Domestik Alanlara Yeni Bir Bakış: Fütüristik ve Sürrealist Bir Ev, Villa Kirk

Pandemiden sonra içinde yaşadığımız domestik alanlara olan bakış açımız değişmesiyle birlikte ‘ev’ kavramı sadece ikamet ettiğimiz bir mekan olmaktan çıkarak, yapmaktan zevk aldığımız farklı fonksiyonları bir araya getiren bir alan olmaya başladı. Bu bağlamda, SPOL Architects, tasarladığı Villa Kirk projesi ile sürreal ve fütüristik bir atmosfer yaratıyor.

Pandemiden sonra içinde yaşadığımız domestik alanlara olan bakış açımız değişti. Dışarı çıkamadığımız karantina günleri bizi, etrafımızı saran dört duvarı tekrar düşünmeye iterken ‘’ ev ‘’ kavramının herkes için farklı anlamlar ifade ettiği bir döneme girdik. Bazılarımız için ev, sadece ikamet ettiğimiz bir mekan olmaktan çıkarak, yapmaktan zevk aldığımız farklı fonksiyonları bir araya getiren bir alan olmaya başladı. SPOL Architects’ in tasarladığı yapı Villa Kirk ise var olan bir yapıya eklenen ve  ev sahibinin hayattan haz aldığı aktivitelere yer açan, sergi, oyun, eğlence ve misafir ağırlama gibi birden fazla işlev taşıyan alanları harmanlayan bir hedonistik mekan olarak işliyor.

Mimarlar, ev sahibinin talebi üzerine ham betonla ifade edilen Bat Cave’i, erimiş bir Salvador saati ve İskandinav mimarisinin sadeliği ile birleştirdi. Biz de SPOL Architects’in fütüristik yaklaşımıyla, birbirinden bağımsız bu üç farklı kavramı mekansallaştırarak nasıl bir araya getirdiklerini inceliyoruz.

Öncelikli olarak bir konut işlevi gören mekan, yeraltında bulunan ve organik bir açıklıktan gün ışığını alan sergi salonu ile doğal bir çukuru taklit eden bir mağara deneyimi sunuyor. Mekanda; bar, oyun köşesi ve sinema içeren bir eğlence alanı, ev sakinleri için spor salonu, sauna içeren fitness merkezi , sergi alanı ve garajdan oluşan alanlar üç farklı seviyeye yayılıyor. Sergi salonunun iki katından birinde ev sahibinin klasik otomobil koleksiyonunu barındıran alan, özel bir asansör aracılığıyla birbirine bağlanıyor. Yeraltı sergi salonu, açık zemin kat ve yükseltilmiş multimedya odası aralıksız bir mekan deneyimiyle harmanlanıyor. Kesintisiz, akışkan beton zemin; heykelsi, spiral merdivenleri ile alanı bodrum katından zemin kata yükseltiyor. Egzersiz alanı olarak işlev gören açık zemin kat, dışarıdaki ormanın bir uzantısı yerine geçiyor. Merdivenler ve kapılar, tasarımlarını ev sahibinin klasik spor araba koleksiyonundaki referanslardan alıyor. Malzeme kullanımında minimal bir tavır sergileyen SPOL Architects, ham beton, çelik, cam ve ahşap ile mekanı konstrükt ediyor. Karmaşık geometri ve mekanın birbirini devam ettiren formları nedeniyle mühendislerle iş birliği yapılan projede akışkan yüzeyler, çıplak malzemeler, çerçevesiz camlar ve kıvrımlı beton zeminler birlikte uyumlu, sürreal ve fütüristik bir atmosfer yaratarak ev sahibinin düşlediği domestik alanı gerçeğe dönüştürüyor.