinde, tek bir modern dilin ulusal kabulünün lehinde oluşan ulusal özelliklerin silinme sürecini göstermeleri beklenecek.

VitrA ve Mimarlık

Venedik Bienali, 14. kez mimariye meraklı tüm kesimleri kucaklamaya hazırlanıyor. Bu kez mimarlığı yüceltecek etkinliğin dünya mimarlık kültürünü nasıl etkileyeceği şimdiden merak ediliyor. Mimarlık  ve kent planlamasının, Türkiye gibi zengin tarihi doku üzerine kurulmuş bir ülke için çok önemli olduğuna inanan VitrA, kuruluşundan bu yana mimarlığı odağına alan çalışmalar yapıyor. Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu’nun eş sponsorları arasında yer alan VitrA, bienal gündemini “VitrA ile Venedik Mimarlık Bienali’ne Doğru” başlığıyla vbenzeri.com adresinden paylaşmaya devam edecek.