New York Semalarında "Bir Şeftali Bin Şeftali "

Sadece 28 yaşındayken Aras nehrinde boğularak ölen, ancak politik düşünceleri yüzünden öldürüldüğü iddia edilen İranlı öykü yazarı Samed Behrengi'nin en güzel öykülerinden biridir bu. Zira, New York'ta 19. yüzyılda inşa edilmiş ve büyüleyici çelik çerçevelerle donatılmış bu yukarı batı yakası evi için, O'neill Rose Architects ekibinin yaptığı iç mekan düzenlemesi insanın zihninde hızla bu cümlenin yankılanmasına sebep oluyor. 

Şehrin doğal dokusuna ve koruma standartlarına uygun olarak restore edilen binanın iç mekan anlayışı olabildiğince ferah, modern ve fazlasıyla sade bir yol izliyor. Neredeyse her oda ve çevrelenmiş alan için sadece bir mobilyanın ya da tek grubun kullanıldığı mekanda olabildiğince özgür bir iç mekan dinamiği ortaya çıkarılmış. 

Yer yer 60'lar minimalist ışığını yansıtan pastel tonlu ve kısmen Kuzey Avrupa esintili mobilyalar, tıpkı evin genel hissi gibi, gösterişten uzak bir tasarıma sahip olsalar da, tek başlarına dururken bile algıda fazlasıyla güçlü ve kalabalık bir etki yaratabiliyor.