COVID-19 ETKİSİNDEKİ "YENİ" MEKANLAR
COVID-19 ETKİSİNDEKİ "YENİ" MEKANLAR
COVID-19 ETKİSİNDEKİ "YENİ" MEKANLAR
COVID-19 ETKİSİNDEKİ "YENİ" MEKANLAR
COVID-19 ETKİSİNDEKİ "YENİ" MEKANLAR
COVID-19 ETKİSİNDEKİ "YENİ" MEKANLAR

COVID-19 ETKİSİNDEKİ "YENİ" MEKANLAR

İÇ MEKAN   5.06.2020

Gündelik yaşama ve sosyal hayata dönmeye başladığımız şu günlerde en fazla merak edilen konulardan biri mekânsal pratikler anlamında göreceğimiz değişikliklerin ve zorunlu yeni düzenlemelerin nasıl olacağı. Buna yönelik tasarım önerileri geliştirilmeye başladı. Ancak ne kadarı gerçek anlamda uygulanabilir, ne kadarı spekülatif boyutta kalır, bunu önümüzdeki günler gösterecek.

COVID-19 gölgesinde, “yeni normal” olarak tanımlanan önümüzdeki döneme dair merak, endişe ve biraz da umudun birbirine karıştığı bir ruh haliyle yaza başlıyoruz. Özellikle kentlerde yaşayanların alışkanlıklarında ve günlük ritüellerinde değişimler olması çok muhtemel.

Bu anlamda önümüzdeki günlere dair soru işaretlerinden biri yavaş, kontrollü ve temkinli bir şekilde döneceğimiz sosyal hayatımızda ve bu hayatın önemli bir parçası olan mekânlarda nelerin değişeceğine dair. Peki yeniden sosyalleşmeden bahsederken buluşma, bir araya gelme yerleri olarak akla ilk gelen cafe ve restoran gibi mekânları ne gibi bir değişim bekliyor gerçekten? Bir yandan mekânların açılma takvimleri belli olurken, bir yandan da açıldıkları anda hayata geçirmeleri zorunlu uygulamalara ve mekânsal düzenlemelere dair uyarılar da yayılmaya başladı. Olan biten tüm dönüşümlere ve olası davranış değişikliklerine hızlı tepki verme, hatta yeni alışkanlıklar yaratma noktasında hayli hevesli olan tasarım dünyasında da bu durum karşısında bir takım yeni obje ve mekân düzenlemeleri geliştirilmeye ve sunulmaya başlandı. Elbette akılcı, estetik ve şaşırtıcı projeler öne çıkacaktır, ki şu ana kadar duyurulan projelerin bir kısmı bu anlamda ilgi çekici. Ancak şartlar ve zorunlu önlemler, deneyimlediğimiz başka durumlardan çok daha zorlayıcı kısıtlar içeriyor. Bunların başında muhafaza edilmesi zorunlu olan sosyal mesafe kurallı ve hijyen önlemleri var.

Kaynak: Dezeen

Dubai’de yer alan bir tasarım stüdyosu olan Roar tarafından COVID sonrası yapılan trend analizine göre “restoranlar için yeni mekânsal uygulamalardan ziyade, sürreal gibi görünen bir takım orijinal deneyimleri mekâna katmak daha önemli olacak, çünkü zaten çok az insan dışarıda yemek yiyecek. Ve bu insanlar da gerçeklikten uzaklaşabildikleri bir mekânda, fazla özel bir deneyim yaşamak isteyecekler.” Bunun insanların bir kısmı için doğru olacağı düşünülebilir ancak daha geniş kalabalıkları düşündüğümüzde dışarıda yemek yemek her zaman özel bir deneyim barındırmayabilir içinde. Trend analizindeki bir diğer başlık, daha fazla açık mutfak olacağı ile ilgili. Elbette restoranlarda masaların arasındaki mesafe de önemli bir konu ancak pek çok uzman şu anda zorunlu kılınan mesafenin bir süre sonra eski halini alacağı görüşünde. Tasarımcı David Rockwell’in New York, Harlem’deki Melba’s adlı restoren için sunduğu örnekte olduğu gibi, kent sokaklarını açık hava restoranlara dönüştürmeyi önerenler de var. Ancak bunun yaratacağı başka sorunlar olacağı aşikar.

Hijyen önlemleri nedeniyle hayatımıza eskisine göre daha fazla girecek olan, çatal-bıçak-tuz-biber-menü ve hesap kartı gibi tek kullanımlık ürünler endişe verici. Sıfır Atık hareketi ile tek kullanımlık objeleri hayatımızdan çıkarmaya alışmışken, salgın nedeniyle kitlesel anlamda yeniden ve daha fazla hayatımıza girmelerinin yaratacağı doğa ve çevre sorunları düşündürücü. Bu anlamda tasarımcıların restoranlarda, çalışanlar ve müşteriler için geliştirecekleri, hem hijyeni temin eden, hem de tek kullanımlık olmak zorunda olmayan bir takım ürünler önemli bir fark yaratacaktır.

Mekânlardaki sosyal mesafeyi korumak ve hijyen sağlamak için geliştirilen tasarımların bir kısmı akılcı / gerçekçi çözümler sunuyor. Ancak bir kısmı da, ilgi çekici ve hatta güzel görünmekle birlikte, hayatımıza girdiği noktada o mekânlarda sosyalleşme çabasını bir tür zorlama haline getirir nitelikle neredeyse. Bu tasarımlar arasında restoranda yemek yiyen kişiyi diğerlerinden ayrıştıran fanus benzeri objeler, masaların ve hatta masalardaki insanları belli bir mesafede olmasını sağlayan farklı malzemelerden üretilmiş seperatörler yer alıyor.

Buna benzer tasarımların olduğu mekânların çoğaldığı durumda, evlerde sosyalleşme tercihine yönelik yeni, yaratıcı girişimler ortaya çıkar mı, yoksa pek çok şeye olduğu gibi buna da alışır mıyız diye merak ediyor insan. Evlerdeki sosyalleşme seçeneklerinin sokakta olma halinin yerini almayacağına inananlar için, mekânların değişimine alışmak daha olası. Ya da tüm bunları birlikte deneyip göreceğiz.

#Covid-19 #restoran #cafe #içmekan #tasarım #David Rockwell #mekansal düzenleme


Sayfanın Başına Dön